CHP eski İl Başkanı Kaftancıoğlu ve 21 CHP’li hakkında ‘kanuna aykırı bağış toplamak’ iddiasıyla açılan davaya, 31 Mart yerel seçiminden iki hafta önce servis edilen bir video neden oldu. Görüntüdeki paraların 'Kandil’e gönderildiği' iddia edildi. Ancak, savcı iddianamede bu konuda bir tespite yer vermedi. CHP davanın ‘siyasi kumpas’ olduğunu savunuyor.
Semra Pelek
Her şey, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sadece haftalar önce, 11 Mart’ta sosyal medyada yayılan bir videoyla başladı. Videoda, bir grup erkek bir masanın etrafında deste deste paraları sayıyordu. Sayılan paralar sonunda bir ‘kule’ye, seçim mitinlerinde kullanılan görüntü ise kısa süre içinde İstanbul’daki CHP yöneticileri ve belediye başkanları aleyhine açılan bir davaya dönüştü.
Erdoğan, sayılan paraları Kandil’e bağladı
Görüntüler sosyal medyada hızla yayılırken, videonun CHP İstanbul İl Başkanlığı binasında çekildiği iddia edildi. Videonun paylaşılmasından üç gün sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İşin içine deste deste paralar girdi, bu oyun iyice kirlendi. Millet CHP’ye sandıkta hesap soracak” dedi. Beş gün sonra ise MHP lideri Devlet Bahçeli, “Balya balya para sayanlar bedelini sandıkta ödeyecek” sözleriyle tartışmayı daha da körükledi.
Seçime günler kala açıklamalar sertleşti. Erdoğan, seçimden bir gün önce videoyu Kandil’le ilişkilendirerek şunları söyledi: “Balya balya dolarlar, balya balya avrolar, bu görüntülerin ortada dolaştığı hatta Kandil’e kadar gönderildiği bir dönemi yaşıyoruz.”
CHP’den açıklama: ‘Kumpas’
CHP İstanbul İl Başkanlığı, iddiaların gerçek dışı olduğunu açıklayarak, videonun 2019 yılında kaydedildiğini ve paranın, başkanlık binası alımıyla ilgili olduğunu belirtti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, görüntülerin yayılmasının ardından yaptığı açıklamada, “Bu görüntü üzerinden siyasi yaygara çıkarmaya çalışanların kötülükçü akılları var. Bu kumpasla seçim kazanacaklarını sanıyorlar” ifadelerini kullandı.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel de, “Bu tip provokatif, çamur atma niteliğindeki işler her seçim öncesinde yaşanıyor. Bundan medet umanların avuçlarını yalayacaklarını çok büyük bir rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.
Savcı re’sen soruşturma başlattı
CHP’nin açıklamalarına rağmen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kısa süre içinde re’sen soruşturma başlattı. İddianamede savcı, “görüntülerle ilgili maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve somut olayda herhangi bir suç veya suç unsurunun bulunup bulunmadığının tespiti” için soruşturma başlatıldığını belirtti.
Soruşturma kapsamında hakkında dava açılan eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Mustafa Can Poyraz’ın avukatı Baran Kaya, bu durumu eleştirerek şunları söyledi: “Savcılar, ortada somut bir suç varsa re’sen soruşturma açabilir. Ama, ‘görüntülere bakalım, acaba suç bulabilecek miyiz?’ diyerek soruşturma açılmaz; bu, suç yaratmak olur.”
Kaya, görüntüdeki paraların Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Kandil ile ilişkilendirilmesinin, soruşturma sürecinde şüpheliler üzerinde bir baskı aracına dönüştüğünü belirtti: “Bu aşamada soruşturma geçiren kişiler kendi aleyhlerine ifade vermeye zorlanmıştır; kimse kendi aleyhine ifade vermeye zorlanamaz, bu yasal değil.”
Şüphelilerin, görüntülerdeki paranın kaynağı hakkında açıklama yapmak zorunda olmadıkları halde, “PKK bağlantısı” iddiaları ortaya atıldığı için “paralar bağış parasıydı” demek zorunda bırakıldığını söyledi. Kaya, bu durumun yasal bir temel oluşturmadığını vurguladı: “Burada şüpheli olarak ifade veren kişilerin baskı altına alınmasıyla bu suç ‘yaratılmış’ ve dava açılmıştır.”
Kaftancıoğlu ile 21 CHP’li siyasi yasaklı olabilir
Paraların sayıldığı sırada ofiste bulunanlar ile diğer tüm şüphelilerin ifadeleri alındıktan sonra İstanbul Başsavcılığınca iddianame tamamlandı. İddianamede Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ve danışmanı Melih Morsümbül, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Mustafa Can Poyraz, İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 22 isim şüpheli olarak yer aldı.
Şüpheliler hakkında 2820 Sayılı Sıyası Partiler Kanunu’nun 116’ıncı maddesinde düzenlenen, “kanuna aykırı bağış, kredi veya borç alınması, borç verilmesi” suçlaması kapsamında altı aydan bir yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Eğer dava sonunda ceza verilir ve hüküm onanırsa sanıklar seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan da yoksun bırakılacaklar.
Satış bedeli 39 milyon lira gösterildi
İddianamede, Sarıyer Ayazağa Mahallesi’ndeki 14 taşınmazı, 11 Aralık 2019 tarihinde CHP'ye satan Ali Rıza Braka ile Özgür Nas ve görüntülerin çekildiği ofisin sahibi avukat Gökhan Taşkapan tarafından imzalanan tutanağa değinildi. Tutanağa göre, parti binasının alınması sırasında kullanılan ve nakit olarak sayılarak elden teslim edilen para miktarının 15 milyon 510 bin lira olduğu kaydedildi.
İddianamede, savcılığın satış işlemine dair sorularına CHP İl Başkanlığı tarafından gelen yanıt da yer aldı. CHP’nin satış bedelini 39 milyon 870 bin lira olarak belirttiği vurgulandı.
Savcılık, “CHP İstanbul İl Başkanlığı binası olarak kullanılan taşınmazların usulsüz şekilde toplanan paralarla satın alınması nedeniyle” Siyasi Partiler Kanunu 69, 74 ve 76. maddeleri uyarınca, CHP hakkında gerekli incelemenin yapılarak, toplanan paraların ve CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının Hazine'ye geçmesini istedi.
İddianamede PKK ile irtibat yok
Bazı medya organlarında, yerel seçimden önce yapılan haberlerde görüntüdeki paraların “Kandil’e gönderildiği” iddiaları yer almıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçimden bir gün önce bu bağlantıyı kurmuştu. Ancak, İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, bu konuda herhangi bir delil bulunmadı. Savcılık, toplanan paralarla Kandil arasındaki bağlantıya dair herhangi bir tespit yapmadı.
Mahkeme, AYM’den mali denetim raporunu istedi
İlk duruşması 25 Ekim’de görülen davada mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nce (AYM) CHP hakkında 2019 yılına ilişkin olarak mali denetim yapılıp yapılmadığının sorulmasına ve mali denetim yapıldıysa buna ilişkin raporun istenilmesine karar verdi.
Bugün (29 Kasım 2024) görülen davanın ikinci duruşmasına gönderilen AYM’nin cevap yazısında, CHP’nin 2019 yılı kesin hesaplarının mali denetimine ilişkin dosyasının esastan incelemesi devam ettiği, ‘mahkemenin iç işleyiş sürecinin bir parçası olan ve raportör görüşünü içeren raporların başka kurum ve mercilerle paylaşılamadığı’ belirtildi.