DENİZ TEKİN
ABD merkezli haber mecrası Vice News adına sokağa çıkma yasakları sırasında Sur’da belgesel çekerken tutuklanan ve daha sonra sınır dışı edilen Jake Hanrahan ve Philip Pendlebury’nin yargılandığı davada, dosyanın esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar verildi.
Sokağa çıkma yasakları sırasında jandarma özel tim ve özel harekât polisleriyle Cizre, Silopi, Nusaybin ve Sur ilçelerde düzenlenen operasyonlara dair belgesel çekmek üzere geldikleri Diyarbakır’da, 2015 yılında tutuklanan ve ardından sınır dışı edilen Vice News muhabirleri Philip John Pendlebury ve Jacob Philip John Gingell (Jake) Hanrahan ile tercüman ve rehberleri hakkında açılan davanın 18’inci duruşması görüldü. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklar katılmazken, gazeteci Pendlebury ve Hanrahan’ın avukatı salonunda hazır bulundu. Mahkeme başkanı ve heyet üyesi bir hâkimin izinli olması nedeniyle yerlerine geçici görevlendirilen mahkeme başkanı, duruşmaya iki saat geç geldi.
İngiltere'de yaşayan gazetecilerin yurtdışında verdiği ifadelerinin Türkçe çevirilerinin celse arasında mahkemeye gönderildiği belirtildi. Ardından söz alan gazetecilerin avukatları çevirisi yapılan yurtdışı ifadelerinin UYAP' yüklenmediğini söyleyerek, Türkçe çevirinin doğru yapılıp yapılmadığını incelemek için süre istedi.
Duruşma savcısı, esas hakkındaki hukuki görüşünü hazırlaması için dava dosyanın kendisine gönderilmesini talep etti. Mahkeme, esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar verildi. Bir sonraki duruşma 21 Şubat 2024 te görülecek.
Ne olmuştu?
Sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği Cizre, Silopi, Nusaybin ve Sur kentlerinde yaşananlara ilişkin belgesel çekimi yapmak amacıyla Diyarbakır’a gelen Amerika merkezli yayın yapan Vice News isimli medya şirketinin muhabiri Jake Hanrahan ve kameraman Philip Pendlebury ile gazetecilere belgesel çekimleri sırasında yardımcı olan tercüman Mohammed İsmael Rasool ve rehberleri 28 Ağustos 2015 tarihinde Diyarbakır’da gözaltına alınmıştı. Haklarında yapılan ihbar gerekçe gösterilerek konakladıkları otelde gözaltına alınan İngiltere vatandaşı gazeteciler ile tercüman, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” iddiasıyla tutuklanmış, Türkiye vatandaşı rehber ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Adana F Tipi Cezaevi’ne gönderilen gazeteciler, 3 Eylül 2015 tarihinde serbest bırakılarak sınır dışı edilmişlerdi. Irak vatandaşı tercüman Mohammed İsmael Rasool ise 4 Ocak 2016 tarihinde görülen duruşmada tahliye edilmişti.
Davanın iddianamesinde sanıklar, “örgüte bilerek isteyerek yardımda bulunmak suretiyle üye olmak,” “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet” ve “örgüt propagandası yapmak” ile suçlanıyor. Sanıklar hakkında 15’er yıldan 67 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Gazetecilerin üstündeki paralar, çektikleri görüntüler, haber notları iddianame suç delili olarak gösteriliyor.