Diyarbakır- Gazeteci Nurcan Yalçın, Sur ilçesinde yasaklar ve çatışmalar başlamadan önce yaptığı röportajlar ve röportajlardaki ifadeleri gerekçe gösterilerek yargılandığı davada bugün hakim karşısına çıktı. İddia makamı, ilk duruşmada verdiği esas hakkındaki mütalaasında Yalçın’ın “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 15 yıla kadar hapsini istedi. Yalçın ve avukatının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları dava 5 Temmuz’a ertelendi. Gazeteci Nurcan Yalçın’ın, 2015-2016 yılları arasında haber takibi amacıyla gittiği Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki barikatlar önünde bekleyen kişilerle yaptığı görüntülü röportajda kullandığı ifadeler gerekçe gösterilerek "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlamasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya gazeteci Yalçın ve avukatı katıldı. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada mahkeme başkanı, Yalçın’a suçlamaları hatırlatarak dava dosyasında suç delili olarak yer alan haber görüntüleri neden çektiğini sordu. Yalçın, gazeteci olduğunu, kadın haber ajansı olan JİHNA’da çalıştığını, Sur ilçesine haber yapmak amacıyla gittiğini söyledi. Görüntüleri çektiği dönümde Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmediğini belirten Yalçın, gözaltına alındığında kendisine suç delili olarak gösterilen görüntüleri yedi yıl önce çekildiği için hatırlamadığını, çalıştığı ajansın da KHK ile kapatılması nedeniyle bu habere ulaşamadığını, yaptığı arşiv araştırması sonucunda bu haberini hatırladığını kaydetti. Yalçın, çektiği haber görüntülerinin Youtube’de yayınlandığını da sözlerine ekledi. Yalçın, görüntüsünü çektiği kişilerle bir ilgisinin olmadığını sadece haber amacıyla onlarla görüştüğünü belirtti.
Mahkeme başkanı: Soruları sen mi hazırladın?
Mahkeme başkanının “Gazetecilik faaliyeti kapsamında mı oraya gittin?” şeklindeki sorusuna Yalçın, gazetecilik faaliyeti kapsamında haber yapmak amacıyla Sur ilçesine gittiğini, gazeteci oldukları için polisin herhangi bir engeli ile de karşılaşmadığını söyledi. Mahkeme başkanının, röportajdaki soruları kendisinin mi yoksa başkasının mı hazırladığına dair sorusuna ise Yalçın, olayın üzerinden uzun süre geçtiği için bunu hatırlamadığını söyledi. Yalçın, haber yapmak için röportaj yaptıkları kişilerin diline yakın ifadeler kullandığını belirterek, üzerine atılı suçlamaları reddetti. Ardından söz alan Yalçın’ın avukatı Resul Temur ise müvekkilinin Sur ilçesinde çektiği görüntülerin gizli saklı bir şey olmadığını, bu görüntülerin çalıştığı haber ajansında yayınlandığını belirterek, bu haberin ekran çıktısını mahkemeye verdi. Av. Temur, müvekkilinin suçlandığı görüntülerin dava dosyasında bulunmadığını sadece ekran çıktılarının dosyada bulunduğunu söyledi. Temur, müvekkilinin gazetecilik faaliyeti nedeniyle Sur giderek haber yaptığını vurguladı.
Gazeteci Yalçın, çektiği görüntülerle örgüte ‘manevi’ destek vermek ile suçlandı
Ardından söz alan iddia makamı, davanın esası hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. İddia makamının daha önce hazırladığı anlaşılan mütalaa, ortak bilgisayar ağı üzerinden duruşma tutanağına yapıştırıldı. Yalçın’ın, hendek ve barikatların kurulduğu Sur ilçesine giderek “silahlı militanlarla röportaj adı altında video kaydettiği, bu görüntü içeriklerinde örgüt üyelerini manevi olarak destekler nitelikte konuşma” yaptığını ileri süren savcı, Yalçın’ın “ şiddete, silahlı mücadeleye veya isyana teşvik edici görüntüler kaydettiği ve konuşmalar yaptığı” ve “bu konuşma içerisinde verdiği mesajların şiddete başvurmanın gerekli ve haklı bir önlem olduğu kanaatini yaratmaya çalıştığını” savundu. Savcı, bu görüntülerin örgüt üst düzey yöneticilerine de ulaştırıldığını iddia etti. Savcı, Yalçın’ın örgüt hiyerarşisine dahil olduğu ve organik bağ içinde olduğuna dair delil elde edilemediğini işaret ederek Yalçın’ın, örgüte moral motivasyon vermek amacıyla “manevi şekilde destek verdiğini” öne sürdü. Savcı Yalçın’ın, TCK 220/7’de düzenlenen “örgüt bilerek ve isteyerek yardım etme” cezalandırılmasını talep etti. Ardından söz alan Av. Temur ve Yalçın, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamak için süre talep etti. Talebi kabul eden mahkeme heyeti, Yalçın ve avukatına gelecek celseye kadar süre vererek davayı erteledi.
Ne olmuştu?
Gazeteci Nurcan Yalçın, Diyarbakır’da 4 Şubat günü evine yapılan baskınla gözaltına alınmış, 7 Şubat’ta adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Yalçın hakkında “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede Yalçın’a yöneltilen suçlamaya 2015 ve 2016 yılları arasında Diyarbakır Sur ilçesinde bulunan kişilerle yaptığı röportajlar ve röportajlarda yer alan ifadeler delil olarak gösteriliyor. Yalçın’ın “örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla ile birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiğini” öne süren iddianame savcısı, Yalçın’ın suçlamalara konu edilen gazetecilik faaliyetlerinin “ülkenin toprak bütünlüğünü” tehdit ettiğini öne sürerek ifade özgürlüğü kapsamında sayılamayacağını savunuyor.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.