Boğaziçi Üniversitesi'ndeki rektör atamalarını protesto ederken gözaltına alınan 14 öğrenciye açılan davada, celse arasında esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, öğrencilerin cezalandırılmasını talep etti. Bir öğrencinin ayrıca “kamu görevlisine hakaret” suçundan cezalandırılmasını talep eden savcı, iddianamede kendisine bu yönde suçlama yöneltilmeyen bir öğrenci hakkında da “kamu görevlisine hakaret” suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasını talep etti.14 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak”, “görevi yaptırmamak için direnmek” ve “kara ulaşım araçlarını kaçırmak veya alıkoymak” suçlamalarıyla yargılandığı davanın altıncı duruşması görüldü. İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmesi beklenen duruşma, 41. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. Sanık ve avukatlarının katılmadığı duruşmada müşteki avukatları hazır bulundu. Sivil Alan Araştırmaları Derneği de (CSSA) duruşmayı takip etti.
Rektörlük ve Valilik: Güvenlik görevlileri kamu görevlisi sıfatına sahip
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Mehmet Naci İnci'nin mağdur, üç güvenlik görevlisinin ise şikayetçi olarak yer aldığı davada, iddia makamının mütalaasını celse arasında sunduğu belirtilerek duruşma tutanağına geçirildi.Duruşma savcısı bir önceki celsede müşteki özel güvenlik personelinin kamu görevlisi sayılıp sayılamayacağının tespiti için Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü ve İstanbul Valiliği'ne müzekkere yazılmasını talep etmişti. Müzekkerelere gelen cevapta, güvenlik görevlilerinin kamu görevlisi sıfatına sahip olduğunun belirtildiği ifade edildi.
14 öğrencinin cezalandırılması talep edildi
28 Aralık 2022 tarihinde esas hakkındaki mütalaasını sunan iddia makamı, “Mağdur Mehmet Naci İnci ve şoför müşteki Şenol Aydın'ın bir yere gitmek şeklindeki iradelerinin hukuka aykırı bir yolla engellendiği, olay tarihinde üniversitede görevli ve kamu görevi ifa eden, yine eylemlerin son bulması için göstericilere müdahale eden güvenlik görevlisinin görevini yapmasını engellemek” iddiasıyla 14 öğrencinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak”, “görevi yaptırmamak için direnmek” ve “kara ulaşım araçlarını kaçırmak veya alıkoymak” suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Bir öğrencinin ayrıca “kamu görevlisine hakaret” suçundan cezalandırılmasını talep eden savcı, iddianamede kendisine bu yönde suçlama yöneltilmeyen bir öğrenci hakkında da “kamu görevlisine hakaret” suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasını talep etti. Savcı, ceza ve ihbarda bulunulması talebine yalnızca müşteki güvenlik görevlisinin öğrencilerin kendisine “onursuz” dediklerini iddia ettiği beyanını dayanak gösterdi.Savcı, Boğaziçi Üniversitesi’ne ait olan aracın üzerinde zıplayarak araca 742,34 TL hasar verdiğini iddia ettiği ve dosya kapsamında 94 gün tutuklu kalan öğrencilerden Berke Gök’ün ayrıca “kamu malına zarar vermek” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Esas hakkındaki mütalaa üzerine beyanda bulunan müşteki vekili, “Mütalaayı inceledik, bu doğrultuda karar verilmesini talep ederiz” dedi.Esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere mazeret ile süre talep eden sanık müdafilerine bir sonraki celseye kadar ve son kez süre verilmesine karar veren mahkeme, davayı 3 Şubat'a erteledi.
Ne olmuştu?
Üniversitelerine yapılan rektör atamalarını protesto eden öğrenciler 4 Ekim 2021’de gözaltına alınmış, öğrencilerden Caner Perit Özen ve Ersin Berke Gök, 6 Ekim 2021’de tutuklanmıştı. Davada, Melih Bulu’dan sonra Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Mehmet Naci İnci mağdur, üç güvenlik görevlisi ise şikayetçi olarak yer alıyor. Şikayetçi olarak davada yer alan güvenlik görevlilerinden birisi yedi Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin yargılandığı “Sergi Davası” olarak bilinen davada da tanık olarak dinlenmiştiCaner Perit Özen ve Ersin Berke Gök, 94 günlük tutukluluğun ardından 7 Ocak 2021 tarihinde görülen ilk duruşmada serbest bırakılmıştı.Davanın 21 Mart 2022 tarihinde görülmesi planlanan duruşması, hakimin salonu terk etmesi üzerine ertelenmişti. Davanın 27 Haziran 2022 tarihinde görülen dördüncü duruşmasında bir önceki duruşmada salondan çıkarılan avukat Ömer Kavili duruşma salonuna alınmamış ve duruşma salonunun kapısı kilitlenmişti. Aynı duruşmada mahkeme, öğrenciler hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar vermişti. Davanın 14 Kasım 2022 tarihinde görülen beşinci duruşmasındasanık müdafilerinin delillerin bilirkişiler tarafından incelenmesi talebini reddeden mahkeme, iddia makamının tevsii tahkikat taleplerini kabul ederek dava dosyasının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için iddia makamına gönderilmesine karar verdi.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.