Van’da LGBTQ+ kimliğini savunmak: ‘Biz burdayız demeliyiz’
İDRİS YILMAZ*
Bu yıl Onur Ayına, Türkiye’de siyasetçilerin LGBTQ+ karşıtı söylemleri arttırdığı 14 Mayıs seçimlerinın hemen sonrasında girdik. Halihazırda, kimliğini açıkça öne koyma hakkını kullananların sayısı azınlıkta. Van’da yaşayan Şirvan Şipal, bu azınlığın cesur seslerinden biri.
Şipal, LGBTQ+’ların dini baskı altında bulunduğunu ve tarikalterce hedef gösterildiğini söyleyerek Van’daki durum hakkında görüşlerini paylaştı.
Ailesinden güçlü destek gördüğünü ancak dini baskılarla baş etmek zorunda olduğunu ifade eden Şipal, "Genellikle ahlaki değerlerimizi sorgulayanlar muhafazakâr kesimler. Fakat biz çocukları istismar etmiyoruz. Ancak, muhafazakarların evlilik adı altında birçok çocuk istismarına tanık oluyoruz," dedi.
Motokurye olarak çalışan Şipal, daha önce Van'ın Hacıbekir (Xaçort) mahallesinde yaşadığını ve bölgedeki aşiret yapısının dini temelli olduğunu belirtiyor.
Bu nedenle toplumsal baskının yoğun olduğunu ifade ediyor. Şipal, "Tarikatlar bizi tehdit olarak görüyor ve hedef gösteriyor" diyor.
'Lut Kavmi!'
Şipal, yaşadığı coğrafyada toplumun çoğunlukla dinin etkisi altında olduğunu belirtiyor. "Muhafazakar kesim bizi bugün Lut kavminin devamı olarak suçluyor. Ancak, Lut kavminin çocuk istismarı ve tecavüz suçlarına odaklandığını göz ardı ediyorlar. Her gün bir din adamının ya da dini geleneklere bağlı kişinin çocuk yaşta bireylere dini nikâh adı altında tecavüz ettiğini görüyoruz. En azından biz kendi tercihlerimizi yaşıyoruz," diyor.
'Ailem asla baskı uygulamadı'
Şipal, ailesinin ona hiç baskı uygulamadığını ifade ediyor. "Tercihlerimi aileme açıkladığım zaman hiçbir tepki almadım. Babam ve annem Van'ın bir ilçesinin köy
ünden geldi ve hiçbir zaman baskıcı bir aile olmadılar. Toplumun baskısı zaman zaman ailemi etkilese de, bunu konuşarak aşabiliyoruz," diyor.
'Dünyanın en güçlü insanıyım diyebilirim'
Şipal, kimliğini açıkça ifade ederek kendini dünyanın en güçlü insanı olarak hissettiğini açıklıyor. Şipal, "Eşcinsel olduğumuz veya hayatımızda bir kadının olması toplum tarafından yadırganabilir. Ancak biz bunu insanlara anlatmaya çalışıyoruz. İlişkimizi başladığı günden bu yana hiç kimseye gizlemedik. Biri bunu dışarı çıkarmalı, yani 'biz buradayız' demeliyiz. Bu durumu saklamıyoruz ve saklamayacağız da. Van'da birçok eşcinsel insan arasında biz de varız. Sesimizi duyurmaya ve her etkinlikte bayraklarımızı sallamaya çalışıyoruz," diyor.
'Tehdit alıyoruz, korkuyoruz'
Şipal, özellikle tarikatlardan tehditler aldıklarını ve sosyal medya paylaşımlarıyla hedef gösterildiklerini belirtiyor. Şipal, "Bu tarikatlar, sanki biz insan değilmişiz gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Fetvalar verip insanları bize karşı kışkırtıyorlar. Oysa onların içinde de LGBTQ+’larvar. Ancak onlar da korktukları için tercihlerini açıklamak istemiyorlar," diyor.