Duruşma Haberleri

‘Yenidoğan çetesi savcısı' haberleri: 'Bu davanın açılması basın ve ifade özgürlüğü ihlalidir'

‘Yenidoğan çetesi savcısı' haberleri: 'Bu davanın açılması basın ve ifade özgürlüğü ihlalidir'

EYLEM SONBAHAR

Yenidoğan çetesine yönelik soruşturmayı yürüten savcının "dosyadan el çektirildiği" iddiası ile ilgili haber ve paylaşımlar konusundaki davada yargılanan üç gazeteci, bir avukatın yurt dışına çıkış yasağı kaldırıldı.

"Yenidoğan çetesini çökerten savcı görevden el çektirildi" iddiasıyla ilgili yapılan haber gerekçe gösterilerek halktv.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe, gazetepencere.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nilay Can, sosyal medya paylaşımları nedeniyle gazeteci Veysi Dündar, avukat İrem Çiçek ile bir kişi hakkında "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Soruşturma kapsamında 3 Kasım'da gözaltına alınan gazeteciler adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, avukat İrem Çiçek hakkında ev hapsi kararı verilmişti.

Gazetecilerin avukatlarıyla hazır bulunduğu duruşmayı İstanbul Barosu'ndan avukatlar da gözlemci olarak takip etti.

'TCK 217/A maddesi muhaliflere gözdağı vermek amaçlı kullanılıyor'

Savunmasına başlayan sanık avukat İrem Çiçek dava konusu tweetini okuyarak, "Ben avukat olarak birçok örgüt dosyasına katıldığım için ana dosyadan sonra soruşturmaları aynı savcıların yaptığını biliyorum. Ancak bebeklerin öldürülmesine ilişkin dosyada aksi bir durum söz konusu olmuştur. Yeni soruşturmaları bir önceki soruşturmayı yapan savcı Yavuz Engin yapmamış başkalarına görev verilmiştir. Görevden bu şekilde alınması el çektirilmesi anlamına gelir. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dosyada mağdur vekili olarak yer alıyorum. Hemşirelerden birisi bana ulaşarak gizli tanık olarak ifade vermek istediğini söyledi. Bu hemşireyi Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nda hazır ettim. Hemşirenin gizli tanık olarak ifade vermek istediğini söylememe rağmen ifadesi burada alınmadı" dedi.

Hemşireyi Büyükçekmece adliyesine yönlendirdiğini söyleyen Çiçek, "Ben kendisiyle gitmedim, kendisini savcı Yavuz Engin'e yönlendirdim. Savcı Yavuz Engin hemşireye "Ben bu dosyadan el çektirildim. Taraf olduğum için dosyaya başka savcı bakacak. Sizi güvendiğim bir savcıya yönlendireyim" demiş. Hemşire bu olanları bana mesajla bildirdi. Buna ilişkin görüntüleri dosyaya sunmuştum. Bu olaydan iki gün sonra ilk tweeti attım" diye belirtti.

Soruşturma aşamasında kendisine hakaret suçlamasıyla ilgili bir şey sorulmadığını söyleyen Çiçek, iddianamede yöneltilen "hakaret" suçlamasına ilişkin ise "Bu tweette iftira ve hakaret yer almıyor. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

TCK 217/A maddesinin muhaliflere gözdağı vermek amacıyla uygulandığını ifade ederek devam eden Çiçek savunmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Soruşturma aşamasında AKP'ye yönelik muhalif tweetlerim de yer alıyordu ancak bana bu konuda soru sorulmadı. Ben bir avukat olarak tweet attım. Avukat olarak yargılandığım için izin alınması gerekirken bu usül atlanarak işlem yapılmıştır. Beraatimi ve yurt dışına çıkış yasağımın kaldırılmasını talep ediyorum."

'Sitedeki haberleri her an denetlemem mümkün değil'

halktv.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe ise savunmasına "Siteye giren her haber için doğrudan bana sorulmaz. İrem hanımın tweeti ile alakalı o zaman ki yayın yönetmeni gruba iletti, tweeti gördüm ama incelemedik. Tweetin haberleştirildiğini gördükten sonra beni şüpheye düşüren unsur savcı Yavuz Engin'in bu soruşturmada taraf haline gelmiş olması konusuydu. Bu soruşturmayı yürütmemesini normal buldum. Adalet Bakanlığı ile iletişime geçtik onlar doğru olmadığı söylediler. Kişisel sosyal medya hesabımdan bu konudaki iddiaların gerçek olmadığını paylaştım" ifadeleriyle başladı.

Sitedeki haberleri her an denetlenmesinin mümkün olmadığını belirten Gökçe, "Şu an ben burada iken bile sitede haberler paylaşılmaktadır. Söz konusu haberi siteye kimin girdiğini bilmiyorum, beraatimi talep ediyorum. Yurt dışı çıkış yasağının da kaldırılmasını istiyorum" dedi.

Haberin paylaşıldığı gün şehir dışında olduğunu ve o gün çalışmadığını belirten gazetepencere.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nilay Can, "Döndükten sonra evime üç polis geldi. Elindeki kağıtta gazetepencere'nin sitesinden atılmış tweeti gösterdiler. Karakoldan çıkıp ofise gittikten sonra arkadaşlara bu haberi kimin yaptığını sormadım. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

Gazeteci Veysi Dündar da X platformu hesabından Halk Tv'nin haber sitesindeki haberi paylaştığını, daha sonra iddiaların doğru olmadığına ilişkin yapılan açıklamaları da paylaştığını ifade ederek beraatini istedi.

'Kamu barışını bozmaya elverişli ne olmuş, ne yapılmış?'

"Bu tip davalar kamuoyu tarafından takip edilen davalardır. Ben Ergenekon davasında iki kere hakimlere hakaretten yargılandım. O günleri aratacak günlerdeyiz" diyen Çiçek'in avukatı Serkan Günel, "Kamu barışını bozmaya elverişli ne olmuş, ne yapılmış? Herhangi bir şey olmadığı ispatlanmış. Kısaca 217/A'nın maddelerinin koşullarının oluşmadığı açıktır. Gizli tanık olarak bahsedilen hemşirenin tanık olarak dinlenilmesini talep ediyoruz. Kamu barışını bozmaya elverişli hiçbir olay gerçekleşmemiştir. Hakaret suçunun unsurları oluşmamıştır. Müvekkilin beraatini talep ediyoruz" dedi.

'Bu iddianame ile gazetecilerin yargılanıyor olması basın ve ifade özgürlüğü ihlalidir'

Gazeteci Nilay Can'ın avukatı Ali Deniz Ceylan, "İddianameyi düzenleyen savcı TCK 217/A maddesinden haberdar değil. Müvekkilin üzerine atılı suçun oluşabilmesi için yalan haberin bilerek yayınlanmış olması gerekmektedir. Böyle bir şey söz konusu değildir. Bu davanın açılması basın ve ifade özgürlüğü ihlalidir. Derhal beraat verilmesi gereken bir dosyadır" dedi.

"Bu iddianame ile gazetecilerin yargılanıyor olması basın ve ifade özgürlüğünün ağır bir ihlalidir" diye ekleyen avukat Ceylan, "Adalet Bakanlığı'nın açıklaması sonrası haberin başlığı ve içeriği değişmiştir. Bu tweeti sadece 31 kişi görmüş olup hem tweetin içeriği hem görüntüleme sayısına bakılarak iddianamede kamu barışının nasıl bozulduğu anlatılmamıştır" diye konuştu.

Eksik hususların giderilmesini talep eden savcı, savunmaların alınmış olması nedeniyle sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını istedi.

Dava konusuyla ilgili dosya içerisinde yer alan İrem Çiçek'e ait görüntü kaydının çözümünün yapılması için bilirkişiye gönderilmesine karar veren mahkeme, sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerini kaldırdı. Avukat İrem Çiçek'in babası Dursun Çiçek ve Cumhuriyet savcısı Yavuz Engin'in tanık olarak dinlenmesi yönündeki talebin reddine karar veren mahkeme, bir sanık yönünden dosyayı ayırdı. Duruşma 4 Mart, saat 11.00'a ertelendi.

 

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.