MLSA - WDR Cosmo Türkçe Yöneticisi Tuncay Özdamar, iki ay önce ailesini ziyaret etmek için geldiği Ankara’da gözaltına alındığını açıkladı. ‘Sanal devriye’ polisleri, Özdamar’ın 2018’da yazdığı Almanca tweet’lerde adı geçen gazeteciler Murat Sabuncu ve Bağış Erten isimlerini birleştirip ‘Murat Erten’ yaptı; savcı, Özdamar hakkında hâkim Murat Erten’i ‘hedef gösterdiği’ iddiasıyla soruşturma başlattı. ,
Özdamar, 30 Eylül 2023'te, hasta annesini ziyaret etmek için Türkiye'ye geldiğinde, Ankara Esenboğa havaalanı pasaport kontrolünden geçerken, gece yarısı saat 01.30’da gözaltına alındı. Özdamar, 14 saat havaalanı nezaretinde tutulduktan sonra, Ankara Adliyesi’nde Nöbetçi Savcılık tarafından ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Özdamar, 6 Ekim'de Almanya'ya gitmek üzere Türkiye'den ayrıldı ancak, hakkında Türkiye'de halen Terörle Mücadele Yasası’nın (TMK) 6/1 maddesinde düzenlenen “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” iddiasıyla soruşturma sürüyor.
Özdamar hakkındaki soruşturmanın Mart 2022'den beri sürdüğü, “çağrılmasına rağmen savcılığa gitmediği” gerekçe gösterilerek hakkında Kasım 2022'de gözaltı kararı verildiği öğrenildi. Ancak, yaklaşık 20 yıldır Almanya’da yaşayan Özdamar’ın, Türkiye’de tebligat yapılacak bir ikamet adresi bulunmuyor.
Murat Sabuncu’dan ismi, Bağış Erten’den soyadını aldılar
Özdamar, konuyla ilgili WDR’in yaptığı radyo yayınında, “İstanbul Başsavcılığı, Almanca olan, Türkçeye bile çevrilmemiş ve içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığı bir tweet nedeniyle, isimlerin nerede geçtiğini kontrol etmeden ve hangi bağlamda kullanıldığına bakmadan hakkımda bir soruşturma başlattı. Tamamen absürt bir durum” dedi. Özdamar, 9 Kasım 2018 tarihinde yazdığı ve hakkında soruşturma açılmasına neden olan tweet’lerde iki gazetecinin ismin birleştirildiğini anlattı:
“2018’de attığım tweet’te Cumhuriyet gazetesinde görevlerini bırakan yazarlardan bahsediyorum. Bu yazarlardan bir tanesi de Murat Sabuncu, bir diğeri Bağış Erten. Bu tweet’leri yazmamdan dört sene sonra, 2022’de, İstanbul’da bir hâkime karşı sosyal medyada tweet’ler atılıyor. Bu hâkimin adı da Murat Erten. Bu defa benim attığım tweet’te Murat Sabuncu’nun Murat’ı, Bağış Erten’in Erten’i alınıyor ve polisler Tuncay Özdamar, hâkim Murat Erten’le ilgili tweet attı ve hedef gösterdi diye beni savcıya bildiriyor; hakkımda soruşturma açıyorlar. Biz savcılığa bunun nasıl olduğunu, isimlerin nasıl birleştirildiğini sorduk ama şu ana kadar ne soruşturmayı yürüten İstanbul Savcılığı’ndan ne de Adalet Bakanlığı’dan bir yanıt geldi. Gözaltına alınmam Türkiye’deki hukuk sisteminin ne kadar keyfi olduğunu gösteriyor.”
“Tam bir güç gösterisiydi”
Özdamar, çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği Ankara’da bir gece yarısı havaalanında “hakkınızda yakalama kararı var” denilerek gözaltına alındığında şoke olduğunu belirtti: “Ziyaretimin sebebi annemin hasta olmasıydı; annem birkaç hafta hastanede kalmış, sonra kardeşimin evine geçmişti. Bütün ailem Almanya’dan gelmemi bekliyordu, kız kardeşim beni karşılamaya gelmişti. Elbette ilk anda onlara durumu anlatamadım, şu anda nezarete götürülüyorum, deyince onlar da şoke oldular. Anneme, zaten çok rahatsızdı ve daha da kötü olmasın diye olanları duyurmamaya çalıştık.”
Gözaltına alındığı anı da anlatan Özdamar, “Havaalanındaki sivil polis ‘sen’ diye hitap ederek konuştu benimle, ‘otur’ dedi, kendi ayakta kaldı. Tam bir güç gösterisiydi. Diğerleri, beni arabayla doktora götüren, tekrar getiren polislerin hepsi bana kibar ve saygılı davrandı. Ama bu sivil polis çok kibirli bir şekilde davrandı ve bundan sonra beni böyle polisler mi bekliyor, diye endişelendim” dedi.
“Hukuken, aklen, mantıken açıklanacak hiçbir tarafı yok”
Özdamar’ın avukatı olan Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Veysel Ok, bu soruşturmanın açılmasının tek sebebinin Türkiye’de yargının geldiği son durum olduğunu söyledi: “Türkiye’de yargı, özellikle gazetecilik ve ifade özgürlüğü konularında, herhangi bir hukuk kuralına riayet etmeden, önüne gelen herkese soruşturma açan bir mekanizmaya dönüşmüş vaziyette. Tuncay Özdamar vakasında da yazılan tweet’e ve anlamına bakmadan, ne olduğunu anlamadan, konu sadece gazetecilik ve Türkiye’de gazetecilere uygulanan zulmü kınayan bir tweet olduğu için bir soruşturma açıldı. Bunun hukuken, aklen, mantıken açıklanacak hiçbir tarafı yok. Söz konusu tweet Almanca, suçlama konusu tweet’te ne yazdığının anlaşılması için Türkçeye çevrilmesi gerekir, ancak şu an itibariyle bu çeviriler dahi dosyada yok. Tuncay Özdamar’ın ne yazdığını anlamadan soruşturma açıyorlar.”
AYM’nin iptal ettiği ‘sanal devriye’ isimleri birleştirdi
Anayasa Mahkemesi (AYM), 19 Şubat 2020 tarihinde, polise sanal ortamdaki sosyal medya hesaplarının takibi yetkisi veren ‘sanal devriye’ uygulamasını, anayasanın 20. maddesinde düzenlenen ‘özel hayatın gizliliği’ ilkesini ihlal ettiği gerekçesiyle iptal etti. Ancak, Özdamar’a açılan soruşturmada, AYM’nin iptal kararından iki yıl sonra dahi ‘sanal devriye’ birimlerinin tweet’leri inceleyerek, savcılara bildirimde bulunduğu ortaya çıktı. Özdamar hakkındaki soruşturma dosyasında ‘sanal devriye’ tarihi 7 Mart 2022.
Avukat Ok, katıldığı WDR radyo yayınında bu konuda şunları söyledi: “Türkiye’de ‘sanal devriye’ denilen bir kavram var; polisler sosyal medya platformlarında rutin taramalar yapıyor ve bu taramalar sonucunda insanlara haksız yere suçlamalar yöneltiliyor. Bu defa da polisler, sosyal medyada Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının yargılandığı davanın mahkeme başkanı olan Murat Erten’in ismini aratmışlar ve Tuncay Özdamar’ın yazdığı tweetler’de Murat Sabuncu ve Bağış Erten isimlerini bulmuşlar. Bu soruşturmanın açıklanacak bir tarafı yok. Bunun tek açıklaması Türkiye’deki yargı sisteminin ne kadar dezenformasyona uğradığı, ne kadar itibarsız olduğudur; bu vaka, yargı sisteminin yaptığı işlemlerin hukukla açıklanamayacağını bize gösteriyor.”
“Almanca bir tweet’e soruşturma açamazlar”
Ok ayrıca, “Soruşturma konusu tweet Almanca, tweet’te ne yazdığının anlaşılması için Türkçeye çevrilmesi gerekir, ancak şu an itibariyle çeviri dosyada yok. Tuncay Özdamar’ın ne yazdığını anlamadan soruşturma açıyorlar. Bu dosyaya üç farklı savunma gönderdik, bu soruşturmanın hukuka ve akla uygun olmadığını anlattık tek tek: Türkçesi olmayan bir tweet hakkında savcının soruşturma açamayacağını - kaldı ki savcı Almanca da bilmiyor – açıkladık. Suçlama konusu tweet’in hâkim Murat Erten ile ilgisinin olmadığını Murat Sabuncu ve Bağış Erten’in ayrı ayrı isimler olduğunu açık açık anlattık. Birini yakalamak için kuvvetli suç şüphesinin olması gerektiğini açıkladık ve bu dosyanın neresinde kuvvetli suç şüphesi var diye sorduk savcıya. Burada olsa olsa ihmalkârlık, eksiklik var; olsa olsa hukukun gazetecilere yönelik bir baskı aracı olarak kullanılması var” dedi.
Soruşturma hakkında takipsizlik kararı verilmesini istediklerini söyleyen Ok, ayrıca Özdamar’ın haksız yere gözaltına alınmasına ilişkin idare aleyhine tazminat davası açtıkları bilgisini verdi.