Kabaş’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlarından 12 yıl 10 aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması bugün İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.Mahkeme, “kamu görevlisine hakaret” suçlamasından beraat kararı verirken, “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasından 2 yıl 4 ay ceza vererek, Kabaş’ın tahliye edilmesine karar verildi.
Kabaş: Hakaret değil eleştiri
Duruşma öncesinde salona giden koridora barikat çekildi ve hakim içeriye sadece iki gazetecinin girmesine izin verdi.Bakırköy Cezaevinden adliyeye getirilen Kabaş, savunmasında davaya konu konuşmasına açıklık getirdi. “Bunların hepsi eleştiri. Hakaret olarak kabul edilemez. Aksi halkın haber alma hakkını gasp etmek anlamına gelir” diyerek suçlamaları reddeden Kabaş, tahliyesini ve beraatini istedi.Savcı, mütalaasında “programda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili yorumlarda bulunduğu, konuşmasını bitirmeden dava konusu sözleri sarfettiği, akabinde Twitter’da tekrarladığı, Erdoğan, cumhurbaşkanlığı makamı ve Beştepe’yi kast ettiği, bu nedenle savunmasının cezadan kurtulma amacı taşıdığını” söyledi. Kabaş’ın tutukluluğunun devamını ve Erdoğan ile Soylu’ya hakaretten cezalandırılmasını isteyerek, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na yönelik sözlerinin ise hakaret oluşturmadığını, bu suçlamadan beraatini mütalaa etti.
Şikayetçi avukatlar en üst sınırdan ceza istedi
Cumhurbaşkanı avukatı Ferah Yıldız, “Sanık daha önce de cumhurbaşkanına hakaret etmiştir, bu nedenle en üst sınırdan cezalandırılmasını istiyoruz” diye konuştu.Bakan Soylu’nun avukatı Uğur Kızılca da müvekkiline soyadı üzerinden hakaret edildiğini söylerken, “Bizim müvekkillerimiz kamuya mal oldu diye şeref ve haysiyetleri ortada değildir” dedi.
Ne olmuştu?
Gazeteci Sedef Kabaş, 14 Ocak 2022’de Tele1 kanalında katıldığı programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkililerinin “ötekileştiren ve kutuplaştıran bir dil” kullandığından bahsederken kullandığı ifadelerden dolayı 22 Ocak gece 02.00’da evinden gözaltınmış ve tutuklanmıştı.Hakkında hazırlanan 10 sayfalık iddianamede, Kabaş’ın şu ifadeleri yer aldı: “Çok meşhur bir söz vardır, ‘taçlanan baş akıllanır’ diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. ‘Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz o saray ahır olur’ denir”; “Sayın Soylu'nun soyadına ihanet edercesine takındığı üslup”, “Mesela geçenlerde cevap hakkı adı altında Ulaştırma Bakanı canlı yayına çıktı, ya ben gerçekten inanamadım o nasıl bir üslup, nasıl bir konuşma tarzı, yalan haberlerden medet umarcasına bir zavallılık sergilemek…”Tutuklu yargılanan Kabaş’ın Cumhurbaşkanına hakaret (TCK 299) suçunun yanı sıra, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na hakaret ettiği iddiasıyla Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret (TCK 125) suçundan iki kez cezalandırılması isteniyor.*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.