Deniz Tekin
Aram Yayınevi sahibi Hakkı Boltan ve çalışanı Delil Zengeralp, geçen yıl Diyarbakır’daki TÜYAP Kitap Fuarı’nda satılan iki kitap nedeniyle “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandıkları davada hâkim karşısına çıktı.
Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında Mahkeme Başkanı, yayınevi çalışanı Zengeralp’e “Daha önce satışını yaptığın kitapları okudun mu?” diye sordu.
Boltan: “Kitapların içeriğini biliyorum ama hepsine hâkim değilim”
Kürt Yayıncılar Birliği Eş Başkanı, DİSK Basın-İş Bölge Temsilcisi ve Aram Yayınevi sahibi Hakkı Boltan, savunmasında yayınevi olarak ticari faaliyet yürüttüklerini söyledi. Boltan, “Daha önce yaptığım savunmaları tekrar ediyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum. Yayınevi olarak kitapların ticari dağıtımını ve satışını yapıyoruz” dedi.
Mahkeme Başkanının “Kitapların içeriğinden haberdar mısın?” sorusuna Boltan, tamamına hâkim olmamakla birlikte içeriklerini bildiğini belirtti. “Yazarlarını tanıyor musun?” sorusuna ise “Bazılarını tanıyorum” yanıtını verdi.
Zengeralp: “Satışını yaptığım kitapları okudum”
Yayınevi çalışanı Delil Zengeralp, 2021 yılından beri Aram Yayınları’nda sigortalı olarak çalıştığını, fuarlarda stant görevlisi olduğunu belirtti. Satışını yaptığı kitapların içeriğinden haberdar olmadığını söyleyen Zengeralp, Mahkeme Başkanının “Daha önce satışını yaptığın kitapları okudun mu?” sorusuna “Okudum” yanıtını verdi.
Avukat Temur: “Kitaplar yasaklı değildi, Basın Kanunu yanlış uygulanıyor”
Sanıkların avukatı Resul Temur, Aram Yayınevi’nin toplumsal içerikli kitaplar yayımladığını belirterek, dava konusu kitapların yazarlarının tanınan isimler olduğunu söyledi. Temur, “Hatip Dicle Kürt siyasetinde bilinen bir isim, Murat Aba ise cezaevinde. Kitapların yazarları ulaşılabilir kişiler” dedi.
Temur, Basın Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca yayınevi sahibinin cezai sorumluluğunun belirli şartlara bağlı olduğunu hatırlatarak, “Bu davada usul hatası var. Kitapların basımı sırasında savcılığa örneği teslim edilmiş. Kitaplar hakkında satış veya dağıtım yasağı yoktu. Suçun maddi ve manevi unsurları oluşmamıştır. Kitaplar ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir” diye konuştu.
Mahkeme dosyayı savcılığa gönderdi
Savcılık, dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesi ve esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın kendisine gönderilmesini talep etti. Mahkeme, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılarak davaya konu kitapların alındı belgesinin istenmesine ve dosyanın savcılığa gönderilmesine karar verdi. Duruşma 27 Ocak 2026 tarihine ertelendi.
Ne olmuştu?
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 2024 yılında yapılan TÜYAP 8. Diyarbakır Kitap Fuarı’nda Aram Yayınevi standında Kürt siyasetçi Hatip Dicle’nin “Efrin Direniş Günlüğü” adlı kitabı ile Mahmut Aba’nın Kürtçe kaleme aldığı “Dıldare Serkeftina” (Başarı Sevdalıları) adlı kitabının satışa sunulması üzerine “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla iddianame hazırlamıştı.
İddianamede, yapılan incelemelerde kitaplarda “örgüt propagandası mahiyetinde ifadelerin bulunduğu” iddia edilmişti. Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hâkimliği, 10 Ocak 2025 tarihinde bu kitaplar hakkında satış, basım ve dağıtım yasağı ile el koyma kararı vermişti.
Hatip Dicle’nin yurtdışında olduğu, Mahmut Aba’nın ise kimliğinin tespit edilemediği belirtilen iddianamede, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 11/4. maddesi uyarınca yayınevi sahibi Hakkı Boltan’ın ve stant görevlisi Delil Zengeralp’in cezalandırılması talep edildi.
