Elazığ - Akademisyen Hifzullah Kutum’un “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 22 Şubat’ta Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. İlk duruşmada mütalaasını sunan savcı, “Kürdistan” kelimesi geçen üç sosyal paylaşım gerekçesiyle Kutum’un “örgüt propagandası” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme, Kutum ve avukatlarına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için süre vererek davayı 3 Mart’a erteledi.
Sosyal medya hesabında içerisinde “Kürt” ve “Kürdistan” kelimelerinin geçtiği paylaşımlar, hakkında yapılan ihbar ve suç duyuruları gerekçe gösterilerek 5 Kasım 2021’de evine yapılan baskında tutuklanarak 10 Kasım’da tahliye edilen Fırat Üniversitesi Araştırma görevlisi Hifzullah Kutum hakkında “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, akademisyen Kutum ve avukatları Emin Aktar ve Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyesi Mehdi Özdemir talimat mahkemesi olan Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonundan SEGBİS marifetiyle katıldı. Saat 10:00’da görülmesi kararlaştırılan duruşma, mahkemedeki iş yoğunluğu ve SEGBİS için oda bulunamaması nedeniyle yaklaşık alti saatlik gecikmeyle başladı.
Mahkeme Başkanı, Bahçeli’nin sözleri için ‘Öyle mi demiş?’ dedi
Yoklama, kimlik tespiti, iddianamenin kabul kararının okunmasıyla başlayan duruşma, Kutum’un savunmasının alınmasıyla devam etti. Kutum, iddianamedeki suçlamaları hatırlatan mahkeme heyetine, kendisin hakkında yapılan ihbarlar gibi iddianamedeki suçlamaların da asılsız olduğunu söyledi. Kutum, sosyal medyayı çok yoğun olarak kullandığı için beğeni veya etkileşimde bulunduğu sosyal medya paylaşımlarını hatırlamadığını ancak kendi yaptığı paylaşımları hatırladığını ifade etti. Bu sırada Kutum’un sözünü kesen mahkeme başkanı, Kutum’un başka bir hesaptan retweet ettiği “Siirt Kürdistan'dır" şeklindeki paylaşımı yapıp yapmadığını sordu. Kutum, suç unsuru olarak gösterilen “Siirt Kürdistan’dır” paylaşımının MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partinin Meclis grup toplantısında yaptığı bir konuşmadığı kullandığı bir söz olduğunu söylemesine üzerine Mahkeme Başkanı “Öyle mi demiş?” diye sordu. Kutum da “Evet” cevabını verdi.
Mahkeme, Kürdistan Yönetimi sözlerini Irak Kürt yönetimi olarak düzeltti
Mahkeme Başkanı, İŞİD’in saldırdığı Suriye kentine gitmek için Habur sınır kapısından Şırnak'a giriş yapan peşmerge konvoyunun halk tarafından karşılandığı anları gösteren görselde yer alan sarı, kırmızı ve yeşil flamalar için “PKK bayrağı” ifadesi kullanarak Kutum’a bu paylaşımı neden yaptığı sordu.
Kutum, fotoğrafta yer alan peşmergelerin ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bayrağını paylaşmak amacıyla bu paylaşımı yaptığını belirterek, Türkiye’nin izniyle Türkiye’ye giriş yapan peşmergelerin fotoğraflarının paylaşmasının suç unsuru olarak gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Mahkeme başkanı, Kutum’un savunmasında söylediği Kürdistan Yönetimi ifadesini “Kuzey Irak Kürt Yönetimi” olduğunu söyleyerek tutanağa geçirdi. Kutum, kendisi hakkında yapılan ihbarların asılsız ve gerçek dışı olduğunu vurgulayarak kendisi hakkında ihbarda bulunan kişilerin bu iddialarını ispatlayamadığını çünkü böyle bir şeyin olmadığını söyledi. Kutum, örgüt üyesi olmadığını, kimseye örgüt propagandası yapmadığını, dersler dışında öğrencilerle herhangi bir sosyal ilişkisinin olmadığını ifade ederek beraatini talep etti.
Av. Aktar: Asılsız ihbarlar, mahkemenin kanaatini etkilemek için yapılmıştır
Ardından söz alan Kutum’un avukatı Mehmet Emin Aktar, müvekkili hakkında TMK’nın 7/2 maddesi kapsamında dava açıldığını hatırlatarak, dava dosyasındaki suçlamaya konu paylaşımlar, dosyadaki deliller dikkate alındığında bu yasa maddesindeki suçun unsurlarının oluşmadığının anlaşıldığını belirtti. İddianamede suç delili olarak gösterilen bir paylaşımında Kutum’un HDP ve PYD’yi eleştirdiğini hatırlatan Aktar, “Öte taraftan baktığımızda TMK 7/2 maddesinde belirtildiği gibi şiddet yöntemini öven, meşru gösteren, teşvik edici herhangi bir paylaşımı yok müvekkilin. Ayrıca müvekkile ilişkin gözaltı ve tutuklama kamuoyunda çok büyük bir yankı ve ses uyandırdı. Kürdistan ifadesinden tutuklama yapıldığı gerekçesiyle herkes bilgisayarın başına geçerek CİMER üzerinden ihbarlarda bulunmayı başladı. Bu ihbarların tümünün asılsız olduğu mahkemenizce de biliniyor. Çünkü nedeni çok açık, irdelememek gerekiyor. Eğer müvekkilim, Fırat Üniversitesinde öğrencileri örgütlüyorsa buna ilişkin polis tutanağı ve bilgisinin olması gerekiyor. Soyut bir beyan üzerinden dosyada müvekkil aleyhine beyanlarda bulunulduğu açıktır. Bu nedenle bu ihbarların mahkemece dikkate alınmaması gerekir. Bu, mahkemenin kanatini etkilemeye ve değiştirmeye dönük ihbarlardır” dedi. Aktar, mütalaadan sonra ayrıntılı beyanda bulunacaklarını söyledi.
Avukat Mehdi Özdemir ise müvekkili ve meslektaşının beyanlarını katıldığını söyleyerek, mütalaa okunduktan sonra beyanda bulunacaklarını belirtti.
Savcı, üç sosyal medya paylaşımı için ceza istedi
Mahkeme başkanı, savunmaların ardından sözü iddia makamına verdi. Mütalaasını sunmaya hazır olduğunu beyan eden savcı, Kutum’un sosyal medya hesabında paylaştığı ve içerisinde “Kürdistan” kelimelerinin de geçtiği üç ayrı paylaşımda “PKK’nin cebir, tehdit ve şiddet içeren yöntemlerini teşvik ettiğini, bunları överek meşru gösterdiğini” ileri sürerek Kutum’un TMK 7/2 maddesi uyarınca “silahlı örgüt propagandası yapmak” suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı sırayla söz alan Kutum ve avukatları, esas hakkındaki savunmalarını hazırlayabilmek için süre talep etti.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapmaları için Kutum ve avukatlarına gelecek celseye kadar süre vererek davayı erteledi. Mahkeme, Kutum hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin de devamına karar verdi.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.