Dava Takvimleri

8 Mayıs haftası: Gazetecilik ve ifade özgürlüğü davaları

8 Mayıs haftası: Gazetecilik ve ifade özgürlüğü davaları
Bu hafta da birçok gazetecilik ve ifade özgürlüğü davasının duruşmaları görülecek. İşte haftanın duruşma takvimi:

8 Mayıs Pazartesi

  • Jin News muhabiri Öznur Değer ve 23 aktivistin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” ve “görevi yaptırmamak için direnmek” suçlamalarıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 09.30’da görülecek. 19 Aralık 2022 tarihli iddianamede Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri’nin artan yaşam pahalılığını protesto etmek için 28 Kasım 2021 tarihinde yapmak istedikleri “Geçinemiyoruz” eylemi suçlama konusu yapılıyor. Söz konusu eylem için herhangi bir yasaklama kararından bahsetmeyen iddianame savcısı, söz konusu eylemin önceden valiliğe bildirilmediğini söyleyerek eylemin yasa dışı olduğunu iddia ediyor. Bazı sanıklar için “daha önce muhtelif tarih ve yerlerde düzenlenen kanuna aykırı eylemlere katılmış ve buna bağlı olarak da haklarında bir çok kez adli ve idari işlemler yapılmış olunmasından dolayı emniyet görevlilerince tanınan şahıslar” ifadesini kullanan iddianame savcısı, aktivistlerin attıkları “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Hükümet İstifa”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Krizin Yükü Patronlara” ve “Yoksulluğa Teslim Olmayacağız” sloganlarını da suç unsuru olarak sunuyor. Gazeteci Öznur Değer’in gözaltına alınmadan önce Jin News basın tanıtım kartını gösterdiğini ifade eden iddianame savcısı, Değer’in Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı tarafından verilen turkuaz basın kartının olmadığını vurgulayarak Değer’in “eylem esnasında basın mesleğini icra yerine emniyet mensuplarının ikazlarına ve müdahalesine rağmen ayrılmamakta ısrar ederek emniyet mensuplarına yönelik basın mesleği ile bağdaşmayacak hareketlerde” bulunduğunu iddia ediyor. İddianame savcısı, gazeteci Değer’in polisin kendisinin gazeteci olduğuna ve buna rağmen darp ederek gözaltına aldığına yönelik ifadesine yer verse de Değer dahil 24 kişinin cezalandırılmasını talep ediyor. 29 Ekim 2022 tarihinde mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklanan gazeteci Öznur Değer, sekiz meslektaşıyla birlikte halen cezaevinde bulunuyor.
  • Gazeteciler İrfan Tuncçelik, Ümit Turhan Çoşkun ve 11 Barış Annesi’nin “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamaları ile yargılandıkları davanın beşinci duruşması İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 09.40’ta görülecek. İddianamede Barış Anneleri’ne ve haber takibi yapan gazetecilere yöneltilen suçlamaya sunulan deliller arasında 8 Kasım 2018 yılında başlayan açlık grevlerine ilişkin Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde 10 Mayıs 2019 tarihinde yapılan eylemin görüntüleri de bulunuyor. İddianame savcısı, Barış Anneleri’nin söz konusu eyleme kendilerini “kamuoyunda sempatik,dramatik ve de demagojik göstermek amacıyla beyaz tülbent ya da başörtüleri ile katılım” sağladıklarını iddia ediyor. Davanın 25 Ekim 2022 tarihinde görülen üçüncü duruşmasında mahkeme, dağılma anonsu yapılıp yapılmadığının, bu anonsun duyulabilir olup olmadığının ve polise mukavemet gösterilip gösterilmediğinin belirlenebilmesi için ek bilirkişi raporu alınmasına ve rapor gelirse dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için iddia makamına gönderilmesine karar vermişti. Davanın 7 Şubat 2023 tarihinde görülen dördüncü duruşmasında mahkeme, el konulan dijital materyallerin aslının gazetecilerin avukatlarına teslim edilmesine ve bilirkişi raporunun beklenmesine karar vermişti.

9 Mayıs Salı

  • Batman’da 2016 yılından bu yana yayın yapan Jiyan Haber’in imtiyaz sahibi, gazeteci İdris Yayla’nın da aralarında bulunduğu 28 kişinin “2911 sayılı Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın 13. duruşması Batman 1. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 09.00’da görülecek. Yargılananlar arasında kayyuma karşı yapılan basın açıklamasına katılan eski milletvekili Sebahat Tuncel de bulunuyor. 2 Haziran 2022 tarihinde görülen 10. duruşmadan önce dosyaya sunulan bilirkişi raporunda iki sanık haricinde tüm sanıkların suçlamaya konu edilen açıklamaya katıldığı belirtilmişti.
  • 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana cezaevinde tutulan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın dokuzuncu duruşması Küçükçekmece 23. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 11.40’ta görülecek. 27 Mart 2019 tarihinde Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iki sayfalık iddianamede eski Başbakan Ahmet Davutoğlu “mağdur” sıfatıyla yer alıyor. İddianame savcısı, Demirtaş’ın 28 Ekim 2015 tarihinde bir parti etkinliğinde yaptığı konuşmasında yer alan ifadeleri suçlamaya delil olarak gösteriyor. Demirtaş, Davutoğlu’nun “PYD, Fırat’ın batısına geçmeyecek” sözlerine “Fırat’ın ötesine geçemezsiniz diyor. Eee… Geçecekler, göreceksin. Sen de suyun bu tarafından izleyeceksin. Mal mal izleyeceksin” sözleri ile cevap vermişti. İddianame savcısı, 3 Kasım 2015 tarihinde Alanya L Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan bir hükümlünün bu konuşmasıyla Demirtaş’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunu işlemiş olabileceğine” dair Alanya Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunması üzerine soruşturma başlatıldığını belirtiyor. Demirtaş’ın bu sözleri ile “suç tarihinde Başbakan olan mağdura hakaret ettiği” iddiasıyla savcı, Demirtaş’ın cezalandırılmasını talep ediyor. İddianame savcısı ayrıca üç farklı yetkisizlik kararının ardından konuşmanın yapıldığı otelin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı sınırları içerisinden kaldığı anlaşıldığı için iddianamenin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlandığına iddianamede yer veriyor.
  • 8 Mart 2021’de İstiklal Caddesi’nde düzenlenen 19. Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılan 17 kadının “cumhurbaşkanına hakaret” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamalarıyla yargılandıkları davanın dördüncü duruşması İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 11.55’te görülecek. Savcı Onur Yılmaz tarafından 10 Ağustos 2021 tarihinde hazırlanan iddianamede yürüyüşe katılan kadınlara yöneltilen suçlamalara Beyoğlu Kaymakamlığı’nın 6 Mart 2021 tarihli yasaklama kararı, yürüyüş sırasında atılan “Zıpla, Zıpla, Zıplamayan Tayyip’tir”, “Tayyip kaç kaç kaç; kadınlar geliyor” sloganları ve kadınların bu sloganların ritmine uygun zıplamaları delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, yasa dışı olduğunu iddia ettiği yürüyüşe katılan ve bu yürüyüşte suçlama konusu sloganları atarak ritme uygun zıplayan kadınların her iki suçtan cezalandırılmasını talep ediyor. Davanın 23 Aralık 2022 tarihinde görülen üçüncü duruşmasında mahkeme, iddia makamının görüntülerdeki kişilerin kendileri olduğunu kabul etmeyen sanıklar yönünden bilirkişi raporu hazırlanması yönündeki talebinin kabul edilmesine karar vermişti. 
  • Gazeteciler Canan Coşkun ve Barış Pehlivan’ın “terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandıkları davanın üçüncü duruşması İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 12.00’de görülecek. O dönem İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olan Akın Gürlek’in şikayeti üzerine hazırlanan 12 Nisan 2022 tarihli iddianamede gazetecilere yöneltilen suçlamalara, siyasi davalarda verdiği kararlar ile tanınan Akın Gürlek’in Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) Davası’na atanmasından bahsettikleri beyanları delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, Coşkun’un 29 Aralık 2021 tarihinde şahsi hesabından paylaştığı ve DİAYDER Davası’nın iddianamesinin detaylarını içeren haberinin linkinin yer aldığı tweeti ile; Pehlivan’ın ise Halk TV’deki Açıkça programının 12 Aralık ve 30 Aralık 2021 tarihlerindeki yayınlarındaki beyanları ile “PKK/KCK Silahlı Terör Örgütüyle iltisaklı olduğu değerlendirilen Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine (Diayder) özellikle vurgu yaparak söz konusu dava dosyasını teşhir ederek” Akın Gürlek’i “PKK/KCK Silahlı Terör Örgütüne” hedef gösterdiklerini iddia ediyor. Coşkun ve Pehlivan hakkında açılan davada “mağdur” olarak yer alan Akın Gürlek, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olduğu dönemde gazeteci Canan Coşkun’u “terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek” suçlaması ile yargılamış ve Coşkun’u 2 yıl 3 ay hapse mahkum etmişti. Canan Coşkun ve Barış Pehlivan’ın yargılandığı davanın 27 Ekim 2022 tarihinde görülen ilk duruşmasında Pehlivan’ın avukatı, mahkeme başkanı Zafer Taşkın’ın 2020 yılında Pehlivan hakkında tutuklama kararı verdiğini, Taşkın hakkında HSK’ya yaptıkları şikayetin halen Genel Kurul’da olduğunu ve dolayısıyla müvekkili ve mahkeme başkanı arasında husumet olduğunu söyleyerek reddi hakim talebinde bulunmuştu. Coşkun’un avukatı ise suçlama konusu yapılan eylemler arasında fiili bağ olmadığı için müvekkilinin dosyasının ayrılmasını talep etmişti. Reddini gerektirecek bir durum olmadığına dair bildirdiği görüşü tutanağa geçiren mahkeme başkanı, reddi hakim talebinin incelenmesi için dosyanın bir üst mahkemeye gönderilmesine ve tefrik talebinin de bu incelemeden sonra değerlendirilmesine karar vermişti. Davanın 17 Ocak 2023 tarihinde görülen ikinci duruşmasında reddi hakim talebinin reddedildiği öğrenilmişti. Mahkeme, yazılı savunmalarını sunmaları için gazetecilerin avukatlarına 15 gün süre verilmesine ve savunmaların dosyaya eklenmesinin ardından dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için iddia makamına gönderilmesine karar vermişti.

11 Mayıs Perşembe

  • 5 Temmuz 2022 tarihinde yapılmak istenen 2. Ankara Onur Yürüyüşü’nde darp edilerek gözaltına alınan 42 kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” ve “görevi yaptırmamak için direnmek” suçlamalarıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması Ankara 52. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 10.00’da görülecek. Savcı Ramazan Hançer tarafından 19 Ocak 2023 tarihinde hazırlanan iddianamede 42 kişiye yöneltilen suçlamalara 2911 sayılı yasanın 22. maddesindeki hüküm, yürüyüş sırasında atılan sloganlar ve polisin kaydettiği görüntüler delil olarak gösteriliyor. LGBTİ+’lardan “Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İnterseks (Lgbti+) yapılanmasına müzahir şahıslar” olarak bahseden iddianame savcısı, nefret söylemi ile Onur Yürüyüşü’nü hedef alan gruplara değinerek bu gruplar ile LGBTİ+’lar arasında yaşanabilecek ve “toplumsal barışı bozabilecek” olayların önüne geçilmesi için Onur Yürüyüşü’ne izin verilmediğini fakat buna rağmen yürüyüşün yapılmaya çalışılması üzerine yasa dışı hale geldiğini iddia ediyor. Savcı Hançer,  Azra Gülendam Haytaoğlu ve Emine Gökkız cinayetlerini protesto ederken darp edilerek gözaltına alınan 15 kadına “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”, “görevi yaptırmamak için direnmek” ve “basit yaralama” suçlamalarının yöneltildiği iddianameyi de hazırlamıştı. Savcı Hançer, 15 kadın hakkında hazırladığı iddianamede kadınların amaçlarının şiddet olduğunu iddia etmişti.
  • Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Şerife Oruç’un “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın 24. duruşması Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 10.50’de görülecek. DİHA muhabiri Oruç, haber takibi sırasında Batman’da gözaltına alınmış ve “örgüt üyeliği” iddiasıyla 5 Temmuz 2016 tarihinde tutuklanmıştı. Hakkında aynı suçlamayla dava açılan Oruç, 9 Temmuz 2018 tarihinde görülen duruşmada tahliye edilmişti. Oruç, tahliyenin hemen ardından tutuklu olduğu dönemde hakkında yakalama kararı çıkarıldığı gerekçesiyle tekrar gözaltına alınmış, 10 Temmuz 2018 tarihinde serbest bırakılmıştı. Mahkeme, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına, savcılığın gazeteci Oruç hakkında yürüttüğü soruşturmanın akıbetinin öğrenilmesi için yazılan yazıya dört celse cevap beklemişti. Mahkeme, davanın 17 Şubat 2022 tarihinde görülen 19. duruşmasına kadar da Oruç’un tutuklanmasına sebebiyet veren gizli tanığın dinlenmesini beklemiş ve bulunamayan gizli tanığın dinlenmesinden vazgeçerek soruşturma aşamasında verdiği ifadenin okunmasına karar vermişti. Mahkeme, davanın 23 Haziran 2022 tarihinde görülen 21. duruşmasında ise bu sefer Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığından 2022 esaslı soruşturmanın sorulmasına karar vermişti.
  • 4 Eylül 2022 tarihinde İstanbul Ümraniye’deki 1 Mayıs Mahallesi’nde düzenlenen 2 Eylül Festivali’ne yönelik polis müdahalesinde gözaltına alınan 10 kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 10.55’te görülecek. İddianamede 10 kişiye yöneltilen suçlamalara bir müşteki polis memurunun ifadesi, polis tarafından hazırlanan görüntü inceleme ve tespit tutanağı, atıldığı iddia edilen sloganlar ve kişilerin taşıdığı iddia edilen flama ve bayraklar delil olarak gösteriliyor. İddianamede ayrıca iki kişiye “görevi yaptırmamak için direnme” ve üç kişiye ise “kamu malına zarar verme” suçlamaları yöneltiliyor. İddianameyi kabul eden İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Ekim 2022 tarihinde hazırladığı tensip zaptıyla 10 kişi hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vermişti.  Davanın 30 Mart 2023 tarihinde görülen duruşmasında mahkeme, sanıklar hakkındaki yurt dışı çıkış yasağının devamına ve dosyadaki görüntülerin bilirkişiye gönderilmesine karar vermişti. 10 kişi hakkındaki iddianameyi hazırlayan savcı, 26 Haziran 2021’deki İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne katılan LGBTİQ+ Meclislerinden sekiz aktivistin yargılandığı ve beraat ettiği davanın da iddianamesini hazırlamıştı. Aynı savcı, 20 Mayıs 2022 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi Kampüsü içerisinde düzenlenen 9. Boğaziçi Onur Yürüyüşü’ne katılan 70 öğrenciye, yürüyüşten altı ay sonra açılan davanın da iddianamesini hazırlamıştı. 
  • Gazeteciler Can Bursalı, Barış Terkoğlu ve Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal’ın şikayeti üzerine “aleni hakaret” ve “iftira” suçlamalarıyla yargılandıkları davanın altıncı duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 12.10’da görülecek. İddianamede gazetecilere yöneltilen suçlamaya 3 Aralık 2020 tarihinde Independent Türkçe’nin web sitesinde yayınlanan ve Can Bursalı’nın Barış Terkoğlu’nun Barış Pehlivan ile birlikte kaleme aldığı Metastaz 2: Cendere isimli kitapta yer alan İnal hakkındaki iddiaları Terkoğlu’na sorduğu söyleşi delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, Metastaz 2: Cendere kitabının çıkış tarihi olan 2 Aralık 2020 tarihine iddianamede “suç tarihi” olarak yer verse de kitap, suçlamalara gösterilen deliller arasında yer almıyor. İddianame savcısı, Bursalı’nın haberinde Pehlivan ve Terkoğlu’nun kitabında yer verdiği ve İnal’ın kadrolu avukat olmamasına rağmen İstanbul Büyükşehir Belediyesini temsil ettiği bir davadan 15 milyon TL’lik vekalet ücreti aldığı iddiasına yer vererek müşteki İnal’ın “şeref, haysiyet ve namusu ile toplum içindeki itibarını” zedelediğini iddia ederek Bursalı, Terkoğlu ve Çiçek’in ayrı ayrı cezalandırılmasını talep ediyor. İddianamede, “suç uydurma” suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği de yer alıyor. Davanın 20 Eylül 2022 tarihinde görülen dördüncü duruşmasında mahkeme, tebligat kendisine ulaşmadığı için savunma yapamayan gazeteci Can Bursalı’ya savunmasını hazırlaması için süre verilmesine ve dosyaları birleşen gazeteciler Barış Terkoğlu ve Nevzat Çiçek’e tebligat yapılmasına karar vererek davayı ertelemişti. Davanın 26 Ocak 2023 tarihinde görülen beşinci duruşmasında mahkeme, tebligata rağmen gelmeyen bir tanık hakkında zorla getirme kararı çıkarmıştı. 

12 Mayıs Cuma

  • 8 Ocak 2021 tarihinde Ankara’da yapılmak istenen Boğaziçi Üniversitesi protestosunda gözaltına alınan 13 kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın sekizinci duruşması Ankara 74. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 10.00’da görülecek. İddianamede 13 kişiye yöneltilen suçlamaya Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin gözaltına alınmasına tepki göstermek için yapılmak istenen protesto delil olarak gösteriliyor. Mahkeme, hakkında yakalama emri çıkardığı kişiler de dahil olmak üzere beş kişinin beyanlarını re’sen açılan beş celsede dinledi. Davanın 17 Şubat 2023 tarihinde görülen yedinci duruşmasında mahkeme, adresi öğrenilemeyen bir sanık için yakalama emri, başka bir sanık için de zorla getirme kararı vermişti.
  • İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin 3 Şubat 2021 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi direnişine destek açıklamasına yapılan polis saldırısında gözaltına alınan ve aralarında 3 insan hakları aktivistinin de olduğu 6 kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”, “hakaret” ve “görevi yaptırmamak için direnmek” suçlamalarıyla yargılandıkları davanın beşinci duruşması İzmir 49. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 14.00’te görülecek. İddianamede hak savunucularına yöneltilen suçlamaya gösterilen deliller arasında davada müşteki sıfatı ile yer alan sekiz polisin ifadeleri de bulunuyor. Müşteki polisler, polisin orantısız şiddeti dolayısıyla tepki çeken müdahale sırasında sanıkların kendilerini “darp ettiklerini” ve “yaralandıklarını” iddia ediyor. Bazı müşteki polisler iddianameye dahil edilen ifadelerinde bazı sanıklardan “Daha önceden tanıdığım …” şeklinde bahsediyor. Davanın 24 Haziran 2022 tarihinde görülen ikinci duruşmasında İzmir İl Emniyet Müdürlüğü, mahkemenin bir önceki duruşmada yazdığı müzekkereye cevap verdi ve mahkemenin talep ettiği görüntülerin “kameralar çalışmadığı” için olmadığını iddia etti. Davanın 4 Kasım 2022 tarihinde görülen üçüncü duruşmasında mahkeme, mazeret bildirmeden duruşmalara katılmayan müşteki polis memurları hakkında zorla getirme emri düzenlenmesine karar vermişti. Davanın 13 Ocak 2023 tarihinde görülen dördüncü duruşmasında mahkeme, olay gününe ait görüntüler hakkında yeniden bilirkişi raporu istenmesine karar vermişti. Bu davada yargılanan üç hak savunucusu aynı eylem dolayısıyla “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla ve yine polis ifadeleri ile bir başka davada daha yargılanmış ve iki hak savunucusuna hapis cezası verilmişti.
*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.