HAYRİ DEMİR
Gazeteci Zafer Arapkirli’nin, sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin’in şikayetiyle yargılandığı davada “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla 442 gün hapis cezası verildi. Hapis cezası 8 bin 840 TL para cezasın çevrildi.
Gazeteci Arapkirli’nin Yeniçağ gazetesinde çıkan “Jandarma’da 7 bin FETÖcü saptanmış” içerikli haberi alıntılayarak, "Şimdi ne olacak? İçişleri Bakanı ve Jandarma Genel Komutanı, bunu eleştirenlerle ilgili suç duyurusunda bulunup 'atarlı-giderli' tweet mi atacak?” yorumuyla paylaştığı için hakkında açılan davanın ikinci duruşması görüldü.
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin’in şikayeti üzerine “kamu görevlisine hakaret etmek” suçlamasının yöneltildiği dava, Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
İzleyicilere ‘tutanak’ uyarısı
Gazeteci Arapkirli ve avukatları Kemal Aytaç ile İlknur Adiller duruşmada hazır bulunurken, çok sayıda gazeteci de duruşmayı izledi. Davada müşteki olarak bulunan Çetin ile ‘mağdur’ sıfatıyla yer alan taraf avukatları ise mazeret sunarak duruşmaya katılmadı.
Mahkeme başkanının gazetecilerin birer sıra arayla oturmalarını, herhangi bir kayıt alma durumunda ise haklarında tutanak tutulacağı uyarısını yapması dikkat çekti.
İddia makamı davanın ilk duruşmasında sunduğu esas hakkındaki görüşünü tekrarlayarak, Arapkirli’nin atılı suçlamadan cezalandırılmasını talep etti.
‘Paylaşımda Soylu ve Çetin’in isimleri yer almıyor’
Daha sonra savunma yapan gazeteci Arapkirli, suçlamaya gerekçe yapılan paylaşımını Yeniçağ gazetesinin haberi olarak alıntılayarak yorumladığını belirterek, şöyle devam etti: “Paylaşımda Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu şahsen hedef alan bir yorum yapma maksadım olmamıştır. Kaldı ki paylaşımlarda ikisinin ismi de yer almaktadır. Paylaşımımdaki amaç Anayasa’mızın 26’ıncı maddesinden kaynaklanan fikir ve düşünceyi açıklama özgürlüğü kapsamında, aynı zamanda bir basın mensubu olmamdan kaynaklı basın özgürlüğünden yararlanarak sosyal medyada yaptığım bir yorumdur. Hakaret maksadı bulunmadığını bir kez daha ifade etmek istiyorum.”
Arapkirli’nin savunması devam ederken, mahkeme hakimi duruşmayı takip MLSA gözlemcisini bilgisayarını kapatması, duruşmaya dair herhangi bir kayıt alması durumunda dışarıya çıkarmakla tehdit etti. MLSA gözlemcisi ve diğer gazetecilerin “duruşmanın haberi için not alıyorum” diye itirazına rağmen hakim, duruşma salonundaki görevliye bilgisayara bakması talimatını verdi. Görevlinin bilgisayarı kontrol etmesinin ardından hakim, “haberine karışmıyorum, buranın işleyişini yazamazsın diye uyarıyorum” şeklinde ifadeler kullandı.
Arapkirli, savunmasını atılı suçlamanın unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat talebiyle tamamladı.
‘Katılan taraflar huzurda dinlenmedi’
Avukat İlknur Adiller, dosyada yer alan müşteki ve mağdurların huzurda dinlenmediklerini belirterek, “Dinlenmiş olsalar şu soruyu yöneltmek isterdik; ‘sizden önce yapılmış bir sınavda kesinleşmiş bir usulsüzlüğün tespitiyle ilgili şahsi olarak nasıl bir mağduriyet gördünüz ki şikayette bulundunuz?’” dedi.
‘Her eleştiriye dava açılacak basının görevini yapması mümkün olmaz’
“Kanaatimizce katılan olarak adı geçen iki kişinin haberinin dahi olmadığı bir davada müvekkilim yargılanmaktadır” diyen Adiller, “Müvekkilim gazetecidir. Görevi kamuoyuna bilgi vermek, kamuoyu oluşturmak için Türkçe’yi en etkili kelimelerle, vurgulu cümlelerle kullanmaktır. Kaldı ki 2014 ve 2025’teki sınavlarda ‘FETÖ’nün yolsuzluk usulsüzlük yaptığı iddiasının yasal olarak gereğinin takip edilmesi kendi görev alanlarına girmekteyken, kendi mesleki çerçevesinde bu konuyu irdeleyen müvekkilim neden yargılanmaktadır. Müvekkilimin paylaşımında iki şahsın da ismi kullanmamıştır, isimleri geçmemiştir. Her eleştiriye dava açılacak ise basının ve medyanın görevinin yapması mümkün değildir. Bu tarz davalar basın özgürlüğüne büyük bir tehdittir” şeklinde beyanda bulundu.
Avukat Kemal Aytaç da kamu görevlilerine yönelik ağır eleştirilerin dava konusu yapılamayacağına dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının yanı sıra Yargıtay’ın da çok sayıda içtihadının olduğunu belirtti.
Arapkirli: Dava konusu etmemelerini değil, tepki göstermelerini beklerdim
Savunmaların ardından Arapkirli’ye son sözü soruldu. Arapkirli, son söz beyanında şunları söyledi: “Bu davaya konu olan haber ve o haber üzerine benim paylaştığım içerik bu ülkenin çok hassas olduğu ve uzun yıllardır tartıştığı ve giderilmesi gereken bir demokrasi sorunu konusuydu. O da bir cemaatin paralel devlet yapılanması ile cumhuriyete, rejime verdiği zarar konusudur. Bu nedenle sıradan vatandaş olarak da kıdemli bir basın mensubu olarak da bu tür demokrasi kazalarının bir daha yaşanmaması için toplumda bir farkındalık yaratmak açısından önemli de bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Tam da bu yüzden müştekilerin şahsi olarak bunu bir dava konusu etmelerini değil, tam tersine devlete sahip çıkıp vatandaş olarak da tepki göstermelerini beklerdim. Tekrar bir hakaret suçu oluşmadığından beraatımı talep ederim.”
8 bin 840 TL para cezası verildi.
Savunmaların ardından mahkeme hakimi hemen kararını açıkladı. Duruşma salonunda Arapkirli’ye atılı suçlamadan 8 bin 840 TL para cezası verildiği açıklandı. Ancak avukatların duruşma sonrasında tutanağı almasıyla ilk olarak 442 gün hapis cezası verildiği ve bu hapis cezasının para cezasına çevrildiği anlaşıldı.