Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Hukuk Biriminin kolluk kuvvetlerine toplumsal olaylar sırasında ses ve görüntü kaydı almayı engelleme yetkisi veren Emniyet Genel Müdürlüğü genelgesine karşı açtığı davada Danıştay savcısı düşüncesini sundu. Savcı, Anayasa ile garanti altına alınmış temel hakların yalnızca yasa ile sınırlandırılabileceğini hatırlatarak söz konusu genelgenin iptal edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi.
MLSA, Emniyet Genel Müdürlüğünün 27 Nisan 2021 tarihli ve 2021/19 sayılı genelgesi hakkında genelgenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemi ile dava açmıştı. Danıştay’a sunulan dilekçede 1 Mayıs öncesinde yayımlanan bu genelgenin basın ve ifade özgürlüğüne müdahale niteliğinde olduğu belirtilerek temel hak ve özgürlüklerin yalnızca kanunlar ile sınırlandırılabileceği vurgulanmıştı. 16 Ağustos 2021 tarihinde savunmalarını sunan EGM ve İçişleri Bakanlığı, “ses ve görüntü yasağı” getiren Emniyet genelgesinin kolluk kuvvetlerinin “var olan yetkisinin açıklanmasına ilişkin talimat niteliğinde” olduğunu iddia etmişti. İdare avukatları ayrıca davanın gazeteci Barış Altıntaş adına açıldığını belirterek genelgenin yalnızca kurum içi görevlileri ilgilendirdiğini ve “iç düzen işlemi” iddia etmiş ve dolayısıyla bir gazetecinin genelgeye karşı dava açamayacağını savunmuşlardı.
Danıştay 10. Dairesi, MLSA Hukuk Birimine 15 Aralık 2021 tarihinde tebliğ ettiği kararında genelgenin haberleşme ve basın özgürlüğüne sınırlama getirdiği tespitine yer vererek Anayasa’nın 7. ve 13. maddelerine aykırı olduğuna kanaat getirdiği genelgenin yürütmesinin durdurulmasına karar vermişti.
Genelge, haberleşme hürriyetine getirilmek istenen bir sınırlamadır
Danıştay 10. Dairesine davaya ilişkin görüşünün sunan Danıştay Savcısı Merih Özgüven, Anayasa’nın 6. maddesinin son fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz” hükmüne atıfta bulunarak başladığı görüşünde Emniyet genelgesinin Anayasa’nın 22. maddesinde düzenlenen haberleşme hürriyetini kısıtlamaya yönelik olduğunu belirtti.
Savcı Özgüven, Anayasa ile garanti altına alınmış temel hak ve özgürlüklerin yalnızca kanunla sınırlandırılabileceğini belirterek “kanuni düzenlemeye dayalı olmaksızın genelge ile getirilen bu sınırlandırmanın Anayasa ve demokratik toplum düzeni gereklerine uygun olmadığı” gerekçesiyle iptali yönünde görüş bildirdi.
Av. Ok: Danıştay artık bu hukuksuzluğa son vermelidir
Danıştay savcısının görüşünün MLSA’nın açtığı davadaki talepler ile paralel olduğuna dikkat çeken MLSA Eş Direktörü Veysel Ok, “Danıştay Başsavcılığı, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün apaçık bir sansür girişimi olan genelgesinin Anayasa’nın birçok hükmünü ihlal ettiğini tespit etmiş ve bu yönde görüş bildirmiştir. İlk günden itibaren ve yürütmesinin durdurulmasına rağmen sahada işini yapmaya çalışan gazetecilere yönelik keyfi engellemelere dayanak olarak gösterilen bu genelge artık iptal edilmeli, Danıştay da haberleşme hürriyeti ve basın özgürlüğü üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanan bu genelgeyi iptal etmelidir” ifadelerini kullandı.
