DENİZ TEKİN
Gazeteci Abdurrahman Gök’ün yargılandığı davada mahkeme yurtdışı yasağının devamına karar verdi.
Sosyal medya paylaşımları, tanık ifadesi gerekçe gösterilerek 225 gün tutuklu kalan gazeteci Abdurrahman Gök hakkında, "örgüt üyesi olmak", "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla açılan davanın üçüncü duruşması bugün (11 Mart 2024) görüldü. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya gazeteci Abdurrahman Gök, avukatları Resul Temur, Mehmet Emin Aktar, MLSA Hukuk Biriminden avukat Emine Özhasar katıldı. Duruşmayı gazeteci Sedat Yılmaz, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) yanı sıra çok sayıda gazeteci izledi. Duruşma salonunun önünde ve içinde çok sayıda çevik kuvvet polisi bekledi.
Gazeteci Abdurrahman Gök, daha önceki duruşmalarda bu davada gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılandığına ilişkin ayrıntılı savunma yaptığını hatırlatarak, "Ümit Akbıyık mahkeme huzurunda verdiği ifadede hakkımdaki beyanlarının asılsız olduğu ortaya çıktı. Çatışmalı alan gazeteciliği yapıyorum. Yurtdışı yasağı benim için ikinci bir ceza. Kendimi cezaevinde hissediyorum. Yurtdışı yasağının kaldırılmasını istiyorum" dedi.
Sırayla söz alan avukat Resul Temur, Mehmet Emin Aktar, yurtdışı yasağının kaldırılması ve celse arasında alınan gizli tanık ifadesinin kendilerine verilmesine ve dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesini talep etti.
Savcı esas hakkındaki görüşünde, Gök hakkındaki yurtdışı yasağı kararının kaldırılması talebinin reddine ve dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesini istedi. Mahkeme, Gök hakkındaki yurtdışı yasağın kaldırılması talebinde reddine, gizli tanık beyanlarına karşı savunmalarını hazırlaması için Gök ve avukatlarına süre verilmesine karar vererek, bir sonraki duruşmayı 11 Haziran'a erteledi.
Ne Olmuştu?
Diyarbakır merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 25 Nisan’da yapılan ev baskınlarında gazeteci Abdurrahman Gök, Mehmet Şah Oruç, Mikail Barut ve Beritan Canözer tutuklanırken, gazeteci Ahmet Kanbal, Murat Bayram ile daha sonra gözaltına alınan Hakkı Boltan ve Ferhat Çelik adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Gazeteci Beritan Canözer ise 23 Haziran’da tahliye edildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tutuklu gazeteci Gök hakkında “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla iddianame hazırladı.
İddianamede, Gök’ün Mezopotamya Ajansı’nda yayınlanan haberler ve kitap tanıtımları, kütüphanesindeki kitapları, sigortasının MA tarafından yatırıldığına dair SGK kayıtları, gazetecilerle telefon görüşmeleri, haber içerikli sosyal medya paylaşımları ve kitap tanıtımları suç delili gösterildi.
Suç delili gösterilen haberler arasında Abdurrahman Gök imzasıyla yayınlanan, bir tutuklunun serbest bırakılması için dönemin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e yazdığı mektup da yer aldı.
Suç gösterilen kitaplar arasında gazeteci Kadri Gürsel’in yazdığı Dağdakiler: Bagok'tan Gabar'a 26 Gün isimli kitabı da yer alıyor.