Eylem Sonbahar
Onur Yürüyüşü’nü takip ederken polisler tarafından yere yatırılıp boğazına basılarak gözaltına alınan foto muhabir Bülent Kılıç'ın yargılandığı davada, gazeteci Hacı Bişkin tanık olarak dinlendi. Bişkin, olay günü Kılıç’ın polislere emniyet fezlekesinden iddia edildiği gibi kamerasıyla vurmadığını da söyledi.
Savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği eski Agence France-Presse (AFP) foto muhabiri Bülent Kılıç hakkında, "görevi yaptırmamak için direnmek" ve "kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" iddialarıyla açılan davanın üçüncü duruşması İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kılıç ve MLSA Eş Direktörü avukat Veysel Ok ile MLSA Hukuk Birimi'nden avukat Emine Özhasar'ın hazır bulunduğu duruşmada gazeteci Hacı Bişkin de tanık olarak dinlendi.
Foto muhabir Kılıç, 26 Haziran 2021'de düzenlenen 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nü takip ederken polisler tarafından yere yatırılıp boğazına basılarak gözaltına alınmıştı.
‘Elinde kamera vardı, polislerin Kılıç’ın gazeteci olduğunu anlaması lazımdı’
Gazeteci Bişkin, "Ben de gazeteciyim, olay günü görevimi yapmak üzere oradaydım. Bülent de orada işini yapıyordu, yere yatırıp gözaltına almaya çalıştılar. Üç polis Bülent'in omzuna ve boynuna bastırdı. Elinde kamera vardı, polislerin Bülent'in gazeteci olduğunu anlaması lazımdı. İddianamede belirtilen hakaretlerde bulunmadı. Bülent'in hiçbir şekilde polislere yönelik kamerayla vurma şeklinde bir eylemi olmadı" diye konuştu.
Avukat Veysel Ok, tanık gazeteciye Kılıç’ın gözaltına alınma anında bağırıp bağırmadığını sordu. Gazeteci Bişkin de Bülent Kılıç'ın "Nefesim kesiliyor, ben gazeteciyim" diye bağırdığını duyduğunu söyledi.
‘Ortada suç yok, sahte tutanak var’
Müşteki vekilinin davaya katılma talebine ilişkin beyanda bulunan avukat Ok, "Katılma talebi olması için bir zararın olması gerekir. Ortada bir suç yok, zarar yok sahte tutanak var. Katılma taleplerini kabul etmiyoruz" dedi.
Avukat Emine Özhasar da "İdare Mahkemesi bu dosyada hizmet kusurunun varlığını kabul ederek müvekkile maddi ve manevi tazminat ödedi. Polislerin hizmet kusurunun sabit olduğu İdare Mahkemesi kararıyla bellidir" diye konuştu.
Şikayetçi polislerden Yalçın Eyyip'in suçtan zarar görme ihtimaline karşı davaya katılma talebini kabul eden mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar vererek duruşmayı 16 Ocak 2025'e erteledi.