ELİF AKGÜL
Agence France-Presse (AFP) muhabiri Bülent Kılıç’a yönelik 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nde maruz kaldığı işkence bilirkişi raporunda tespit edildi.
Savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği AFP foto muhabiri Bülent Kılıç hakkında, "görevi yaptırmamak için direnmek” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” iddialarıyla açılan davanın ikinci celsesi bugün (15 Şubat 2024) İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kılıç’ın polis şiddetiyle gözaltına alınmasına ilişkin görüntülere dair bilirkişi raporu dosyaya geldi.
Raporda bir polisin Kılıç’ın sırtına dizini koyarak kalkmasını engellediği bu esnada Kılıç’ın “Nefes alamıyorum” diye bağırdığının görüntülerde tespit edildiği kaydedildi.
Duruşmada olay günü sahada çalışan gazeteci Fatoş Erdoğan ile aynı olayda görevli polis memuru Murat Aydındağ da tanık olarak dinlendi. Polisin dağılma yönünde bir uyarı yapmadığını söyleyen Erdoğan, “Bir anda gazeteci o ne yapıyorsunuz? sorusunu duydum kafamı çevirip baktım, beş-altı polis Bülent’i götürmek için geliyordu. Bülent’in elinde fotoğraf makinesi vardı. Beş, altı gazeteci polislere Bülent’in gazeteci olduğunu söyledik ama bırakmadılar” dedi. Erdoğan, Bülent Kılıç’ın polise direnmediğini, gözaltına alındığı anın video kaydını yaptığını, bunun da mahkemeye sunulduğunu söyledi.
Tanık Aydındağ ise tutanakta yazılanları hatırlamadığını, gözaltı sırasında Kılıç’ın yanında olmadığını, o sırada sokak başında önlem aldığını belirtti. Aydındağ ifadesinin başında iddianamedeki öne sürülen hakaretleri hatırlamadığını, sonra ise bir kısmını hatırladığını beyan etti.
MLSA Hukuk Birimi’nden Emine Özhasar, tutanakta yazan, Bülent Kılıç’ın ettiği öne sürülen “Tayyip’in köpekleri” ifadesini tanık polise sordu. Tanık polis, duymadığını söyleyerek, “Arkadaşlar duymuş bana söylediler” dedi.
Duruşmada konuşan Bülent Kılıç ise gözaltı sırasında polise direnmediğini söyledi ve “Sadece kelepçe çok canımı yakıyordu, işkence derecesinde bileklerimi sıkmışlardı, canımın yandığını söyledim sadece” dedi.
Hazır edilmesi durumunda sonraki celse tanıkların dinlenmesine karar veren Hakim Özlem Akyıldız, varsa soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin bildirilmesi, yoksa esas hakkında görüşün hazırlanması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 19 Eylül 2024 saat 10.55’te görülecek.
Ne olmuştu?
AFP foto muhabiri Bülent Kılıç’ın 26 Haziran 2021’de İstanbul’daki 19’uncu Onur Yürüyüşü’nü takip ederken polis tarafından boğazına bastırılarak işkence ve ters kelepçeyle gözaltına alındı.
Olayın ardından MLSA Hukuk Birimi avukatları, kimliği tespit edilen iki polis memuru hakkında 4 Ağustos 2021 tarihinde “mala zarar vermek” ve “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle basit yaralama” yönünden suç duyurusunda bulundu. MLSA, Kılıç adına tazminat davası da açtı. İstanbul 8. İdare Mahkemesi, gazeteciye müdahale eden polislerin “orantısız güç kullandığına” hükmederek Kılıç’a 30 bin 95 lira 58 kuruş tazminat ödenmesine hükmetti.
Savcı Aysel Daşkıran, idare mahkemesinin “orantısız güç uygulandığı” kararını dikkate almadı ve polisler hakkındaki suç duyurusu ise takipsizlikle sonuçlandı. Polislerin 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nda tanımlanan zor kullanma yetkilerini aşmadığına kanaat getiren savcı, 16 Mart 2023 tarihinde polisler hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Kılıç’ın avukatları karara itiraz etti ancak İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği, 14 Nisan 2023 tarihli kararıyla bu itirazı reddetti.
Aynı savcı, takipsizlik kararı verdiği gün, “görevi yaptırmamak için direnmek” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçlamalarıyla gazeteci Kılıç hakkında iddianame düzenledi. İddianame, İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
26 Ekim 2023’te görülen ilk duruşmada tanık polisin ifadesinde polislerin tutanağı görmeden imzaladıkları ortaya çıkmıştı.
