Van - Van’da bir yurttaşın ölümüne, birinin ise ağır yaralanmasına sebep olan işkenceyi haberleştirdikleri için 2020 Ekim ayında tutuklanan ve altı ay boyunca cezaevinde tutulan gazetecilerin “örgüt üyeliği” ile suçlandığı davada gazetecilere karşı daha önce imha edilmiş olması gereken telefon dinlemeleri kullanıldı.
Bu davada yargılanan gazetecilerden Adnan Bilen’in avukatı Murat Timur’un verdiği bilgiye göre Van Emniyet Müdürlüğü, PKK/KCK Basın Komitesine yönelik bir soruşturma kapsamında Bilen’i ve diğer gazetecileri 20 Şubat ve 20 Nisan 2020 tarihleri arasında savcılık izniyle dinledi.
28 Nisan 2020’de dinlemede suç unsuruna rastlanmadığının kendilerine tebliğ edildiğini söyleyen Timur, ayrıca bu kayıtların aynı tarihte yok edilmesine yönelik savcılık emri bulunduğunu söyledi.
Ancak Bilen ve gazeteciler Cemil Uğur, Şehriban Abi ve Nazan Sala 9 Ekim 2020’de Van’da işkence gören kişilerin haberleriyle ilgili olarak gözaltına alındığında bu dinleme kayıtları tutuklamaya gerekçe gösterildi.
Gazeteciler, hukuk dışı olarak kullanılan ve altı ay önce imha edilmiş olması gereken bu telefon dinlemesi kayıtları gerekçe gösterilerek 2 Nisan 2021’deki ilk duruşmalarına kadar cezaevinde tutuldu.
‘Derhal beraat edilmeliler’
Timur, “İmha edildiği söylenen delillerden elde edilen bilgiler, emniyette soru olarak soruldu ancak dosyada gizlilik kararı olduğu için bu delillerin dosyaya konulduğunu iddianameden sonra öğrendik” dedi.
Timur, Van 7. Ağır Ceza Mahkemesine soruşturma aşamasında tahliye taleplerini tutuklama kararı veren hakimin dinlemesinin sanık hakkı ihlali olası ve delil olarak bulunmaması gereken kayıtların kullanılması nedeniyle tazminat talepli iki dava açtıklarını söyledi.
Hukuksuz delil kullanımıyla ilgili 4 Şubat 2021 günü Van 7. Ağır Ceza Mahkemesine açılan “Koruma Tedbirlerinden Kaynaklı Tazminat” davasının ilk duruşması 30 Haziran 2021 günü görüldü. Dava 15 Kasım 2021 tarihine ertelendi.
Timur: “Anayasa Mahkemesine (AYM) göre imha edilmiş bir görüşme kaydını başka bir dosyaya delil olarak sunmak kişinin haberleşme hakkı hem de özel hayatın gizliliğini ihlali” dedi.
Avukat Timur: “Bu yöntem hukuk dışı bir yöntemdir ve mutlaka yargılamada da bunun teşhiri sağlanır. Yarın öbür gün Anayasa Mahkemesi veya AİHM’de tazmin edilirler. Derhal bu dosyayla ilgili hukuka aykırı delil yaratıldığı için beraat kararının çıkması gerekiyor” dedi.
Van’da işkence iddiası
Van’ın Çatak ilçesinde 11 Eylül 2020’de askerler tarafından alıkonulan Osman Şiban ve Servet Turgut’un helikopterden atılarak işkenceye maruz bırakılmasını gündeme getirmeleri nedeniyle yargılanan gazetecilerin davası ile ilgili bilgi veren Timur, duruşmanın ilerleyişinin ve hukuksuz delilerin gazetecilerin açık bir şekilde bu haber nedeniyle yargılandıklarını ortaya koyduğunu söyledi.
“Emniyette ve ilk ifadelerde büyük oranda helikopter olayı ile ilgili sorular soruldu. Bununla ilgili kamuoyunda bir tepki oluşunca bu kez, farklı bir neden bulmaya çalıştılar. Tutuklamanın arka planında helikopter hadisesi olduğunu herkes biliyor. Ancak bu sebeple gazetecilerin tutuklayamayacaklarını anladıkları için deliler arasında imha edilen telefon kayıtları ile sosyal medya paylaşımları gösterildi.”
‘Tutuklanmamız bir kurguydu’
Bu dosyada yargılanan gazetecilerden Bilen: “Tutuklanmamıza gerekçe olarak gösterilen güya en önemli delil, telefon dinlemeleriydi. Daha önce imha kararı verilen dinleme kayıtlarının tekrar dosyaya konulması, aslında tutuklanmamız için planlanmış bir kurguydu”
Gerçeklerin mutlaka ortaya çıkacağını söyleyen Bilen, “Dava sürecinde de bu gerçek fazlasıyla ortaya çıkmış ve bize nasıl bir kumpas kurulduğu da açık seçik ortaya dökülmüştür. Ne olursa olsun her koşulda doğruyu yazmanın peşinde olacak ve hakikatin izinden ayrılmayacağız” dedi.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.