“Haber merkezine yetişebilsem!” Ukrayna’da savaşın başladığın öğrendikten sonra aklıma gelen ikinci düşünce buydu. İlk düşünceyse “Ne kadar utanç ve acı verici!” Ülkemin başkanı, bağımsız komşu ülkeyi militarizmden ve nazifikasyondan (bu ne anlama geliyor sadece tanrı biliyor) arındırmak için sözde “özel harekat” başlattığında, ben izindeydim. Utancımın sebebi de başkaları - özellikle bombaların altında uyananlar - bu durumdayken benim iyi koşullarda olmam değildi. Utanç hissettim çünkü izindeyken durum üzerinde bir müdahale şansım olması ihtimali çok daha azdı. Daha benim uçağım Moskova’ya inmeden çalıştığım televizyon kanalının başına kötü bir şey gelmesinden endişeleniyordum. Kanalımız (Rusya’nın tek bağımsız TV kanalı “Dojd”), Rusya’da savaşı objektif olarak haberleştiren az sayıda medya kuruluşundan biriydi. Haberleri çok büyük bir izleyici kitlesi takip ediyordu; her canlı haber bülteni yayınında miyonlar YouTube’un başına toplanıyordu.
Korktuğum gibi de oldu, ama hemen değil, biraz daha sonra.
Ülken bir savaş çıkardığında tek emin olduğun bizi korkunç olayların beklediği oluyor. Ne kadar korkunç olacağını akla hayale getirmek mümkün değil. Başkan Putin önce “Donbas’ta özel harekat başlatıyoruz” açıklamasını yapıyor. “Tamam, bu kötü, ama herhalde orduyu sadece o bölgeye sokacak.” Bu açıklamadan bir saat sonra önüne Kiev’den gelen ilk videyou görüyorsun: videoda gökyüzü patlamalardan turuncu bir parlaklığa bürünmüş ayrıca bu patlamaların sesleri duyuluyor: 21. yüzyılda kesinlikle kaldırılacak bir şey değil. Sonraysa haber merkezine dönüyorsun ve hükümetten gelen her yeni tehditi adeta teninde hissediyorsun: “Savaş demeyeceksiniz, ‘özel harekat’ diyeceksiniz, yoksa birkaç milyon rublelik ceza yersiniz.,” “sadece Rusya Savunma Bakanlığından gelen bilgiyi geçin, yoksa erişim engeli ve ceza davası ile karşılaşacaksınız.” Yine de son ana kadar nedense bir ümidin kalıyor: daha kötüsü olamaz. Şu an temel görevimiz, henüz yapabiliyorken işimizi yapmak, izleycilerimiz - tam anlamıyla hayatı mahvolmuş Ukrayna’daki izleyicilerimiz de dahil - bizden bunu bekliyor.
İzinden sonra savaşın üç günü boyunca Dojd’da çalışma imkanım oldu. Döndüğümün ilk günü, 27 Şubat günü Nemtsov köprüsünden bağlandım, o gün başlangıçta Ukrayna ile savaşa ve Rusya’nın Donbas’taki askeri harekatlarına karşı duran ve bu anlamda birçok protesto eylemi düzenlenmiş olan Boris Nemstov’un 2015’te öldürüldüğü günün yıldönümüydü.
İkinci gün, 28 Şubat günü iki uzun canlı yayın gerçekleştirdim: Sabah üç saat, gün içinde ise 1.5 saat süren iki yayında Ukrayna'da çalışan gazeteciler, siyasetçiler ve uzmanlar görüştüm. Dozjd stüdyosundaki son günüm, yani 1 Mart günü, Rusya’daki okullarda öğretmenlerin çocuklara özel harekat olarak adlandırılan operasyonları öğrencilere anlatmaları için hazırlanmış kitapçıklar hakkında bir yayın yaptım. Öğretmenlerden iktidarın Ukrayna’da iktidara nazilerin nasıl geldiği ve NATO’nun Rusya’ya nasıl saldırmak istediğini açıklamaları bekleniyordu.
O günün akşamında evdeydim ve sanırım saat sekiz civarı Roskomnadzor’un sitemize erişimi engellediğini öğrendim. En korktuğum şey neredeyse başıma gelmişti. Başsavcılığa göre sebep, Dojd’un sitesinde “sistematik olarak Ukrayna bölgesinde yürütülen özel askeri harekatın özü ile ilgili olarak belli bir amaçla ve sistematik olarak yalan bilgi yayınlanmasıydı.” Elbette burada kastettikleri, bizim komşu ülkedeki savaşla ilgili objektif bilgi sağlamamızdı: Ukraynalı kaynaklardan gelen her mesaj için Rusya Savunma Bakanlığının mesajını da veriyorduk. Bu durumda gerçeğin kimin tarafında olduğunun oldukça aşikar olması ise başka bir soruydu. Aşikar olan başka bir durumsa Rusya’da bulunmanın artık güvenli olmadığıdıydı. 4 Mart’ta Duma’nın Ukrayna’daki askeri harekatla ilgili olarak yapılan ve yayanların 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılacağı sözde “fake” haberler hakkında bir yasayı kabul etmesi bekleniyordu. Tüm bağımsız gazeteciler hedefteydi.
1 Mart’ı 2 Mart’a bağlayan gece, kanaldaki kişilerin Rusya’yı terk etmesi gerektiğine dair bir karar aldık. Moskova’dan uçmak için artan talep nedeniyle inanılmaz derecede pahalanmış bilet bakmak için 5 dakikam, tüm hayatımı iki bavula sığdırmak için de 1.5 saatim ve olup biteni anlamlandırmak için sonsuz vaktim vardı. Rusya’da ailemi, erkek arkadaşımı ve doğduğum ülkede gazeteci olarak çalışma hayallerimi bıraktım. 3 Mart günü Dojd TV Kanalı, yayınlarını askıya aldı. 4 Mart tarihinde yalan haber yasası parlamentoda kabul edildi. Aslında şimdi, Ukrayna’daki savaşa katılmadığı için Rusya’dan ayrılması gereken bizler için söylenmenin vakti değil. Savaş hala devam ediyor ve insanlar hala ölüyor ve ne zaman biteceği bilinmiyor. Gazeteci olma fikrinden ve insanların hakikati öğrenmesi için - şimdi savaş hakkındaki hakikati bilmesi için - üzerime düşeni yapmaktan vazgeçemiyorum. Ve bunun mümkün olacağına inanıyorum. Daha şimdiden (Ukrayna’da ama aynı zamanda Rusya’da da) milyonlarca insan evini kaybetmiş olsa bile. Savaşa hayır!
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.