DENİZ TEKİN
Gazeteci Fırat Bulut’a, depreminin ardından Elbistan Cezaevi'nden çektiği görüntüler nedeniyle “Sansür Yasası” kapsamında açılan dava görülmeye başlandı. Deprem haberleri nedeniyle yasa kapsamında hakkında dava açılan ilk gazetecilerden biri olan Bulut, “İktidar ve devlet, bizleri bu şekilde cezalandırıyor” dedi.
On binlerce can kaybına yol açan yıkıcı 6 Şubat depremlerinin ikinci merkez üssü olan Elbistan’da, yangın çıktığı söylenen Elbistan Ceza İnfaz Kurumu’na giderek görüntüleyen ve sosyal medya hesabından paylaşan Bulut’a yönelik dava 19 Ekim’de görüldü. Elbistan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yürütülen duruşmaya, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 217/A maddesinde düzenlenen, “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istenen Bulut katılmadı.
Bulut’un savunmanlığını üstlenen İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD) avukatı, Almanya’ya iltica eden müvekkilinin yurtdışı adresini ifade işlemleri için mahkemeye bildirmek amacıyla süre talep etti. Avukat, Bulut hakkında dava açılmasına gerekçe gösterilen Elbistan Cezaevi’nde yaygın çıkıp çıkmadığının da sorulmasını talep etti.
Mahkeme, avukatın talebi kabul ederek, cezaevinden bu yönde bilgi istemeye karar verdi. Dava 12 Aralık 2023 tarihine erteledi.
“Deprem krizini yönetemeyenlerin iktidar, gazetecileri cezalandırıyor”
İktidar partisi AKP ile onun ortağı olan MHP’nin “dezenformasyonla mücadele” gerekçesiyle hazırladığı, muhalefetin ve basın meslek örgütlerinin “sansür yasası” olarak nitelendirdiği Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, geçen yıl Ekim ayında yürürlüğe girdi. Kanun’un 29. maddesiyle TCK’ya eklenen 217/A maddesi kapsamında özellikle deprem sırasında gazetecilere peş peşe soruşturmalar açıldı. MLSA’nın tespit ettiğine göre, deprem haberleri nedeniyle 11 gazeteci “sansür yasası” kapsamında soruşturmaya uğradı.
Bulut da bu gazetecilerden biri. Hakkında açılan bu dava nedeniyle yurtdışına gitmek zorunda kaldığını söyleyen Bulut, “Benim yaptığım haber ve videoda cezaevinde dumanlar yükseliyor. Mahkeme, benim gazetecilik yaptığımı kabul etmiyor. Cezaevi müdürü ne diyecek ona bakacaklar şimdi” dedi. Bir gazeteci olarak “yanıltıcı bilgi vermek” iddiasını hakaret kabul ettiğini söyleyen Bulut, şöyle devam etti:
“Bizler gazeteciyiz, sadece haber vermiyoruz, aynı zamanda mesleğin ahlakına da sahip çıkmakla yükümlüyüz. Kendimize ‘gazeteci’ diyorsak hakikati tahrip etmeden, bilginin doğruluğu ilkesine de sadık kalırız. Depremzedelerin çadırlarına su bastığının haberini verdik. Depremzedelerin yaşadığı sorunlarını dinledik, kamuoyuna ilettik. Yaygın çıkmışsa biz yangını da haber yaparız, devlet gelmişse geldiğini de… Vatandaş, ‘devlet yok, gelmedi’ dediğinde biz o sesi de yazarız. Depremi ve krizi yönetemeyen iktidar ve devlet, tahammülsüzlüğünü gazeteciler hakkında açılan soruşturmalar üzerinden gösteriyor. Bizleri bu şekilde cezalandırıyor.”
“Gözaltında bana bunları niye yazdın diye soruyorlar”
Türkiye’de gazetecilik yapma imkânlarının kalmadığı için yurtdışına gitmek zorunda kaldığını ifade eden Bulut, “Depremin yaşandığı bir köyde iki kişinin soba zehirlenmesi nedeniyle ölmesi, deprem molozlarının tarım alanlarına dökülmesine dair yaptığım haberler gözaltına buna soruldu. Bana niye bunları yazdın, diye soruyorlar. Gazetecinin işi haber yapmaktır. Toplumu cezalandırma mantığıyla çalışan mahkemelere, canları sıkıldığında bizleri hapsetme imkânını vermeyeceğim. Bir yerlerden talimat alan mahkemelerin önünde el pençe durup bize kaç yıl ceza verecekler diye yargılamalarına alet olmayacağım. Birçok gazeteci cezaevine girmemek için benim gibi sürgünde. Birçok gazeteci tutuklanmamak için kendisine sansür uyguluyor” dedi.
Ne olmuştu?
Gazeteci Fırat Bulut, deprem bölgesi Malatya’dan döndüğü Ankara Esenboğa Havalimanı’nda 10 Mart 2023’te gözaltına alındı. İki gün gözaltında kalan Bulut, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Bulut hakkında açılan soruşturmanın, Anayasa Mahkemesi'nin Anayasaya aykırılık gerekçesiyle iptal ettiği "sanal devriye" kapsamında başlatıldığı ortaya çıkmıştı.
Bulut’un 8 Şubat tarihinde yaptığı ve görüntüsünü eklediği, ‘Elbistan Cezaevi avlularından dumanlar yükseldiği ve koğuşların ateşe verildiğine’ dair paylaşımı, iddianame suç delili olarak gösterildi. Paylaşımının TCK 217/A/1 maddesinde düzenlenen “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu oluşturduğu ileri sürülerek Bulut’un 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi isteniyor.