ONUR ÖNCÜ
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) örgütlü olduğu Sputnik Türkiye’de, gazetecilerin grevi 12’inci gününde devam ediyor.
Sputnik Türkiye’de çoğunluğu sağlayan TGS, Şubat 2023’de işverenle Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerine başladı.
Görüşmelerin tıkanması ve işverenin yanıt vermemesi üzerine TGS, 24 Temmuz’da, Sputnik’te grev kararı aldığını ilan etti. TGS’nin grev kararına karşılık Sputnik yönetiminin yanıtıysa çalışanların işine son vermek oldu. Sputnik yönetimi 23’ü TGS üyesi, toplam 24 çalışanın işine 7 Ağustos’ta son verdi.
Bunun ardından Sputnik Türkiye çalışanları, 17 Ağustos’ta grev kararını astı. Grev o günden bu yana devam ediyor.
Sendikalı olduğu için işten çıkarılan Sputnik Türkiye çalışanı Erkin Öncan ve TGS İstanbul İl Başkanı Banu Tuna ile konuşarak, son durumu sorduk.
Öncan: Sendikanın varlığından rahatsız oldular
Yaklaşık altı yıl Sputnik Türkiye’de editör olarak çalışan ve yanı sıra Radyo Sputnik’te ‘Gerçeğin Yörüngesi’ isimli programı sunan Erkin Öncan, işverenin ‘sendikanın varlığı asıl rahatsızlık haline geldiğini’ söyledi ve şöyle devam etti:
“Kurum sendikal taleplerimizin hiçbirini kabul etmedi ve bir teklifte bulunmadı. Tüm taleplerimiz herhangi bir alternatif sunulmadan ‘bütçe yok’ gerekçesiyle geçiştirildi. Aynı zamanda, sendikadan ‘üçüncü şahıs’ ifadesiyle bahsedilerek, asıl sorunun sendikal örgütlenme olduğu belli edildi.“
Öncan, greve ancak işveren işçi taleplerini kabul ettiğinde son vereceklerini belirterek, “Öncelikli talebimiz, işten çıkarılanların işe geri alınması ve Sputnik yönetiminin sendikayla masaya yeniden oturması. Bizler Rusya’nın sürekli yakındığı, ‘Rusofobi’nin en yaygın olduğu ülkelerden biri olan, NATO üyesi Türkiye’de, mesleğimizi yapmaya çalışıyoruz. Bu durum Sputnik Türkiye çalışanları açısından çok belirleyici ve üst yönetimin bunun farkına varması gerekiyor” dedi.
Tuna: TİS sürecinde işveren işçiyi işten çıkaramaz!
TGS İstanbul İl Başkanı Banu Tuna, iki aya yakın süredir görüşmeleri sürdürdükleri işverenle TİS sürecinin tıkanmasının, işverenin zam yapmama kararı olduğunu söyleyerek, “O noktada da masa dağıldı” dedi.
Tuna, grev sürecinde işçilerin işine son vermesinin suç olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: “İşveren, grev veya toplu sözleşme pazarlığı sürecinde çalışanları işten çıkartamaz, bu suç. Bizim anlayamadığımız da bu hoyratlık zaten.”
Tuna, Sputnik Türkiye çalışanı gazetecilerin grevine yoğun destek geldiğini belirterek, “Desteğe gelenler çoğunlukla bizim toplu iş sözleşmesi yaptığımız kurumlarda çalışan arkadaşlar ama artık başka iş kollarından gelen işçi arkadaşlarımız da var. Desteğe gelenler arasında liman, deri, tekstil, sağlık işçileri de var. Grev böyle böyle büyütülüyor zaten” dedi.
“Türkiye’deki çalışanlara ‘ucuz işçi’ muamelesi yapılıyor”
TGS son bir yıl içinde, BBC’de ve AFP’de işverenle görüşmelerinin tıkanması sonucu greve gitti. TGS’nin BBC’deki grevi 15’inci gün, AFP’deki grevi ise 9’uncu gününde kazanımla sonuçlanmıştı.
TGS İstanbul İl Başkanı Banu Tuna, özellikle uluslararası medya kuruluşlarının kendi ülkelerindeki çalışma şartlarıyla Türkiye ve Türkiye gibi ülkelerdeki çalışanlar arasında eşitliğin sağlanmadığını söyledi.
Grevde olan Erkin Öncan da bu konuda şunları söyledi: “Türkiye’de faaliyet yürüten uluslararası basın kuruluşları, Türkiye ekonomisinden dolayı burada çalışanlara ‘ucuz işçi’ muamelesi yapıyor. Türkiye’nin hareketli gündemi ve bunun getirdiği yoğunluğa ve Türkiye’de uluslararası basın çalışanlarının sürekli maruz kaldığı ‘ajan’, ‘dış mihrak’ yakıştırmalarının yarattığı strese rağmen, Türkiye’deki uluslararası basın çalışanları, diğer ülkelerdeki meslektaşlarına oranla çok daha az para kazanıyor. Burada, ülke fark etmeksizin, genel bir sıkıntı söz konusu. “