HAYRİ DEMİR
Ankara’da Mezopotamya Ajansı ve JİNNEWS çalışanı 11 gazetecinin yargılandığı davanın dördüncü duruşmasında savcı, gazetecilerin “örgüt üyeliği” iddiasıyla cezalandırılmasını talep etti. Mütalaada, gazetecilerin yaptıkları haberler için “sözde haber” değerlendirmesi yapılarak, haberlerde Türkiye aleyhinde “algı yaratıldığı” ileri sürüldü.
Ankara merkezli soruşturma kapsamında, 29 Ekim'de 2022'de tutuklanan ve 16 Mayıs 2023 tarihindeki ilk duruşmada tahliye edilen Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli ve Zemo Ağgöz, JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ile Öznur Değer, MA eski stajyeri Mehmet Günhan ve gazeteci Deniz Nazlım’ın yargılandıkları davanın dördüncü Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşması görüldü.
Duruşmada, yargılanan gazetecilerden Selman Güzelyüz ve Deniz Nazlım ve bir kısım sanık müdafi hazır bulundu. Duruşmayı İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube yöneticileri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatların da bulunduğu sivil toplum örgütü temsilcisi izledi.
Gazetecilerin savunmaları ‘inkara yönelik savunma’ olarak değerlendirildi
Duruşmanın başlamasının ardından iddia makamının esas hakkındaki görüşünü sundu. Mütalaada, gazetecilerin “örgüt üyeliği” suçlamasıyla cezalandırılmasını talep etti.
İddia makamı mütalaasında, gazetecilerin savunmalarına atıf yaparak, “Sanıkların gazeteci olduklarını, örgütten talimat almadıklarını haberleşme hürriyeti çerçevesinde rutin gazetecilik faaliyeti gerçekleştirdiklerini belirterek, inkara yönelik savunmalarda bulundukları” değerlendirmesi yapılması dikkat çekti.
Mütalaanın devamında, gazetecilerin HDP ve DEM Parti temsilcileri ile gerçekleştirdikleri röportajların “talimat” ile yapıldığı iddiasında bulunularak, “Gazetecilerin savunmalarında gazetecilik faaliyeti yaptıklarını ve haberleşme hürriyeti kapsamında olduğunu savundukları görülmekteyse de tanık ve gizli tanık beyanlarıyla tespit edilen Mezopotamya Haber Ajansı ve Jin News isimli basın yayın kuruluşları aracılığıyla yaptıkları sözde haber olarak adlandırdıkları paylaşımların örgüt sempatizan ve mensuplarının motivasyonunun güçlü tutmak” kapsamında değerlendirildi.
Haberlerle ‘yalan algı’ oluşturdukları ileri sürüldü
Gazetecilerin yaptıkları haberlerle “devletin Kürt halkına saldırdığı yönünde yalan algı oluşturduğu” ileri sürülen mütalaada, gazetecilerin savunmalarına itibar edilemeyeceği kaydedildi.
Mütalaada, 11 gazetecinin “örgüt üyeliği” iddiasıyla cezalandırılması talep edildi.
Avukat Resul Tamur, “İddia makamının açıkladığı mütalaanın açık ve anlaşılır olması gerekiyor. Delil ve sanıklar arasında bir bağlantı olması gerekiyor” dedi
Mahkeme heyeti, gazeteciler hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına ve esas hakkındaki görüşe karşı son savunmaların alınması duruşmayı, 3 Temmuz gününe ertelenmesine karar verdi.