DENİZ TEKİN
Van’ın Çatak ilçesinde iki yurttaşın helikopterden atılması iddiasını soruşturan savcının, bu iddiayı haber yapan gazetecilere yönelik soruşturmayı da yürüttüğüne dair haber nedeniyle 1 yıl 3’er ay hapis cezası alan gazeteciler Ferhat Çelik ile İdris Yayla hakkındaki karar istinaf mahkemesince onandı.
Mezopotamya Ajansı’nda (MA) 2020 yılında yayımlanan, “Gazetecilere gözaltı talimatını aynı savcı verdi” başlıklı haber nedeniyle MA İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ferhat Çelik ve Jiyan Haber İmtiyaz Sahibi İdris Yayla hakkında 2022 yılında dava açıldı.
Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada gazeteciler, suçlama konusu haberi basın ve ifade özgürlüğü kapsamında, kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yaptıklarını belirtti. Mahkeme, 4 Mayıs 2023’te açıkladığı kararında, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 6/1 maddesinde yer alan, “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçunu işledikleri iddiasıyla gazetecileri ayrı ayrı 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
Gazetecilerin avukatları, basın özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle kararı İstinaf mahkemesin taşıdı. Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 10 Ekim 2023’de oybirliğiyle aldığı kararla, gazetecilerin avukatlarının istinaf taleplerini esastan reddetti.
Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen kararda, dava dosyasındaki suçlamalara dair herhangi bir değerlendirme yapılmadı. Üst mahkeme, yerel mahkemenin savunmaları “inandırıcı gerekçelerle reddettiğini”, “kararın hukuka uygun, yasal ve yeterli gerekçeye dayandırıldığını” savundu ve yerel mahkemenin “karında bir isabetsizlik bulunmadığı” belirtildi.
Gazetecilerin avukatlarının bu kararı Yargıtay’a taşıması bekleniyor. Karar, Yargıtay tarafından onanırsa gazeteciler cezaevine girecek.
“Dava hâkim ve savcıların mesleki dayanışmasının sonucu”
İstinaf mahkemesi kararını değerlendiren Gazeteci İdris Yayla, “Hakkımızdaki bu dava hâkim ve savcıların mesleki dayanışması sonucunda açıldı, bize ceza verildi. İstinaf mahkemesi hukuka aykırı olan bu kararı onadı” dedi. Yayla sözlerine şöyle devam etti:
“Davanın amacı, aslında halkın haber özgürlüğünü engellemek, sorgulayan, araştıran, eleştiren gazeteciliği susturmaktır. Bu yargı kararıyla halkın haber alma hakkı ve ifade özgürlüğü mahkûm edilmiştir. Basın özgürlüğünün engellenmesi sadece gazetecilerin değil, toplumun da sorunudur. Basın özgürse bir ülkede demokrasiden, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığından söz edebiliriz. Halkın haber alma hakkı ile düşünce ve basın özgürlüğünü sonuna kadar savunacak, hakikatleri yazmaktan geri durmayacağız.”
Ne olmuştu?
Van Çatak’ta 11 Eylül 2020’de operasyona çıkan askerler, Servet Turgut ve Osman Şiban’ı gözaltına aldı. Köy meydanında işkenceye maruz bırakılan Turgut ve Şiban, daha sonra helikoptere bindirildi. İki gün sonra Turgut ve Şiban’ın Van Bölge ve Eğitim Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakımında oldukları ortaya çıktı. Turgut, yoğun bakımdaki 20’inci günde hayatını kaybetti; otopsinin ardından polis ablukasında defnedildi.
Yoğun bakımdaki fotoğrafları ortaya çıkan iki köylünün helikopterden atıldığı iddialarıyla ilgili soruşturma yürüten Van Cumhuriyet Başsavcılığı, 1 Ekim'de dosyayla ilgili gizlilik ve yayın yasağı kararı getirdi. Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atıldı iddiasını haberleştiren MA muhabirleri Adnan Bilen, Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala ve eski gazete dağıtıcıları Şükran Erdem, Mikail Tunçdemir ve Fehim Çetiner, 6 Ekim’de evlerine ve işyerine yapılan baskınlarda gözaltına alındı.
MA’da 8 Ekim 2020 tarihinde yayımlanan, “Gazetecilere gözaltı talimatını aynı savcı verdi” başlıklı haberde, iki yurttaşın helikopterden atılmasına dair soruşturmayı yürüten savcı İ.K.’nın, bu iddiayı haberleştiren gazetecilere yönelik soruşturmayı da yürüttüğü yazıldı. Bu haber nedeniyle de MA İmtiyaz Sahibi Ferhat Çelik ile haberi paylaşan Jiyan TV İmtiyaz Sahibi İdris Yayla hakkında 2022 yılında dava açıldı. Savının “müşteki” olarak yer aldığı iddianamede, Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevli olan savcı İ.K.’nın isminin haberde açık olarak verilmesi, haberin Evrensel ve ArtıGerçek’te yayınlanması suç delili olarak gösterildi.
Savcı İ.K., “Helikopter İşkencesi” haberi üzerine gazeteciler Adnan Bilen, Cemil Uğur, Şehriban Abi, Zeynep Durgut ve Nazan Sala’yı, 9 Ekim 2020 tarihinde tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etmiş ve gazeteciler aynı gün Van 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Bu davada yargılama sonunda beş gazeteci beraat etti. Cemil Uğur’un tutukluluğuna ilişkin başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi (AYM) ise 18 Ocak 2022 tarihinde açıkladığı kararında, Uğur’un tutuklanmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetti.