SİBEL YÜKLER*
Yazar Fikret Başkaya için 2019 yapılan bir açıklamada Mülkiyeliler Birliği salonunda asılı olan Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir fotoğrafları “örgüt propagandası” soruşturmasına konu edildi. HDP Eskişehir İl Eşbaşkanı Şükriye Ercan, hakkında hazırlanan 200 sayfalık tutanakta “PKK/KCK, THKP-C ve THKO prograpandası”ndan suçlandı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eskişehir İl Eşbaşkanı Şükriye Ercan hakkında “terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Eskişehir Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesinde ifade veren Ercan’a, 2009’daki Tekel direnişinden itibaren sosyal medya paylaşımları, katıldığı etkinlik ve televizyon programları ile basın açıklamaları soruldu.
İki büyük klasör ve toplam 200 sayfalık polis tespit tutanağından oluşan Ercan’ın TEM sorgusu 10 saatten fazla sürdü. Soruşturma kapsamında 48 sayfa ifade veren Ercan’a, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi’nin 2019 yılında yazar ve akademisyen Fikret Başkaya’ya hakkında açılan dava ile ilgili Mülkiyeliler Birliği’ndeki basın açıklamasının fotoğrafı da soruldu.
İsmail Beşikçi ile Baskın Oran’ın da olduğu açıklamada, Mülkiyeliler Birliği toplantı salonunun duvarında asılı olan Mahir Çayan ile Hüseyin Cevahir’in fotoğrafları kırmızıyla işaretlenerek “Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) propagandası yapıldığı” iddia edildi.
Ercan ise “THKP-C terör örgütünün kurucusu ve üyesi” olarak gösterilen Çayan ve Cevahir’in Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi-Mülkiye öğrencileri olduğunu hatırlattı.
Deniz Gezmiş anması ‘THKO’, İMC TV programı ‘PKK propagandası’
Soruşturma kapsamındaki suçlamalardan biri de “Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) propagandası” oldu. Ercan’ın Karşıyaka Mezarlığı’ndaki Deniz Gezmiş anmasına katılması ve Gezmiş’in posteri önündeki fotoğrafı ile Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’a dair sosyal medyada paylaşımları “THKO terör örgütü propagandası” olarak değerlendirildi.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan İMC TV’de 2013 yılında katıldığı bir program ve 2018 yılındaki Zeytin Dalı Operasyonu’na dair sosyal medyadaki paylaşımları da sorulan Ercan’a, bu kez “PKK/KCK terör örgütü propagandası” suçlaması yöneltildi.
MLSA’ya konuşan Şükriye Ercan ise, “Ben bir siyasetçiyim, aynı zamanda insan hakları savunucusuyum. Elbette açıklamalara katılacağım. Örgüt içinden örgüt beğenmememi istediler. Ortada örgüt yok. Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir, Mülkiye öğrencisi. Foğrafları bu yüzden asılı. İnatla devrimcilere terörist demeye çalışıyorlar. 2013 yılında İMC TVye çıkıp bir siyasetçi olarak gündemi değerlendirdim. İMC TV için ‘Terör örgütünün yayın organına neden çıktın?’ dediler. Demokratik siyasette alan bırakmak istemiyorlar” dedi.
‘Muhaliflere gözdağı’: Sümen altındaki dosyalar gönderilmeye başlandı
Ercan’ın avukatı Şahap Arpacı ise muhalif siyasetin sınırlı alanda etkisizleştirilmeye ve Türk Ceza Kanunu ile Terörle Mücadele Kanunu hükümleri gerekçe gösterilerek kriminalize edilmeye çalışıldığını söyledi. Bu süreci “muhaliflere gözdağı” olarak yorumlayan Arpacı, yasal bir parti, sendika, dernek veya vakfın “barış ve kardeşlik” çağrısını içeren tüm eylem ve toplantılarının “PKK/KCK propagandası” olarak değerlendirildiğini belirtti.
Arpacı, “Eskişehir Emniyeti’nin Çayan ve Cevahir’in Mülkiye/Ankara SBF öğrencisi olduğunu bilmemesi imkan dahilinde midir bilinmez ancak iktidarın 14/28 Mayıs seçimleri öncesinde yüksek hızda başlattığı operasyonel siyaset biçiminin daha çarpık ve kontrolsüz şekilde ilerleyeceğini görmek mümkün. Karşıyaka Mezarlığı anmalarını, Mülkiyeliler Birliği toplantı salonlarını, depremzede yurttaşların barınma ihtiyacı yönündeki haykırışlarını bir bir terörle mücadele ajandasına not etmeye devam ediyor. Sümen altında bekletilen dosyalar, sorgu odaları ve duruşma salonlarına hızla gönderilmeye başlandı” diye konuştu.
*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.