MLSA Hukuk Birimi, AYM’nin iptal ettiği sanal devriye uygulamasına dayanılarak MLSA Diyarbakır Muhabiri Deniz Tekin’in Twitter hesabına karşı verilen erişim engeli kararının haberleşme ve ifade özgürlüğü ile halkın haber ve bilgiyi alma hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle AYM’ye bireysel başvuru yaptı.
MLSA Hukuk Birimi’nin hazırlayıp ve AYM’ye gönderdiği bireysel başvuruda, gazeteci Deniz Tekin’in yazdığı ve önemli bulduğu haberlerin daha fazla kişiye ulaşması amacıyla sosyal medya hesabından paylaştığı belirtildi. Tekin’in yaptığı paylaşımlar incelendiğinde gazetecilere yönelik ifade özgürlüğü müdahaleleri, insan hakları ihlalleri, ülke ve yerel gündemi ilgilendiren haberler olduğunun açıkça anlaşılacağına dikkat çekildi.
‘Jandarmanın sanal devriye faaliyeti yetkisiz bir işlem’
Gümüşhane İl Jandarma Komutanlığı’nın AYM içtihatlarına aykırı ve başvurucunun kişisel verilerinin korunması hakkını ihlal edecek şekilde sosyal medya hesabıyla ilgili “Sanal devriye raporu” hazırladığı vurgulandı. Demokratik hukuk devletlerinde bir suçun işlenip işlenmediğine kolluk kuvvetlerinin değil mahkemelerin karar verdiği hatırlatılan başvuruda, jandarmanın sosyal medya hesabında “Sanal devriye” adı altında yaptığı araştırma ve hesapta yapılan paylaşımların “örgüt propagandası” suçu oluşturduğuna dair tespitin yetkisiz ve hukuksuz bir işlem olduğu ifade edildi.
‘Karar, ifade özgürlüğüne yönelik ağır bir müdahaledir’
Başvuruda, Gümüşhane Sulh Ceza Hakimliğinin, jandarmanın hazırladığı “Sanal devriye” raporuna dayanarak verdiği erişim engeli kararının AYM içtihatlarına aykırı olduğuna dikkat çekildi. Bu işlemin Tekin’in ifade özgürlüğüne yönelik ağır bir müdahale olduğunun da altı çizildi. Tekin hakkında “örgüt propagandası yapmak” suçundan devam bir soruşturma ya da aldığı bir hapis cezasının bulunmadığının bilgisi verildi.
‘3509 içeriğin tamamının Hakimlik tarafından incelenmesi imkansız’
Erişim engeli kararının 5651 Sayılı Kanunun 8/A maddesiyle uyuşmadığını, hesabın neden erişime engellendiğinin kararda gerekçelendirilmediği ifade edildi. Hakimliğin, erişim engeli kararı verdiği 65 sosyal medya hesabının tamamını nasıl incelendiği ve bu hesaplardaki içeriklerin ne şekilde “terör örgütleri lehine yayınlar” olduğunu anlayabilmenin mümkün olmadığı vurgulandı. Tekin’in 2009'dan beri hesabından paylaşılmış olduğu 3509 içeriğin tamamının Hakimlik tarafından incelenmesinin de imkansız bir durum olduğu kaydedildi. AİHM ve AYM’nin internet özgürlüğü konusunda verdiği ihlal kararlarına atıfta bulunulan başvuruda, erişim engeli kararının bu içtihatlarda belirlenmiş kriterlere aykırı, ölçüsüz ve orantısız olduğu belirtildi.
Bu müdahalelerle Tekin’in Anayasa’nın 25. ve 26. maddeleri ile AİHS’nin 10. maddesiyle korunan ifade özgürlüğü ve Anayasa'nın 22. maddesiyle güvence altına alınan haberleşme özgürlüğü ihlal edildiğine işaret edildi.
Gazeteci olan başvurucunun yurttaşlara haberini ulaştırdığı aracın sosyal medya hesabı olduğu vurgulanan başvuruda, Tekin’in kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yaptığı tüm haberlere getirilen erişim engelinin gerekli ve ölçülü olmadığı, bununla basın ve ifade özgürlüğü, halkın haber ve bilgiyi alma hakkının da ihlal edildiği vurgulandı.
‘Sulh Ceza Hakimlikleri AYM içtihatlarını göz ardı ederek gerekçesiz kararlar veriyor’
5651 sayılı kanunun 8/A maddesinin uygulamada hak ihlali yarattığının AYM içtihatlarında da tespit edildiği belirtilen başvuruda, Sulh Ceza Hakimliklerinin AYM içtihatlarını göz ardı ederek gerekçesiz erişim engeli kararları verdiği ve internet kanunun istisnai hükümlerini yerleşik uygulama haline getirdiği ifade edildi. Hakimliğin, 65 X hesabıyla ilgili derhal erişim engeli kararı vermesinin bile tek başına bir ihlal sebebi olduğu aktarılan başvuruda, erişim engeli kararına yapılan itirazın Bayburt Sulh Ceza Hakimliğince gerekçesiz, genel geçer kopyala yapıştır ifadelerle reddedilmesi, uyuşmazlığın esasının değerlendirilmemesi nedeniyle başvurucunun Anayasa'nın 40. maddesi ile AİHS’in 13. maddesinde korunan Etkili Başvuru Hakkının ihlal edildiği belirtildi.
Başvuruda belirtilen Anayasa ve AİHS maddelerinin ihlal edildiğinin tespit edilmesi ve bu ihlallerin giderilmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için gerekli işlemlerin yapılması talep edildi.
Ne olmuştu?
Gümüşhane Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medyada “Sanal devriye” yapan İl Jandarma Komutanlığının talebi üzerine 20 Ağustos 2024 tarihinde verdiği kararla aralarında Kürt siyasetçi ve gazetecilerin olduğu 65 X hesabı için erişim engeli kararı verdi. Erişime engellenen hesaplar arasında Al Monitor haber sitesinin kıdemli muhabiri Amberin Zaman, MLSA Yargı Muhabiri Deniz Tekin, JİNNEWS muhabiri Öznur Değer, gazeteci Berçem Mordeniz, Yeni Yaşam gazetesi ve HDP onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü’nün hesapları bulunuyor.
"Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunmasını" gerekçesiyle verilen kararda, erişime engellenen hesaplarda "örgüt propagandası” yapıldığı iddia edildi. Kararda, söz konusu hesaplar için “Tüm içeriğinde örgüt lehine yayınlar yapıldığı tespit edilmiştir" denildi.
MLSA Hukuk Birimi, yasaya ve usule aykırı olduğu gerekçesiyle bu karara itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, kolluğa sosyal medyada “Sanal devriye” yetkisi veren kanun maddesinin 2020 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, yasal şartlar oluşmadan Tekin’in hesabıyla ilgili araştırma yapıldığını belirterek, kararını kaldırılmasını talep etti. İtirazı inceleyen Bayburt Sulh Ceza Hakimliği gerekçesiz şekilde bu itirazı reddetti.