Haberler

LGBTİ+ çalışanlar anlattı:  ‘Arkamda kimsenin olmadığını, hakkımı arayamayacağımı biliyorlar’

LGBTİ+ çalışanlar anlattı:  ‘Arkamda kimsenin olmadığını, hakkımı arayamayacağımı biliyorlar’

YASEMİN DİKİCİ*

İşten çıkarılma ve yeni iş bulamama korkusu, sözlü ve fiziksel tacizler, gündelik hal alan zorbalık… LGBTİ+ çalışanlar, iş yerlerinde ayrımcılığın farklı türleriyle mücadele etmek zorunda. 

Bu tespit ve örnekler, Kaos GL Derneği’nin 2022 yılında yaptığı, kamu ve özel sektörde çalışan LGBTİ+’ların durumuna dair araştırmada rakamlarıyla kayda geçirildi. 

Örneğin, 289 kişinin katıldığı özel sektör araştırma sonuçlarına göre LGBTİ+ çalışanların sadece yüzde 27’si işyerinde açık olabiliyor: LGBTİ+ çalışanlar arasında işsizlik yaygınlaşıyor, işten çıkarılma ve yeni iş bulamama korkusu derinleşiyor. 

Derneğin 221 kişinin katıldığı kamu araştırması sonuçlarına göreyse, işyerinde gizlenmek zorunda kalmak kamuda daha ağır sonuçlara yol açıyor: Kamu çalışanı LGBTİ+’ların yüzde 63’ü işyerlerinde nefret söylemiyle karşılaşıyor. 

Van’da görüştüğümüz LGBTİ+’lar da iş hayatında yaşadıklarının, Kaos GL Derneği’nin raporunda ortaya konandan farklı olmadığını anlattılar. 

“Her iş başvurusunda fişleniyorum”

Ceyla 25 yaşında. Her iş başvurusunda ötekileştirildiğini, “farklı teklifler aldığını” ve tüm bunların bir “fişleme” işlevi gördüğünü anlattı.

İşsizliğin yüksek olduğu Türkiye’nin ekonomik koşullarında LGBTİ+’lar için iş bulmanın daha zor olduğunu söyleyen Ceyda, şöyle devam etti: 

“Van’da çalışacak bir iş bulamıyorum. Daha önce bir güzellik salonunda çalışıyordum. ‘Sigortanı yapacağız, maaş vereceğiz’ dediler ama bir iki ay sonra beni işten attılar. Onlar da arkamda kimsenin olmadığını, hakkımı arasam bile yasaların beni savunmayacağını biliyorlardı. Bu gerçek yüzüme tokat gibi çarptı. Bir genç olarak hiç umudum kalmadı. Avrupa’ya gitmeyi düşünüyorum, hem iş bulurum hem de özgürce hayatımı yaşarım.”

“İş yerinde arkamda kıkırdamalar duyuyorum”

Şıvan’sa, birçok arkadaşına nazaran kendini “atanmış bir memur” olduğu için şanslı hissediyor. 

Ancak, önceki iş yerinde ve iş başvurularında sözlü tacize uğradığını anlatan Şivan, yaşadıklarını şöyle anlattı:  

“Gittiğim her iş başvurusundan hayal kırıklığıyla döndüm. İşveren ahlaksız tekliflerde bulunuyordu. Sürekli özel hayatımla ilgili sorular soruluyordu. Birkaç günlüğüne bir iş yerinde çalışmaya başladım. Çok şaşırmıştım -patron nasıl odu da beni işe aldı- diye düşündüm. Sonra adamın kötü niyetli olduğu açığa çıkınca işten ayrıldım.”

Şimdi bir işi olsa da çalışma ortamında ayrımcı söylemlere maruz kaldığını anlatan Şivan, iş arkadaşlarının arkasından sürekli dalga geçtiğini, kıkırdadığını, yüzüne karşı sürekli “kıvırma”, “gülme” denildiğini söyledi: 

“Atandığım yerde bir başımayım. Gelip öğüt verenler, bunun bir sapkınlık olduğunu söyleyenler… Hemen her gün nefret söylemlerini işitiyorum. ‘Kıyamet alameti’, ‘toplum düzenini bozanlar’, ‘ahlaksızlar gibi laflar’…”

 “Bizi kimse ciddiye almıyor”

Ceyla ve Şivan gibi 24 yaşındaki Ertuğrul, “ahlaksız teklif” dediği, cinsel özlü tacizlerle sık sık karşılaştığını belirtti: 

“Ailemden uzakta Edirne’de bir kafede iş bulmuştum. Çalışanlar bana iyi davranıyordu ama müşteriler bazen çok kırıcı olabiliyorlardı, sürekli arkamdan fısır fısır konuşuyorlardı. Birkaç ay sonra doğup büyüdüğüm ilçeye, annemin yanına geri döndüm. Her gittiğim başvuruda hayal kırıklığıyla geri dönüyordum. Yaşlı amcaların vaatleri, ahlaksız teklifleri… Sonraları bir amcayla tanıştım, benim için iş ayarlayacağını söyledi. Çok mutlu olmuştum, kadrolu bir işe girip okulda çalışacaktım. Birkaç hafta sonra amcanın niyetinin de kötü olduğunun farkına vardım. Arkadaş çevremde hiç kimse iş bulamıyor. Bizi kimse ciddiye alıp karşına oturtup konuşmuyor.”

“İş bulabildiğim için çok mutluyum”

Jiyan, 36 yaşında. Gittiği her iş başvurusunda, “bulaşıcı hastalık gibi” karşılandığını söyledi: “İlk iş başvurusuna gittiğimde beni baştan ayağa süzdüler. Tarzım biraz farklı, saçlarım erkeklerle özdeşleşmiş şekilde kısa, giyim aynı şekilde ama görünürde kadınım. Her nedense iş muhabbeti her seferinde akıl hocalığına bağlanıyor. Yapma, etme, özenme, deniyor ama yalnız kalınca bana neler söyleneceğini biliyorum… İnsanları kırmak pek tarzım değil. Onlar beni kırıyor ben onları kırmadan dönüyordum.” 

Uzun süren iş arama sürecinin sonunda Jiyan, bir çağrı merkezinde iş bulmuş. İki yıldır burada çalışıyor. Mutlu. Çünkü kimse onu görmüyor, sadece sesini duyuyorlar.

 “Kadınlardan hoşlandığım içi molalarda Reis, Kral diye hitap ediyorlar”

Van’da üniversite okuyup aynı zamanda çağrı merkezinde çalışarak geçinmeye çalışan Merve ise Mersinli. Üniversite okumak için Van’a gelen Merve, belirli bir yaşa geldikten sonra kadınlardan hoşlandığının farkına varıp bu durumu ailesine açılmış. Ailesi ona destek verdiği için şanslı hissediyor. 

Daha önce bir kafede çalışan Merve, mola aralarında erkeklerin, “Hey delikanlı, ne haber reis, bizim hakkımızı gasp ediyorsun” gibi sözlerle onu taciz ettiklerini anlattı.  

“Biz de varız, var olmaya devam edeceğiz” diyen Merve, yakın çevresinde LGBTİ+’ların yaşadıklarını da aktardı: “Biz kadın olarak bir şekilde kendimizi gizliyoruz. Ama erkekler için durum o kadar kolay değil. Bir arkadaşım birçok defa iş başvurularında bulundu ve tamamında olumsuz dönüş aldı. En son gittiği iş başvurusunda, ‘bizim iş yerimizde ibnelere yer yok’ denildi. İnce bir ses tonu var ve insanlarla konuşunca ister istemez yansıtıyor. İstediğimiz tek şey eşitlik ve özgürlük.”



* YASEMİN DİKİCİ: Van, Erciş doğumlu. Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Doğan Haber Ajansı Van Bürosu’nda tamamladığı stajının ardından, çeşitli yerel gazete ve dergilerde muhabirlik, editörlük ve grafikerlik yaptı. Halen serbest gazetecilik yapmaktadır.  https://twitter.com/YaseminnDikici

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.