Canan Coşkun, İstanbul - Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukatların yargılandığı DHKP-C davasında, bir yıldan fazla süredir tutuklu bulunan avukat Ahmet Mandacı tahliye edildi. Avukatlar Selçuk Kozağaçlı, Behiç Aşçı, Aycan Çiçek, Engin Gökoğlu ve Aytaç Ünsal da kaçma şüphesiyle serbest bırakılmadı. Bu avukatlar, Eylül’de tahliye edildikten sonra çıkarılan yakalama kararı nedeniyle adliye ve İstanbul Barosu’ndan gözaltına alınmıştı.
Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi on dört avukat, 12 Eylül 2017’de gözaltına alınarak tutuklandı. Altı ay sonra hazırlanan iddianamede yirmi avukatın savunmanlığınıüstlendiği davalar örgüt üyeliği ve örgüt yöneticiliği suçlamasına dayanak yapıldı. Tutuklanan avukatlardan birçoğu 2013’te sonradan Fethullahçı yapıya üye olduğu gerekçesiyle tutuklanan savcı Adem Özcan'ın yürüttüğü soruşturma kapsamında bir yıldan fazla cezaevinde kalmıştı. Bu soruşturmanın delilleri de iddianamede suçlama olarak yer alıyor.
İddianameyi kabul eden İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşmayı 10 Eylül’de yaptı. Heyet, beş güren süren duruşmanın sonunda tutukluları tahliye etti. Duruşma savcısı Can Tümer Keriş, karara itiraz edince mahkeme aynı gün sabaha karşı tahliye edilen avukatlar hakkında yakalama kararı çıkardı. Avukatlar Aycan Çiçek, Behiç Aşçı, Aytaç Ünsal, Engin Gökoğlu aynı gün İstanbul Barosu’nda, Kozağaçlı da Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde gözaltına alındı ve yeniden tutuklandı. Kararı veren heyetin başkanı Kadir Alpar ve üye hâkim Serkan Baş, başka mahkemelerde görevlendirildi.
Baro başkanı yumruklandı
Davanın ikinci tur duruşmaları 3-4 ve 5 Aralık’ta Silivri Cezaevi’nin karşısındaki duruşma salonlarında yapıldı. Duruşma başlamadan önce İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, Selçuk Kozağaçlı ile konuşmak için sanık kürsüsüne doğru yaklaştığından bir jandarma Yücel’e yumruk attı. Mahkemenin yeni başkanı Akın Gürlek, yaşananları gördü ancak müdahale etmek yerine salonu terketti. Gürlek, salona gerginlik bitince döndü.
Duruşmanın ilk günkü oturumunda, tutuksuz yargılanan avukat Ezgi Çakır savunma yaptı. Başkan Gürlek, Çakır’ın sözlerini savunması sırasında kesti ve “suçlamayla ilgisiz savunma yaptığını” söyledi. Avukatlar ve baro başkanları duruma tepki gösterdi. Çakır’ın savunmasından sonra dosyadaki suçlamaların kaynağı olan itirafçı tanık Berk Ercan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Ercan, örgütün hedefinde olduğu için yüzünün gösterilmemesini istedi. Avukatlar, Ercan’ın gizli tanık olmadığı için talebinin reddedilmesini istese de hâkim Gürlek, talebi müzakere etmeden kabul etti. Gürlek, Ercan’ı ifadesini birçok kez yönlendirdi, eski ifadesini hatırlattı. Ercan’dan sonra dinlenen gizli tanık Derya Altın, kendisine soru soran sanık avukatına “Terör örgütüyle bağlantılısınız” dedi. Hâkim Gürlek, bu konuda da müdahale etmediği gibi soru soran avukatı salondan çıkardı. Tepki gösteren avukatları da uyardı.
“Tam istediğiniz gibi bir ortam”
Duruşmanın ikinci gününde hâkim Gürlek’in bir gün önceki ara kararı nedeniyle izleyiciler salona alınmadı. Sanık avukatların müdafi sayısı da üçle sınırlandı. Duruşma, avukatların heyeti tarafsız olmadığı gerekçesiyle reddetmeleriyle başladı. Reddi hakim talebi reddedildi. Yargılanan avukatlar, talep ile ilgili söz istedikleri için salondan atıldı. Peşinden de avukatları savunan avukatlar salonu terk etti. Avukatlar, salondan çıkarken,“Tam istediğiniz gibi bir ortam. Kendiniz sorun, kendiniz dinleyin” dedi. Hâkim Gürlek, bomboş salonda bir gizli tanık daha sorguladı ve duruşmayı bitirdi. Avukatlar henüz reddi hâkim talebinde bulunurken salona sivil giyimli dört-beş erkek girdi ve basın mensuplarına ayrılan bölüme oturdu. Avukatlar, bu kişilerin polis olduğunu söyleyerek dışarı çıkarılmalarını istedi. Gürlek’in sorusu üzerine polis olduklarını söylediler ve salondan çıktılar.
Müsteşardan talimat
Duruşmanın son gününde izleyiciler salondaydı. Duruşma başladığında söz hakkı tutuklu avukatlara verildi. Onlar da reddi hâkim taleplerini yineledi. Talepler bir kez daha reddedildi. Hâkim Gürlek,bundan sonra savcıya taleplere ilişkin görüşünü sordu. Savcı tutukluluk halinin devamını talep edince sanık avukatlar buna karşı beyanlarda bulundu. Kozağaçlı, beyanında önemli bilgilere yer verdi. Kozağaçlı, tahliye kararından sonra Adalet Bakanı Yardımcısı Selahaddin Menteş’in cezaevi müdürünü aradığını ve serbest bırakılmamaları için talimat verdiğini söyledi. Menteş’in “hâkim ayarlayacağını” söylediğini ekledi. Heyet, konuşmaların ardından ara karar için yaklaşık kırk beş dakika ara verdi. Kararda, Ahmet Mandacı’nın ev hapsi adli kontrolü şartıylatahliye edilmesine, diğerlerinin tutukluluk halinin devam etmesine hükmedildi. Kararda, soruşturmanın genişletilmesi ile ilgili taleplerin celse arasında reddedilmesi halinde dosyanın, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderileceği belirtildi. Bir sonraki duruşma 18-19-20 Mart’ta görülecek.