Duruşma Haberleri

Aynı habere iki soruşturma; bir takipsizlik, bir beraat

Aynı habere iki soruşturma; bir takipsizlik, bir beraat

DENİZ TEKİN

Diyarbakır’da rehabilitasyon merkezlerinde yaşanan ve yargıya taşınan yolsuzluklarla ilgili yaptığı haber nedeniyle üç defa ifade vermek zorunda kalan, aynı iddia ve suçlama nedeniyle hakkında iki ayrı soruşturma ve bir dava açılan gazeteci Sertaç Kayar beraat etti. Kayar, asılsız iddialarla açılan ve yılları bulan SLAAP davaların gazeteciler önemli bir zaman kaybı olduğunu belirterek, bunun sansür ve otosansüre neden olduğuna işaret etti.

Yolsuzluk ve usulsüzlük haberlerini yazan gazetecileri susturma ve korkutma amacıyla başlatılan yargısal süreçler olarak tanımlanan “SLAPP” davaları nedeniyle birçok gazeteci zamanlarının önemli bir bölümünü bu davalara ayırmak zorunda bırakılıyor. Türkiye’de yaygın olarak kullanılan bu uygulamaya maruz kalanlardan biri de gazeteci Sertaç Kayar oldu.  

“Rehabilitasyon merkezleri üzerinden ‘Rüşvet havuzu’ iddiası: En az 60 milyonluk vurgun yapıldı” başlığıyla yayınlanan haberde isminin baş harflerinin yazıldığını ileri süren bir kişinin suç duyurusunda bulunması üzerine Kayar hakkında soruşturma başlatıldı. Şikâyetçi olan kişinin ikamet ettiği Erzincan’da açılan iki ayrı soruşturmada bir savcı takipsizlik kararı verirken, başka bir savcı Kayar hakkında 2 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı.

Mahkeme: Haber kaynağının iddialarına yer vermek suç değil

İddianameyi kabul eden Erzincan 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Basit Yargılama usulüyle görülmesine karar verdiği davada kararanı açıkladı. Mahkeme, Kayar’ın “Sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret” suçunu işlediğinin sabit olmadığına hükmederek, beraat kararı verdi. Ancak, mahkeme kararının gerekçesinde aynı suçlama ve iddialar nedeniyle Kayar hakkında açılan ve takipsizlikle sonuçlanan soruşturmaya değinmedi. Kayar’ın yaptığı haberde kendi görüş ve yorumlarına yer vermediği belirtilen kararda,  Kayar’ın, kaynağından aldığı bilgileri haberde tırnak içerisinde verdiğinin anlaşıldığı kaydedildi. Kararın sonuç bölümünde, “Buradan anlaşıldığı üzere rüşvet aldığı ithamında bulunan kişinin sanık olmadığı, sanığın haber kaynağı diye bahsettiği üçüncü bir kişinin olduğu anlaşılmakla sanığın üzerine atılı suçu işlemediğinin sabit olmadığı” tespitine yer verildi.  

Kayar: “Beraat kararı basın ve ifade özgürlüğü açısından umut verici”  

Kararı değerlendiren gazeteci Sertaç Kayar, yargılanmasına gerekçe yapılan haberi aylar süren araştırmalar sonucunda hazırladığını ve bununla kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçladığını hatırlattı. Kayar, aynı haber ve suçlama nedeniyle kendisi hakkında açılan iki ayrı soruşturma nedeniyle 3 defa karakola giderek ifade vermek zorunda kaldığını belirtti. Mahkeme kararı için “beklediğim bir karardı” ifadesini kullanan Kayar, ”Ancak, asılsız iddialarla açılan, ayları ve yılları bulan bu yargısal süreçler, mesleklerini özgürce yapmak için çabalayan gazeteciler için bir zaman kaybı. Bu tür dava veya soruşturmalar gazetecilik mesleğinde sansür ve oto sansüre de neden oluyor. Bu açıdan bu beraat kararı, basın ve ifade özgürlüğü açısından umut verici. Darısı yargılanan tüm meslektaşlarımın başına” dedi.

“Mahkeme basın ve ifade özgürlüğünü koruyan bir karar verdi”

Kayar’ın avukatı Şivan Cemil Özen, iddianame suç delili gösterilen haberin mahkeme tarafından gazetecilik faaliyeti kapsamında ele almasının önemli olduğunu belirtti. Müvekkili Kayar’ın üçüncü kişinin iddia ettiği bir konuyu, kendi düşünceleri ve yorumunu katmadan haberde tırnak içinde yer verdiğini hatırlatan Özen, mahkemenin basın ve ifade özgürlüğünü koruyan bir karar verdiği ifade etti.

Dava hakkında

Özel Eğitim Dernekleri Federasyonu Başkanı Yunus Kılıç, 1 Şubat 2022’de sputniknews.com.tr de yayınlanan “Rehabilitasyon merkezleri üzerinden ‘Rüşvet havuzu’ iddiası: En az 60 milyonluk vurgun yapıldı” başlıklı haberde ismi kodlanan kişinin kendisi olduğunu ileri sürerek, Kayar hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı aynı haber ve iddialardan dolayı Kayar hakkında TCK’nin 125/1 maddesinde düzenlenen “hakaret” suçunu işlediği iddiasıyla iki ayrı soruşturma açtı. Kayar, hakkında açılan soruşturmalar nedeniyle üç kez karakola giderek ifade vermişti.  Soruşturma dosyalarındaki suç tarihi, sevk maddesi, şikâyeti yapan kişi ve suç delili gösterilen haberde alıntılanan cümlelerinin bire bir aynı olduğu ortaya çıkmıştı.

Soruşturmayı tamamlayan bir savcı, haberin ağır eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, hakaret suçunun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Kayar hakkında takipsizlik kararı vermişti. Aynı haberle ilgili soruşturma yürüten başka bir savcı ise “Sesli, Yazılı veya Görüntülü Bir İleti ile Hakaret” suçunu işlediği iddiasıyla Kayar hakkında iddianame hazırlanmıştı. İddianamede, haberde rüşvet almakla itham edilen ve isim baş harfleri kodlanarak verilen kişinin Yunus Kılıç olduğunun açıkça belli olduğu ileri süren savcı,  Kayar’ın 2 yıla kadar hapisle cezalandırılması ve belli haklarından yoksun bırakılması istendi.

Davanın iddianamesine kabul eden Erzincan 2. Asliye Ceza Mahkemesi, davanın basit yargılama usulüyle görülmesine karar verdi. Gazeteci Kayar’dan yazılı savunma istedi. Kayar’ın avukatı mahkemeye gönderdiği yazılı savunma dilekçesinde aynı haberle ilgili yürütülen başka bir soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini bu nedenle davayla sonuçlanın soruşturmanın mükerrer olduğunu kaydetti. Dilekçede, kamu yararı kapsamında yapılan haberde hiçbir hakaret unsurunun olmadığını belirtilerek, Kayar hakkında beraat kararı verilmesi istenmişti.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.