POYRAZ CAN
ADANA - Adana'da HDP il örgütünün kendi ilçe binalarının bahçesinde yapmak istediği savaş karşıtı açıklamada polislerce darp ve tehdit edilen Evrensel Gazetesi muhabiri Volkan Pekal'ın suç duyurusuna 9 aydır yanıt verilmezken, darp edilen 44 kişi hakkında soruşturma açıldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Örgütü, 21 Kasım 2022 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile Kuzey Suriye'ye düzenlediği hava operasyonunu protesto etmek için HDP Çukurova ilçe binasın bahçesinde açıklama yapmak istedi. Açıklamaya hazırlanan HDP yönetici ve üyeleri binanın bahçesinde bekledikleri esnada çevik kuvvet ve sivil polisler şiddet kullanarak kalabalığı bina içerisine sokmaya çalıştı. O esnada haberi takip eden Evrensel Gazetesi muhabiri Volkan Pekal da polis tarafından arbedenin içerisine itilip, elindeki cep telefonu düşürülerek ve darbedildi. Basın mensubu olduğunu ifade etmesine rağmen çıkışına izin verilmeyen Pekal, Bir polis tarafından "Biz senin kim olduğunu biliyoruz" denilerek tehdit edildi.
Polise değil darp edilenlere soruşturma'
Yaşanan olay sonrası Pekal avukatı Sevil Aracı Bek ve Tugay Bek aracığıyla Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na 15 Aralık 2022 tarihinde TEM Şube'de çalışan polis memurları, emri veren amirler ve olayda dahli olduğu saptanacak diğer görevliler hakkında "Tehdit, hakaret, işkence ve kötü muamele, görevi kötüye kullanma, düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleme, müvekkilin görevini yapmasını engelleme, ayrımcılık yasağını ihlal" suçlarında soruşturma açılmasını talep etti. Savcılık, Pekal'ın suç duyurusunu 9 aydır soruşturmaya dönüştürmezken; açıklamada sırasında darp edilen 44 kişi hakkında ise "görevi yaptırmamak için direnme" suçundan soruşturma açtı.
'Hangi basın, sen de içeri geç' diyerek zor kullanarak çemberin içine itmiştir'
Suç duyurusu dilekçesinde Av. Bek, Pekal'ın basın açıklamasını izlemek üzere gazeteci sıfatı ve görevi ile olay yerine gittiğini, HDP üye ve yöneticileri tarafından parti binaları önünde gerçekleştirilmek istenen basın açıklaması daha başlamamışken olay yerinde görevli çevik kuvvet birimi basın açıklaması yapacak gruba müdahalede bulunduğuna işaret ederek şu bilgileri verdi:
"Çıkan arbede sırasında görüntü almaya çalışan müvekkilimize de gazeteci olduğunu ve görevini yapmaya çalıştığını belirtmesine rağmen bazı polis memurlarınca müdahalede bulunulmuş, müvekkil darp edilerek tartaklanmıştır. Müvekkilin anlatımına göre, ekte sunduğumuz fotoğraf ve görüntülerde de tespit edileceği üzere gri ceketli ve açık gri gömlekli polis memuru 'Sen de içeri geç' diyerek kendisini polis çemberinin içine doğru itmiştir. Bu polis ekran görüntüsü 2’de resmi polis memurunun arkasında görünen sivil polis memurudur. Ekran görüntüsü 2’de de bu polis memurunun müdahale ettiği anın fotoğrafı bulunmaktadır. Ekran Görüntüsü 3'te müvekkilin içeri girmesinin söylediği anın kaydı mevcuttur. Bu anlara ait diyaloglar müvekkilin çektiği Video 1’de 1:02’inci dakikadan itibaren görülebilir. Müvekkil basın mensubu olduğunu anlatmaya çalışırken, polis, müvekkili daha önceki basın açıklamalarındaki çalışmalarından da bilmesine ve basın mensubu olarak tanımasına rağmen, 'Hangi basın, sen de içeri geç' diyerek zor kullanarak çemberin içine itmiştir. O esnada arkasını dönen üzerinde mavi switşört olan başka bir polis memuru müvekkili arbedenin olduğu polis çemberinin içine itmiştir. Bu anlar Ekran Görüntüsü 4-5-6-7-8-9’da görülmektedir. Video 2’de 58’inci saniye ile 1.09’uncu dakikalar arasında bu durum görülmektedir.
'İşkence görmeme hakları ihlal edilmiştir'
Müvekkil gazeteci olduğunu anlatmaya çalışırken çemberin dışına çıkmak isteyince 'Ne basını? Biz seni tanıyoruz' diyen polis memuru eliyle müvekkilin telefonuna vurarak telefonunu yere düşürmüştür. Bu anlar da video(1)’de 1.22’de ve video (3)’te 8inci saniyeden itibaren görülmektedir. Müvekkil bu müdahaleler sırasında yaralanmıştır. Önce yaralanmasını önemsemeyen müvekkil ertesi sabah kalktığında kolunda halen şiddetli ağrı olduğunu fark edince hastaneye başvurarak darp raporu almıştır. Polislerin müvekkile yönelik darp etme, küfür, hakaret ve tehditleri nedenleriyle müvekkilin yaşama, vücut bütünlüğünü koruma ve işkence görmeme hakları ihlal edilmiştir."
TC Anayasası, TCK, CMK, AİHM, AİHS ve ek protokoller ile sair hukuki mevzuatlara dikkat çeken Av. Bek, nedenlerle şikayet olunanların kimliklerinin tespit edilerek, "görevi kötüye kullanma, kasten yaralama, işkence, düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlama, müvekkile karşı ayrımı yaklaşımda bulunma, müvekkilin görevini yapmasını engelleme" suçlarından haklarında kamu davası açılmasını talep etti.