Haberler

Darp edilen Urfalı gazeteci Karakeçeli anlattı: 'Belediye hakkında bir daha yazarsan ölürsün, denildi'

Darp edilen Urfalı gazeteci Karakeçeli anlattı: 'Belediye hakkında bir daha yazarsan ölürsün, denildi'

BURCU ÖZKAYA GÜNAYDIN

Viranşehir Belediye Başkanı’nın korumaları tarafından darp edilen gazeteci Mehmet Karakeçeli, ölümle tehdit edildiğini söyledi. DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren’e göre yerel güçler, iktidarın gazetecilere yönelik ‘şiddet politikası’ndan cesaret alıyor. 

Urfa'nın Viranşehir ilçesinde, İlçe Kaymakamı Önder Çengel’in Afyon’a tayini nedeniyle düzenlenen veda yemeğine katılan gazeteci Mehmet Karakeçeli, AK Partili Viranşehir Belediye Başkanı Salih Ekinci’nin koruması tarafından saldırıya uğradı. Karakeçeli, saldırı sırasında kendisine, “Bir daha belediye hakkında yazı yazarsan ölürsün” denildiğini anlattı. 

“Kaymakamın yanına çıkarılmadım”

Belediye Başkanı Salih Ekinci ve koruması hakkında şikâyetçi olan Karakeçeli, saldırı anını ve sonrasını şu sözlerle aktardı: “Veda yemeğine tüm basın mensupları çağrıldı, ben de çağrıldım ve katıldım. Çıkışta arabaya doğru giderken omzuma bir el geldi, bir döndüm Salih Ekinci’nin koruması, aynı zamanda akrabası İsmail Ekinci. Bana yumruk attı, vurduğu gibi kan akmaya başladı. Elini tutmaya çalışırken, bu sefer burnuma yumruk attı. Burnum kırıldı. Kalktım, elini tutarken yumruğu sağ gözüme denk geldi. Gözüm şişti, morardı. Hemen sıcağı sıcağına Kaymakam Önder Çengel’in yanına gitmek istedim fakat polisler izin vermedi.”

Karakeçeli, olaydan sonra Kaymakamı Çengel’in kendisini aradığını, ‘yaşananlardan dolayı çok üzgün olduğunu ve yapılanı kendisine yapılmış olarak gördüğünü’ söylediğini aktardı.

Hastaneden darp raporu alan Karakeçeli’nin saldırı nedeniyle burnu kırılan ve kaşı yarıldı. Karakeçeli, bölgede aileler arasında tartışma çıkmasını istemediğini ama resmi şikâyetinden vazgeçmeyerek, hukuk önünde hakkını arayacağını belirtti. 

Karakeçeli ‘belediye hakkında yazmaması’ için ilk kez tehdit edilmediğini, ‘Viranşehir Belediyesi’nde yolsuzluk ve hukuksuz’ hakkında haber yaptığı için defalarda ölüm tehdit edildiğini aktardı:  “Belediye hakkında tehdit ve şantajdan dolayı açtığım üç dava var. Tehdit edildim, seni burada barındırmayız, başına iş gelir, dediler. Ben 16 yıldır bu mesleği yapıyorum, kalemimi satmadım, bundan sonra da satmam.”

“Viranşehir OSB haberim rahatsız etti”

Karakeçeli, darp edildiği son olayın Viranşehir Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ile ilgili yaptığı haberden sonra yaşandığını belirterek, haberin rahatsızlık yarattığını söyledi.

Meslektaşlarına da sitem eden Karakeçeli, ‘belediyeyle iş yaptığını’ söylediği gazetecilerin saldırıya ses çıkarmadığını, sadece bağımsız bazı gazetecilerin yanında yer aldığını anlattı. Karakeçeli son olarak, Urfa gibi aşiretlerin lafının geçtiği, her şey müdahale edilen bir yerde çok daha zor olduğunun altını çizdi. 

Viranşehir Belediye Başkanı: Biz de bilmiyoruz, iftara mı doğru mu?

Bir haber sitesine konuyla ilgili konuşan Viranşehir Belediye Başkanı Salih Ekinci ise 'yaşananlardan haberi olmadığını' savundu. 

Ekinci yemekten ayrıldıktan sonra akşam kendisine atılan bir tweetle durumdan haberdar olduğunu belirterek, “Biz de bilmiyoruz, bir iftira mı atılmış doğru mu? Ben 4 yıllık belediye başkanıyım, bana yakışır mı böyle bir şey” dedi. 

Eren: Şiddetin esas nedeni iktidarın uyguladığı baskı 

DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, Viranşehir'de bir gazetecinin yerel iktidar yöneticileri tarafından şiddete maruz bırakılması ve ölümle tehdit edilmesinin ilk olay olmadığını hatırlattı. Yerel basında çalışan gazetecilerin ulusal basındakilere kıyasla daha korunaksız olduğuna dikkat çeken Eren, sözlerine şöyle devam etti:

“Ama bu şiddetin esas nedeni, iktidarın ülke çapında gazetecilere uyguladığı baskı ve şiddet. İktidar kendisini rahatsız eden her haberi yapan gazeteciyi, yargı eliyle susturmaya çalışıyor. Bunu başaramadığı zaman gazeteciyi hapishaneye atıyor. Şu anda onlarca meslektaşımız hapishanelerde, binlercesi de yargılanıyor. İktidar bunu yapınca yerel iktidar güçleri, çeteler de cesaretlenip korumasız, okurlarından, kaleminden ve meslektaş dayanışmasından başka hiçbir gücü olmayan gazetecilere saldırıyor.” 

Son yıllarda yok olan adalet duygusu, yaygınlaşan cezasızlık politikasının da bu şiddette payı olduğunun kaydeden Eren, yaşanan bu şiddet ikliminin ancak gerçekten demokratik bir ülkede yaşamaya başlandığında biteceğini belirtti. Eren, gazetecilerin yapabileceği tek şeyin örgütlenmek ve baskıya karşı dayanışmak olduğunu söyledi. 

 “Yerel gazeteciler yazdıkları nedeniyle öldürülüyor”

Gazeteciler Cemiyeti’nin, ‘Demokrasi için Medya, Medya için Demokrasi (M4D)’ projesi kapsamında 2023 yılının ilk yarısına ait Medya İzleme Raporu'na göre, yılın ilk yarısında 40 ayrı vakada gazetecilere fiziksel şiddet uygulandı. 

M4D kapsamında 2021 yılı içinde yurdun tüm bölgelerinde gazetecilere yönelik fiziksel saldırı vakaları raporlandı. Türkiye’de 2021’de fiziksel şiddete uğrayan gazeteci sayısı tespit edilebildiği kadarıyla en az 115 oldu. 

Raporda yerel basın mensuplarının karşı karşıya kaldığı tehdit, şiddet ve yıldırmanın ulaştığı boyuta da dikkat çekildi. Bursa’da radyo programcısı Hazım Özsu, dini yorumlarını beğenmeyen bir dinleyici tarafından öldürüldü. Bu çalışma yayına hazırlanırken bir cinayet haberi de Kocaeli’den geldi. Gazeteci Güngör Aslan yazdıkları nedeniyle öldürüldü.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.