EYLEM SONBAHAR
Katıldığı bir programdaki ifadeleri nedeniyle "Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak" suçlamasıyla hâkim karşısına çıkan Fincancı, "Ben değil, asıl işkence eylemlerini işleyenler ve yargılamayanlar suç işlemektedir" dedi.
Türk Tabipleri Birliği önceki dönem Merkez Konseyi Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında, "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve devletin yargı organlarını aşağılamak” suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması İstanbul 69. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Erkam Tufan Aytav'ın YouTube kanalı üzerinden 15 Mart 2022 tarihinde yaptığı programa katılan Fincancı, Kırgızistan’dan Türkiye'ye getirilen Orhan İnandı’nın basınla paylaşılan fotoğrafları üzerine yorum yaptı. "Biliyoruz işkence bir süredir herkesin gözü önünde gerçekleşiyor. Sokak ortasında gerçekleşiyor ya da işkence uygulamalarına dair fotoğraflar paylaşılıyor. Bunlar açıkça tehdittir, topluma tehdittir" ifadeleri gerekçe gösterilerek Fincancı’nın yorumlarında İnandı’ya "işkence yapıldığı algısı oluşturulduğu" iddia edildi.
Fincancı ve avukatı Oya Meriç Eyüboğlu'nun hazır bulunduğu duruşmayı TTB Merkez Konseyi ikinci Başkanı Pınar Saip, TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe TİHV Yönetim Kurulu üyesi Ümit Biçer, Almanya ve Amerika Konsolosluğu temsilcileri, Adli Tıp Uzmanları Derneği, İstanbul Tabip Odası üye ve yöneticileri, İHD İstanbul ve Cumartesi Anneleri, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Evrensel gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat da izledi.
'Verilere göre bu yıl 4332 tane işkence ve eziyet suçundan soruşturma açılmış’
Dava konusu yayının işkence suçu üzerine olduğunu söyleyerek savunmasına başlayan Şebnem Korur Fincancı, "Aslında işkence uygulayanlar hepimizi aşağılıyorlar. Devletin sorumlu olduğu ve işlememesi gereken suçlarda yükümlülüğümü ortaya koyuyorum. Tam da bu nedenle dayanaksız birçok soruşturmaya maruz kaldım. Ödevimi yapıyorum ki yargılanıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Konuşmasında işkenceye yönelik tespitlerde bulunduğunu belirten Fincancı, "Adli Sicil ve İstatistik Müdürlüğü'nün paylaşmış olduğu verilere göre bu yıl 4332 tane işkence ve eziyet suçundan soruşturma açılmış. Şayet benim sözlerim suç oluşturuyorsa Adli Sicil ve İstatistik Müdürlüğü de aynı suçu işlemiştir" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Besna Tosun kararına değinen Fincancı, "Tosun polis şiddetine maruz kaldı. Mahkeme de devletin polisinin işkence fiilini gerçekleştirdiğini kararında belirtmiştiir. AYM de mi 301'den soruşturulacak?" diye sordu.
'Yalnızca tespitte bulunmuştur'
Fincancı’nın ardından avukatı Oya Meriç Eyüboğlu'nun beyanlarına geçildi. Müvekkilinin insan hakları alanında çalıştığını, Adli Tıp alanının içerisinde olduğunu vurgulayan Eyüboğlu, "Üzerine atılı suçun unsurları oluşmamıştır. Yalnızca tespitte bulunmuştur. Hiç açılmaması gereken bir dava ile karşınıza geldiğimizi düşünmekteyiz" dedi.
Savcı, esas hakkında mütalaanın hazırlanması için dosyanın tarafına gönderilmesini talep etti.
Mahkeme de esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar vererek duruşmayı 20 Şubat'a erteledi.
