HAYRİ DEMİR
X platformunda “mülteci karşıtı haberler” paylaştıkları iddiasıyla gözaltına alınarak tutuklanan “Ajans Muhbir” hesabının yöneticileri Süha Çardaklı ve Serkan Kafkas’ın da aralarında bulunduğu 10’u tutuklu, 30 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında tüm tutuklu sanıklar tahliye edildi.
Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma, izleyici yoğunluğu nedeniyle normal duruşma salonu yerine, ağır ceza mahkemesine ait büyük bir duruşma salonunda görüldü. Duruşmada, 106 gündür tutuklu olan Çardaklı ile 80 gündür tutuklu olan Kafkas'ın yanı sıra tutuksuz yargılanan sanıkların bir kısmı ve çok sayıda müdafii avukatı hazır bulundu. Sanık yakınlarının yanı sıra Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, CHP ve İYİ Parti milletvekillerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda izleyici katıldı.
Davada Çardaklı ile Kafkas’ın yanı sıra aralarında Aykırı internet sitesi Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak ve çeşitli sosyal medya hesaplarının yöneticilerinin de yer aldığı sanıklara, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit” suçlamaları yöneltiliyor.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada sanıklar, savunmalarını yaptı. Savunmaları Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan sanıklar beyanlarında, iddianamede suçlamaya konu edilen paylaşımların suç içermediğini ifade etti.
Paylaşımların mültecilerle ilgili haberlerin yanı sıra kimi siyasetçilerin açıklamalarından oluştuğunu söyleyen sanıklar, mültecilerle ilgili yapılan paylaşımların ise suç unsuru olamayacağını ve bunları “Türkiye’yi korumak adına” paylaştıklarını savundu.
Kafkas: Paylaşımların tamamı haber içerikli paylaşımlardır
Sanıklardan “Ajans Muhbir” yöneticilerinden Serkan Kafkas, davaya konu olan haberlerin tamamının ulusal basına yansımış haberler olduğunu savunarak, şunları söyledi:
“Bu nedenle paylaşımların tamamı haber içerikli paylaşımlardır. Bu haberler arasında, en komiği Yenişafak’ın Euronews’e dayandırıldığı bir haber var. Sanıklar arasında Yenişafak gazetesinden kimse yok ama biz neden suçlanıyoruz? Bunu anlamakta zorlanıyorum. Haberlerde adli vakalardan bahsederken Suriyeli, Afgan ifadelerini kullanmamız suçlamaya dayanak yapılmış. Haberde kim olduğunu belirtmek bir haber kuralıdır. Almanya’da bir Türk, adli vakaya karışmış olursa da biz bunu Türk olarak ifade ederiz. Bu nedenle bir ırkı hedef alarak haber yapmadık.”
Çardak: Yaptığımız gazetecilik ilkelerine uygundur
Yine “Ajans Muhbir” hesabının yöneticilerin Süha Çardaklı da 10 yıldır gazetecilik yaptığını belirterek, iddianamede suçlama konusu yapılan 42 paylaşımın tamamının haber içeriği olduğunu söyledi. Gazeteci olarak halkın haber alma hakkını yerine getirdiğini dile getiren Çardak, “Biz haber yaparken ırkını esas almıyoruz. Yaptığımız haberler gazetecilik ilkelerine uygundur. Hiçbirinde yorum yoktur. Suçlama konusu yapılan 42 içeriğin tamamını ben paylaştım. Dosyadaki haberlerin bir kısmı TRT’de bile yayınlandı. Bu suçsa TRT yöneticileri neden burada yargılanmıyor” diye konuştu.
Savunmaların ardından müdafi avukatları beyanlarda bulundu.
Ayşe Toprak müdafi Kerem Altıparmak, müvekkili açısından “toplu bir suça dâhil olma” durumunun söz konusu olmadığını belirterek, müvekkili açısından davanın ayrılmasını talep etti.
Bir kısım sanık avukatı da müvekkilleri açısından “toplu suça iştirak etme” durumunun olmadığını belirterek, ayırma kararı verilmesini talep etti. Tutuklu sanıkların avukatları ise müvekkillerinin tahliyelerini talep etti.
İddia makamı, delillerin toplanmamış olması ve adli kontrol yükümlülüklerinin yetersiz kalacağından tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme hâkimi, kararını açıklamak için duruşmaya 15 dakika ara verdi.
Aranın ardından kararını açıklayan hâkim, tutuklu sanıkların tamamının tahliyesine karar verdi.
Celse arasında yazılan talimat yazılarının cevaplarının beklenmesine, hakkında adli kontrol kararı verilen sanıklar hakkındaki adli kontrol yükümlülüklerinin kaldırılmasına karar verildi.
Davanın bir sonraki duruşması 20 Mayıs günü saat 10:00’a ertelendi.
Sanıkların 15’er yıla kadar hapsi talep edildi
İddianamede, sanıkların “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik edebilecek söylem ve eylemlerde bulundukları”, “ırkçı nefret söylemleriyle halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit dili kullandıkları” ve “kamusal barışı bozabilecek yanıltıcı bilgiyi alenen yaydıkları” iddia edildi. Bu iddialar ise “Ajans Muhbir” ve “Aykırı” isimli sosyal medya hesapları gibi çeşitli hesaplardan mültecilerle ilgili yapılan paylaşım ve içeriklere dayandırıldı. Bu kapsamda sanıkların “fikir ve eylem birliği” içerisinde toplu şekilde, basın ve yayın yoluyla atılı suçlamaları işledikleri iddiasıyla 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Dava kapsamında yargılanan isimler şunlardı: Süha Çardaklı, Hüseyin Dicle, Ramin Saeidi, Eray Ertürk, Ahmet Abdelaal, Adem Enes Gezer, Murat Erkek, Batuhan Çolak, Furkan Uludağ, Serkan Kafkas, Ümit Yasin Perinçek, Serdar Sönmez, Efe Emirhan Konaşoğlu, Ali Derviş Antal, Kutluhan Erol, Kutsal Yusuf Taş, Abdullah Aslan, Abdulrazak Çoban, Kemal Muhammet Karaçuka, Mahmud Elosman, Muhammed Elmuhammed, Furkan Göngör, Anıl Berkay Çetin, Adnan Özer Koş, Furkan Özbek, Harun Aytekin, Seval Göçer, Ayşe Toprak, Nilgün Tap ve Hikmet Kemal Köse.
