CANAN KAYA
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) 30 Haziran 2022’deki talebiyle lisans almadığı gerekçesiyle erişime engellenen Almanya merkezli Deutsche Türkçe’nin, “dwturkce.com" ve “inspiredminds.de" alan adlı alternatif adresleri de Ankara 9. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararıyla erişime engellendi.
RTÜK, erişim engelinden bir hafta önce DW Türkçe’nin bu alternatif adresler için de başvuru yapması gerektiğine oyçokluğuyla karar vermişti. Başvuruyla ilgili 72 saat süre verildiğini, aksi halde alternatif adresler için de mahkemeden erişim yasağı talebinde bulunulacağını belirtmişti.
Kısa bir süre sonra RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, "Millet iradesinin ürünü olan kanunları tanımayan, kurallara uymamakta ısrar eden, güya tarafsız yayın yapan bu yayın mecrası, RTÜK ve mahkeme kararlarına rağmen ülkemize ve insanlığa olan kininin gereğini yapmaya devam etmektedir" demiş ve yasal sürecin başlatılacağını işaret etmişti.
Nitekim yazının başında da aktardığım gibi çok geçmeden Şahin’in önceden haber verdiği erişim engeli jet hızıyla uygulandı. Bu arada lisans almadığı gerekçesiyle 2022 yılında erişime engellenen tek yayın kuruluşu DW Türkçe değil. Aynı erişim engeli ABD merkezli Voice Of America’nın (VOA) Türkçe yayınlarına da getirildi.
Hem DW Türkçe ve VOA Türkçe’nin avukatları hem de avukatlar Kerem Altıparmak ve Yaman Akdeniz, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yapmışlardı.
Peki, AYM’ye yapılan başvurularla ilgili son durum ne? DW Türkçe’nin alternatif adreslerine getirilen yeni engellemelerle birlikte hukuki süreç nasıl işleyecek?
Avukat Kerem Altıparmak, bu sorulara yanıt vermeden önce erişim engeli gerekçesiyle ilgili, “Televizyon yayıncılığı tanımını bu kadar muğlaklaştırırsanız, Türkiye’de yayıncılık yapan bütün gazetelerin RTÜK’ten ruhsat alması gerekir” diyor ve şu kritik hatırlatmayı yapıyor:
“Bu ayrımı neye göre yapıyorsunuz? Eğer Deutsche Welle ve Voice Of America televizyon sayılıyorsa, Sabah’ta da BirGün’de de video var. O halde bu yaklaşıma göre, video yayınlayan internet gazetelerinin tamamı tehdit altında. Bu çağda video koymayan bir haber sitesi de olmaz zaten. Yaptıkları savunmada, “Video haber sekmesi var, oradan tıklanıp izleniyor. Bunu da o kapsamda gördük” şeklinde bir açıklamaları var.”
Türkiye’de son dönemde AYM ve AİHM kararlarının uygulanmaması nedeniyle oluşan tedirginliğe ilişkin, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına uyulmasında ciddi sorunların olduğunu ancak bunun her durumda mutlaka uygulanmadığı anlamına gelmediğini vurgulayan Altıparmak, “Buradaki erişim engelleme kararı sulh ceza hâkimliği tarafından alındığı için AYM’ye başvuru yapılıyor. DW Türkçe ve VOA Türkçe’ye ilk engellemeler, AYM’nin önünde derdest (görülmekte). Hem biz avukatların hem de kurumların yaptığı başvurular da öyle. Bu dosyalara kesinlikle öncelik verilmesi gerekiyor. AYM’nin baskı altında olduğundan tabii ki haberdarız. Ancak vereceği kararda muhatap Yargıtay değil, sulh ceza hâkimliği olacak” diyor.
Sulh ceza hâkimliklerinin kararlara uymamasıyla ilgili de önemli bilgiler veren Altıparmak, sürecin nasıl işlediğini şöyle özetliyor:
“AYM, somut X sitesi hakkında karar verirse ona uyuyorlar. Sulh ceza hâkimlikleri, on binlerce karar veriyor ve hepsinde aynı hukuka aykırılıklar var. AYM veya AİHM bunu ilkesel olarak saptadıktan sonra sulh ceza hâkimleri, “Ben yanlış karar vermişim, bundan sonra AYM ve AİHM’in geliştirdiği ölçütlere göre bakayım” demiyor. Buradaki en temel sorun bu. Bunu demedikleri için de siz bir karar alıyorsunuz ama bir engellemenin AYM’den kararının çıkması için 6 yıl geçiyor. AYM’nin önünde çok başvuru olduğu söyleniyor ya bu günlerde, bunun sorumlusu sulh ceza hâkimlikleri, AYM değil ki… Burada amaç; insanların AYM’ye gitmesini engellemek yerine, sulh ceza hâkimliklerine AYM kararlarını uygulatmak olmalı. Aynı mantığa göre soracak olursak; şimdiye kadar 700 bin url engellenmiş, her birini AYM mi çözecek o halde?”
Altıparmak, AYM’ye yapılan başvuruların güncel durumuyla ilgili ise şu önemli bilgileri aktarıyor:
“Yeni yapılan engellemelerle ilgili itirazlar yapıldıktan sonra AYM’ye gidilecek. İlk başvuru ise bir yıldan fazladır AYM’de bekliyor. DW Türkçe ve VOA Türkçe’nin yanı sıra, avukat Yaman Akdeniz ve ben bireysel başvuru da yaptık. Hem DW Türkçe’de hem VOA Türkçe’de izleyici olmamız dışında bizimle yapılmış röportajlar ve görüşlerimizin haberleştirilmesi de söz konusuydu. Aslında bu engelleme ile sadece kurumları değil, bizleri de susturmuş oluyorlar. Bu gerekçelerle ayrıca bireysel başvuru yaptık. Ancak daha Adalet Bakanlığı’na bildirilecek, bakanlığın görüşü alınacak, o görüş bize ve kurumlara gönderilecek ve sonrasında AYM bir karar verebilecek. Nereden baksanız en iyimser yorumla 6 aydan önce olmaz. Üstelik 1 yılı aşkın süredir o aşamaya dahi gelmiş değiliz. Bir garantisi de yok yani. Bazen 2 ya da 3 yıl bekleyebiliyorsunuz ne yazık ki.”