MLSA, Diyarbakır Barosu ile birlikte AİHM'e bireysel başvuru çalıştayı gerçekleştirdi

MLSA, Diyarbakır Barosu ile birlikte AİHM'e bireysel başvuru çalıştayı gerçekleştirdi

 

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Diyarbakır Barosu işbirliğiyle “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru” çalıştayı düzenledi. Çalıştayda, Eski AİHM Yargıcı Dr. Rıza Türmen, AİHM Türkiye Masası Şefi Dr. Atilla Nalbant, AİHM Türkiye Masası'ndan  Levent Yalçın, Strasbourg Barosu'ndan Doç. Dr. Ümit Kılınç, AİHM içtüzüğü, AİHM’in güncel uygulamaları ile bireysel başvuruların kabul edilebilirliği konusunda bilgileri katılımcılarla paylaştı.

Diyarbakır Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda, 11 Mayıs Cumartesi günü gerçekleştirilen çalıştaya MLSA Eş Direktörü Veysel Ok, Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile çok sayıda avukat katıldı.

Ok: AİHM kalemi burada

AiHM-cal-veysel.jpg

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan MLSA Eş Direktörü Veysel Ok, MLSA olarak Diyarbakır’da avukatlar için bugüne kadar 3 tane AİHM çalıştayı yaptıkları bilgisini vererek, “Aslında mahkeme (AİHM) kalemi burada. Levent Yalçın, Dr. Atilla Nalbant ile Doç. Dr. Ümit Kılınç ve eski AİHM yargıcı Dr. Rıza Türmen burada.  AİHM yaptığınız başvurular ilk olarak buraya geliyor. Bu yüzden yapacağınız hataların veya soruların adresi burası. Umarım eğitim verimli geçer. Buradan Fransa’da gelen hocama ve hem de Diyarbakır Barosuna teşekkür ediyoruz” dedi.

Özdemir: AİHM’e yapılan başvurular hukuk mücadelemiz için çok önemli

Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir ise hak ihlallerinin yoğun yaşandığı bir süreçten geçtiklerine dikkat çekerek, “Bu açıdan AİHM’e yapılan bireysel başvuru mesleğimiz, hak savunuculuk faaliyetimiz, hukuk mücadelemiz açısından çok önemli.  AİHM kararları, Türkiye’de, Diyarbakır'da, bölgede yaşadığımız halk ihlallerinin sonuçlarının giderilmesi ve bir daha aynı nitelikte hak ihlalinin yaşanmaması adına da önem arz ediyor. Bu açıdan ben MLSA’ya ve hocalarımıza çok teşekkür ediyorum.”

Tanrıkulu:  AİHM yapılan başvuruların bilinmesi için avukatlık mesleği için çok önemli

IMG_6792_2.jpeg

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise AİHM ve Anayasa Mahkemesi başvurularının avukatlık mesleği için çok önemli olduğunu dile getirerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve onun yargı yolu olan AİHM ile Anayasa Mahkemesine başvuruyu bilmek zorunda olunduğu kaydetti. Tanrıkulu, 1987 yılında AİHM’e nasıl başvuru yapacaklarına dair bir belge veya kaynak olmadığını ifade ederek, Diyarbakır Barosu ve İHD Diyarbakır Şubesinin AİHM’e yapılan başvurular konusunda Türkiye’de öncü olduğunu söyledi. Diyarbakır ve Türkiye’de yapılan başvurularla AİHM o güne kadar karşılaşmadığı hak ihlalleriyle karşılaştığını ve bu ihlallerle ilgili içtihatlar oluşturarak dinamik bir yapıya kavuştuğunu aktardı.

Türmen: AİHM kararlarının uygulanmaması bir hukuk devleti sorunu

Eski AİHM yargıcı Dr. Rıza Türmen, Çalıştayın “AİHM kararlarının uygulanması sorunu “ başlıklı birinci bölümünde video konferans yoluyla sunum yaptı.  AİHM kararlarının uygulanmamasının hukuk devleti sorunu ortaya çıkardığına dikkat çekerek, “AİHM kararların uygulanmaması sisteminin en zayıf tarafıdır. Kararların uygulanması sistemin işlemesi ve AİHM’nin saygınlığı ve etkinliği için çok önemli.” dedi. Türmen, Bakanlar Komitesi’nin işleyişi, çalışma usulleri, AİHM kararlarının uygulanmasına dair işlettiği prosedürleri anlattı. Türkiye’nin AHİM kararların en çok uygulamayan devlet olduğunu belirten Türmen, “Kararı uygulamayan devletten hukuk devleti olarak bahsetmek zordur. Türkiye’nin uygulamadığı karar ve uygulanması beklenen 458 karar var” dedi. Türmen, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davalarında verilen ihlal kararlarına değindi.

Yalçın: 2023 yılında AİHM’e yapılan başvuruların yüzde 20’si hakkında idari red kararı verildi

Çalıştayın “AİHM İç Tüzüğü’nün 47. maddesi uyarınca geçerli bir başvuru nasıl yapılır?” başlıklı bölümünde AİHM Yazı İşleri Müdürlüğü’nde Levent Yalçın sunum yaptı. Yalçın, AİHM’e başvurunun nasıl yapıldığını, formu doldururken dikkat edilmesi gereken noktalar ve başvuru şartları ile kabul edilebilirlik kriterleri konusunda bilgi verdi.  Yalçın, hangi durumlarda başvurunun idari reddinin yapıldığını, başvurularda sıklıkla yapılan hataları form üzerinden örnek vererek,  başvurularda herhangi bir hak kaybının olmaması için önerilerini sıraladı. Yalçın, 2021’de yapılan başvuruların yüzde 27’si hakkında idari ret kararı verildiğini, 2024 yılında bu oranın yüzde 20’ye kadar düştüğünü söyledi. Yalçın son olarak 28 Mart 2024’te uygulanmaya başlanan AİHM başvuru formunda yapılan değişikliklere değindi. Soru ve cevaplarla sona eren oturuma öğlen arası verildi.

Kılınç: AİHM’in Türkiye’deki demokrasi, insan haklarına önemli katkıları var

Strasbourg Barosu üyesi Av. Doç. Dr. Ümit Kılınç ”Avukatlık pratiği açısından kabul edilebilirlik kriterleri” bölümünde sunum yaptı. AİHM’in Türkiye için her zamankinden daha çok önemli olduğunu belirten Kılınç, “ AİHM’in Türkiye’deki demokrasi, insan haklarına önemli katkıları var. AİHM’e sahip çıkmamız gerekiyor” dedi. AİHM’in yapısı, işleyişi, departmanları görevleri konusunda bilgi verdi. Kılınç, AİHM’e yapılan başvurunun hangi aşamalardan geçtiği,  yargılama usulü ve yetki alanlarına dair değindi. Kılınç, hangi davaların daire veya büyük dairede görüleceği, dostane çözüme hangi şartlarda uygulandığı,  iç hukuk yollarının tüketilme kuralı, kabul edilebilirlik kriterlerini de anlattı. Kılınç,  AİHM’in verdiği ihlal kararlarının sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenler, yargılamanın yenilenmesi, maddi ve manevi tazminat, yargılama giderleri konusunda dikkat edilmesi gerekenleri örneklerle anlattı. Oturum soru ve cevaplarla sona erdi. 

Nalbant: AİHM önündeki her 3 davadan biri Türkiye’den

Çalıştayn “Güncel davalar, 141. madde başvuruları ve AİHM işleyişi” başlıklı son bölümünde ise AİHM Yazı İşleri Müdürlüğü Türkiye Bölüm Şefi Dr. Atilla Nalbant sunum yaptı. AİHM’in öncelik politikası, yargısal süreci, karar modelleri, iş yükü, AİHM başvurularında avukatların rolü ve önemine dikkat çekti. AİHM önünde olan 65 bin 700 davanın 23 bin 550’sinin (yüzde 35)  Türkiye’den yapılan başvurulardan oluştuğunun bilgisini verdi.   AİHM’e yapılan başvurularda Türkiye’nin açık arayla birinci olduğunu ifade etti.  Türkiye’den AİHM’e yapılan başvuruların yüzde 99’unun 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi ardından yapıldığını aktaran Nalbant, AYM’nin KHK ile meslekten çıkarılanların başvurularıyla karar verdikten sonra AİHM’deki davası sayısının ciddi oranda artacağına dikkat çekti.  AİHM’in, haklarında kullanılmasından dolayı yaşanan ihlaller konusunda hassas olduğunu, bu davaları öncelikli olarak ele alıp hızlıca karar verdiğini kaydeden Nalbant, bu nedenle AİHM’de gazeteci davası sayısının az olduğunu söyledi. Nalbant, AİHM’de yapılan başvuruların ihlal türlerine ve yıllara göre dağılımı konusunda bilgi verdi.  Nalbant son olarak da 28 Mart 2024’te yürürlüğe giren AİHM’in iç tüzüğünde yapılan değişikliklere dair bilgiler verdi.

Soru ve cevaplarla sona eren oturumun ardından MLSA ve Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren çalıştayda sunum yapan hukukçuları çiçek ve plaket verdi.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.