Foto: Can Öztürk
MLSA - 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında İstanbul Karaköy’de düzenlenen basın açıklamasını takip ederken kolluk kuvvetlerinin orantısız müdahalesine maruz kalan T24 muhabiri Can Öztürk savunmanlığını yapan MLSA Hukuk Birimi aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Dilekçede kolluk kuvvetlerinin işkence, hakaret ve görevi kötüye kullanma gibi suçlar işlediği iddia edildi.
“Gazeteci olduğunu defalarca söylemesine rağmen darp edildi”
Gazetecilik görevini yerine getirmek üzere etkinliği takip eden Öztürk’ün, polisin abluka altına aldığı bir grubu görüntülemeye çalışırken kolluk görevlileri tarafından engellendiği belirtilen dilekçede polis memurlarının sözlü uyarılar ardından fiziksel müdahalede bulunduğu belirtildi.
Dilekçede ayrıca Öztürk’ün video çekmeye devam edince bir kadın polis memuru tarafından yola doğru itilerek yere düştüğü belirtildi. Olay sırasında Öztürk ayrıca trafik akışı nedeniyle araba çarpma tehlikesi yaşadı. Olayın devamında başka bir polis memurunun Öztürk’ü omuzlarından tutarak duvara doğru ittiği ve sırtına darbeler indirdiği de aktarıldı.
“Basın kartını gösterdi, şiddet durmadı”
Öztürk’ün, boynunda basın kartını taşıdığı ve olay sırasında profesyonel ekipman kullandığı belirtilmesine rağmen polislerin gazeteci olduğunu göz ardı ettiği dilekçede vurgulandı. Olay sonrası Eyüpsultan Devlet Hastanesi’ne giden Öztürk’ün, darp nedeniyle sağ üst kolunda ağrı olduğu raporla belgelendi.
“İfade ve basın özgürlüğü ihlal edildi”
Dilekçede, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıf yapılarak, toplumsal olayları takip eden gazetecilere yönelik polis müdahalesinin ifade ve basın özgürlüğü ihlali anlamına geldiği ifade edildi. Ayrıca, polislerin tutumunun, gazetecilerin kamuoyunu bilgilendirme işlevini yerine getirmesini engellediği ve bu durumun basının demokratik işleyişteki denetleyici rolünü zedelediği belirtildi.
“Sorumlular hakkında etkili soruşturma yapılmalı”
Suç duyurusunda, olay sırasında görev yapan polislerin kimliklerinin tespit edilmesi, haklarında soruşturma açılması ve kamu davası açılması talep edildi. Başvuru dilekçesinde, işkence, eziyet, hakaret ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamaların yanı sıra çalışma hürriyetinin ihlali ve inanç özgürlüğünü engelleme gibi suçlar da yer aldı.