Avukat Mehmet Emin Aktar, ömrünü cezasızlıkla mücadeleye adayan Tahir Elçi’nin dosyasının cezasızlıkla kapatılmasından endişelendiklerini söyledi.
DENİZ TEKİN
Diyarbakır’da 8 yıl önce yaptığı basın açıklaması sonrasında öldürülen Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi davasının yedinci duruşmasında mahkeme Elçi avukatlarının bütün taleplerini reddetti. Avukat Mehmet Emin Aktar, ömrünü cezasızlıkla mücadeleye adayan Tahir Elçi’nin dosyasının cezasızlıkla kapatılmasından endişelendiklerini söyledi. Bir sonraki duruşma 29 Kasım 2023’e ertelendi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki çatışmaların kentteki kültürel ve tarihi varlıklar üzerinde yarattığı tahribata dikkat çekmek için 28 Kasım 2015 günü Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı basın açıklaması sonrasında öldürülen Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi’nin davasının yedinci duruşması bugün görüldü. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada sanık polisler Sinan Tabur, Mesut Sevgi ve Fuat Tan, “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek”, firari sanık Uğur Yakışır ise “olası kastla ölüme sebebiyet vermek” suçlamalarıyla yargılanıyor.
Yurtiçinden ve dışından çok sayıda hak savunucusu izledi
Polis, duruşma öncesinde Adliye çevresinde ve duruşma salonu önünde çok yoğun güvenlik önlemi aldı. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanık polisler Mesut Sevgi Hatay’dan, Fuat Tan Elazığ’dan ve Sinan Tabur ise Malatya’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Duruşmada Tahir Elçi’nin eşi avukat Türkan Elçi, Elçi’nin kardeşi Ömer Elçi, ve avukatları hazır bulundu. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Yürütme Kurulu üyesi Nizam Dilek, Ali Bayram ile Zonguldak, Tekirdağ, Ankara, İstanbul, Adana, Urfa, Ağrı, Hakkari, Siirt, Batman, Şırnak, Mardin, Dersim, Van, Bitlis, Adıyaman Baro başkanları ve yöneticileri katıldı. Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı, İHD Genel Merkez ve Diyarbakır Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, TİHV, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Hafıza Merkezi, Diyarbakır Barosu Yöneticileri, Af Örgütü ile kentteki kentteki sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Sibel Suiçmez ve HDP Milletvekili Halide Türkoğlu izledi.
Tehlike Altındaki Avukatlar Örgütü, Sınır Tanımayan Avukatlar Örgütü, Avukatlar İçin Avukatlar Örgütü, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Almanya Büyükelçiliği, Bürüksel, Lyon, Amsterdam barolarına üye avukatlar da izledi.
Tanık: Mardin Kebap evine ait bütün kameralar çalışıyordu
Celse arasında dava dosyasına gelen evrakların okunup duruşma tutanağına geçirilmesiyle başlayan duruşmada, Elçi’nin hayatını kaybettiği Yenikapı Sokakta bulunan Mardin Kebapevi isimli iş yerinin sahibi olan Cihan Elhakan tanık olarak dinlendi. Elhakan, Elçi’nin vurulduktan sonra görüntüsünü çeken abisi İhsan Elhakan’ın yaşadığı psikolojik sorunlardan dolayı 2016 yılında intihar ettiğini, babasının da 2019 yılında hayatını kaybettiğinin bilgisini vererek, polisin abisine baskı yatığına dair bir bilgisinin olmadığını söyledi. Elhakan, Elçi cinayetinin yaşandığı olay gününde Mardin Kebap Evi’ne ait güvenlik kameralarının hepsinin çalıştığını ve kayıt aldığını ancak bu kameraların olay yerini görmediğini, sadece iş yerinin içini gördüğünü belirtti. Elhakan, polisin olaydan sonra iş yerinin kapatıldığı için güvenlik kamara kayıtlarına nasıl el koyduğu konusunda bir bilgisini olmadığını ifade etti.
Olay yerinde keşif yapılması istendi
Elçi ailesi avukatı Tuğçe Duygu Köksal, tanık Elhakan’ın Mardin Kebap evine güvenlik kamerasının Elçi’nin hayatını kaybettiği olay yerini görmediğine dair ifadesinin çelişkili olduğunu belirterek, dava dosyasında yer alan polis tutanaklarda bu iş yerine ait kameranın iş yerinin dış cephesini gördüğünü belirtildiği hatırlattı. Elçi öldükten sonra görüntü çeken İhsan Elhakan’ın olay yerinde keşif yapıldığı Mart 2016 tarihinde hayatının kaybetmesinin şüpheli bir durum olduğunu, bununla ilgili gerekli araştırmaların yapılarak ölen kişinin ilgili bir soruşturma olup olmadığı ve otopsi raporunun istenmesini talep etti. TÜBİTAK’a ısrarla görüntü kayıtların düzgün gönderilmesini istemesine rağmen kayıtların hala doğru düzgün gönderilmesini vurguladı. Elçi’nin hayatını kaybettiği olay yerinde keşif yapılması yönündeki taleplerinin dosyadaki eksiklikler gerekçe gösterilerek mahkemece reddedildiği hatırlatan Köksal, mahkemenin keşif taleplerinin kabul etmesini ve sanıklar ile tanıkların keşifte hazır bulunmasını yönünde bir karar verilmesini istedi.
‘Bu Dosyada deliller karartıldı’
Elçi ailesi avukatlarından Deniz Özbilgin dava dosyasındaki kamara kayıtlarının önemli bir kısmının dava dosyasına kazandırılmadığını, bu görüntülerin ATK, Jandarma kriminale gitmesine rağmen bir sonuç çıkmadığını vurguladı. Özbilgin, “8 yılını dolduran bir cinayette hala kamera kaydı kovalıyoruz” dedi. Mardin Kebap evine ait güvenlik kamerasının neden çalışmadığını tespit edilmesini istediklerini aktaran Özbilgin, bu kameranın çalışmamasının tesadüf görmediklerini söyledi. Özbilgin, teknik işleri saplanmadan bu yargılanmasının ilerletilmesini istediklerini kaydederek, “Bu dosyada çok açık söylüyoruz. Deliller karartıldı. Niteliksiz bir iddianame üzerinden durup duruyoruz. Bu davanın çok nitelikli olarak yürütülmesini olmasını istiyoruz” dedi. Katılan avukatı Mahsun Batı ise bu dosyayı aydınlatacak tanıkların dinlenmesi yönündeki taleplerin mahkemece reddedildiğine dikkat çekti. Elçi cinayetindin bir yıl önce davanın sanıklarından Uğur Yakışır’ın polis tarafından dinlendiğini hatırlatan Batı, Yakışır’ın dinlenen telefon görüşmelerinde ne ve kimlerle konuştuğunun ortaya çıkması için bu kayıtların dava dosyasına istenmesi gerektiğini söyledi. Bütün tesadüflerin bu dosyada karşılarına çıktığını aktaran Batı, görüntülerin gelmesini, bazıların kesilmesinin tesadüf olamayacağını kaydetti. Batı, istihbaratçı polislerin tanık olarak dinlenmesinin çok önemli olduğunu bu nedenle mahkemenin tanıkların dinlenmemesine yönelik kararını gözden geçirmesini istedi.
‘Londra’dan alınan raporla bu dava zorla açıldı’
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ise bir siyasi cinayeti olan Elçi cinayetini Dört Ayaklı bir minare önündeki sokağa hapsedilmesini izin vermeyeceğini, bu cinayetin sokağa aşan bir yerde olduğunu vurguladı. Eren, Mahkemenin kendilerine karşı ön yargılı tutum içerisinde olduğunu belirtti. Tahir Elçi davasında yargılanan polisler hakkında “basit taksirle ölüme neden olma”, örgüt üyesi Uğur Yakışır hakkında ise “olası kastla öldürme” suçundan iddianame hazırlanmasının ceza hukukuna ters olduğunu, mahkemenin bu iddianameyi kabul etmemesi gerektiğini belirtti. Mahkemenin bu davanın karanlık olan yönünü aydınlatma gibi bir görevi olduğunu vurgulayan Eren, maddi gerçeğin ortaya çıkması için ortaya çıkarılması gereken deliller olduğunu söyledi. Av. Emin Aktar ise bir çatışma senaryosu yaratılarak Elçi’nin hayatını kaybettiği yerde keşif yapmalarının engellendiğini, olaya aydınlatacak kamera görüntülerin kaybolduğunu belirterek, “ Londra’dan alınan raporla bu dava zorla açıldı.” Dedi. Mahkemenin bu davayı uzun yıllara yayarak, kamuoyunu ilgisini azaltmak ve bu davanın üzerine kapatmak olduğunu ifade eden Aktar, mahkemenin bu davada delillerin saptırılmasına seyirci kaldığını vurguladı. Aktar, ömrünü cezasızlıkla mücadeleye adayan Tahir Elçi’nin dosyasının cezasızlıkla kapatılmasından endişelendiğini ifade ederek, “ Mahkeme, canlı yayında öldürülen Elçi cinayetine sessiz kalmamasını istiyoruz. Bu dosyanın akıbeti cezasızlık olmasın” dedi.
Savcı, Elçi ailesinin tüm taleplerinin reddedilmesini istedi
Avukatların beyanları ardından iddia makamı mahkemeye mütalaasını sundu. Savcı, Mardin Kebapevine ait görüntülerin bulunduğu hard diskte herhangi bir tahribat yapılıp yapılmadığına ilişkin TÜBİTAK’tan istenen raporun beklenmesine, Mardin Kebapevi’nin sahibinin ölümüne ilişkin otopsi raporunun istenmesi yönündeki talebin dosyasının esasıyla ilgisi olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesini istedi. Mülkiye ve Polis Baş Müfettişleri ile polislerin tanık olarak dinlenmesini yönündeki talebin de reddedilmesini isteyen Savcı, dava dosyasındaki eksiklikler ve delilleri toplandıktan sonra olay yerinde keşif yapılmasını karar verilmesi yönünde görüş sundu.
Polislerin tanık olarak dinlenmesi reddedildi
Mahkeme heyeti, ara karar için duruşmaya saat 14.00’e kadar ara verdi. İki saatlik aranın ardından kararının açıklayan mahkeme, Tahir Elçi’in hayatını kaybettiği olay yerinde kesif yapılmasının TÜBİTAK ‘in olay anına dair görüntülerle ilgili hazırlayacağı bilirkişi raporu geldikten sonra değerlendirilmesine, istihbaratçı polisler ve ihbarcıların tanık olarak dinlenmesi ise reddedildi. Sanık polisler hakkında yurtdışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol kararının devamına karar veren mahkeme bir sonraki duruşmanın 29 Kasım da görülmesine karar verdi.
Duruşmanın ardından Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Türkan Elçi, baro başkanları, avukatlar ve hak savunucuları katıldı. Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren sözlerine davaya destek için gelenlere teşekkür ederek başladı. Davaya yoğun ilgi gösterilmesinin nedeninin yargıya olan güvensizliğin bir işareti olduğunu belirterek, hukukun gereğinin yerine getirilmesi ve bu cinayetin aydınlatılması için herkesin bu davaya sahip çıkması gerektiğini söyledi. Bu davada hakikatleri ortaya çıkartacak önemli delillerin dava dosyasına gelmesi için yaptıkları bütün taleplerin reddedildiğini hatırlattı. Eren son olarak da “Bu dava bütün yönleriyle açığa çıkana kadar, arkasındaki bütün karanlık odaklar bu duruşma salonunda sanık kürsüsüne oturtulana kadar biz bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.