RIZGAR KARAKOÇAN
Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı, haber takibi yaptığı sırada darp edilen gazeteci Ardıl Batmaz'ın kendisini hedef gösterdiğini belirterek şikayetçi olduğu Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları hakkında 'soruşturmaya yer olmadığına' karar verdi. Karara itiraz eden avukat Ülkü Şahin, "Bu karar hukuka ve yasalara açıkça aykırıdır" dedi. İtirazı değerlendiren 1. Sulh Ceza Hakimliği, 'hukuka aykırı bir durum yok' diyerek itirazı reddederken gazeteci Ardıl Batmaz ise dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını söyledi.
Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Elazığ depremi sonrasında TOKİ konutlarını incelemek üzere 26 Nisan 2022 tarihinde Elazığ'a geldi. Bakanların ziyaretini takip eden Gazete Duvar muhabiri Ardıl Batmaz, depremzedelerin Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları'na tepkilerini görüntülediği sırada Şerifoğulları’nın "Oğlum, şu çakalı uzaklaştır" sözlerinin ardından koruma polisleri tarafından darp edilerek alandan uzaklaştırıldı. Olaydan sonra darp raporu alan Batmaz, kendisini darp eden polisler ile kendisini hedef gösteren Şerifoğulları hakkında şikayetçi oldu. Şerifoğulları’nın yakın koruma polisi Ö.F.T. hakkında “kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle basit yaralama” suçlamasıyla dava açılsa da Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığınca Şerifoğulları hakkında 'soruşturmaya yer olmadığı' kararı verildi.
Gazete Duvar’ı 'yerel gazete' olarak niteleyen savcı, koruma polislerinin gazeteci Batmaz'ı tanımadıkları sebebiyle basın kartı istediğini ancak Batmaz'ın basın kartını ibraz etmediğini ileri sürdü. Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın da Batmaz'a yönelik "dostum onu bir indir, dostum indir" şeklinde hitapta bulunduğunu belirten savcı, sonrasında korumalar ile Batmaz'ın, Şerifoğulları’nın bulunmadığı bir alanda tartışmaya devam ettiklerini ve bu tartışmanın 'kavgaya' dönüştüğünü ileri sürdü:
"Olay esnasında Şahin Şerifoğulları'nın koruma polislerinin uyarılarına rağmen basın kartını göstermeyen ve çekim yapmaya devam eden ve vatandaşların da kısmen tepki gösterdiği şikayet edene "dostum onu bir indir, dostum indir" şeklinde hitapta bulunduğu ve çevrede bulunanlar ile konuştuğu, sonrasında gelişen olayları kalabalık nedeniyle görmediği, yukarıda belirtilen sözlerin sadece ifade edilmiş olmasının şikayetçiye yönelik kasten yaralama eylemine azmettirme olarak nitelendirilemeyeceği, şikayetçinin genel bir ithamda bulunduğu, bilirkişi raporu dikkate alındığında şikayet konusu fiilin herhangi bir suç oluşturmadığının açıkça anlaşıldığı, bu bağlamda araştırılması gereken bir suç veya suçlu bulunmadığı anlaşılmakta."
'Hukuka ve yasalara aykırı'
Şahin Şerifoğulları yönünden kasten yaralamaya azmettirme suçu yönünden 'soruşturmaya yer olmadığına' ilişkin kararı "Hukuka ve yasalara açıkça aykırı" olarak belirten Batmaz'ın avukatı Ülkü Şahin, karara itiraz etti. Batmaz'ın basın kartını ibraz ettiğini ve buna karşın korumaların kameranın önüne geçerek Batmaz'ın çekim yapmasını engellemeye çalıştığını söyleyen Şahin, "Şüpheli belediye başkanı Şahin Şerifoğulları, müvekkile doğru "Dostum indir onu" diyerek çekim yapmasını engellemeye çalışmış, müvekkil kendisine de gazeteci olduğunu söyleyince "Bana ne" demiş ve video kaydında da sabit olduğu üzere, "Oğlum şu çakalı uzaklaştır" diyerek korumalarına emir vermiştir" dedi.
Savcılığın dosyada açık bulunan delilleri görmezden geldiğini ve Anayasa Mahkemesi ile Danıştay kararlarına aykırı bir karar verdiğini söyleyen Şahin, soruşturmanın yalnız azmettirme yönünden yürütüldüğüne dikkat çekerek görevi kötüye kullanma suçu yönünden de soruşturma yürütülmesi gerektiğini söyledi.
Yeni birlirkişi raporu talep edildi
Batmaz'ın basın kartını ibraz etmediği iddiasına ilişkin soruşturma dosyasında bulunan kamera kaydının 02:30 dakikasında Batmaz'ın, "Gösterdim kimliğimi zaten" ve 02:35 dakikasında koruma polisi Ö.F.T.'ye "Sana kimliğimi göstermedim mi zaten" dediğini belirten Şahin, bilirkişi raporunda bu hususların görmezden gelindiğini belirterek yeni bilirkişi raporu alınmasını talep etti: "Savcılık makamı tarafından video kaydı izlendiğinde müvekkilin basın kartını gösterdiğini beyan ettiği görülecektir. Belirtmek gerekir ki 06/01/2023 tarihli M.Ü. imzalı bilirkişi raporu, 27/04/2022 tarihli polis memurlarının imzalı görüntü çözümleme tutağının aynısıdır. Tutanak polis memurlarınca meslektaşlarını korumak amacıyla gerçeğe aykırı şekilde tutulduğu izlenimi yaratmaktadır. Dolayısıyla bu açından da bilirkişi raporunda gerekli inceleme yapılmadığı görülmektedir."
‘Azmettirmenin delili kayıtlarda’
Şahin Şerifoğulları'nın video kaydının 03:10 ila 03:12 saniyeleri arasında koruma polisi Ö.F.T.'ye "Oğlum, şu çakalı uzaklaştır" dediğinin açıkça duyulduğunu belirten Şahin, bilirkişi raporuna yansımayan bu sözler dolayısıyla alınan raporun sağlıklı olmadığını söyledi. "Bu sözler azmettirmenin ve görevi kötüye kullanmanın en büyük delilidir" diyen Şahin, "Bu delilin görmezden gelinmes yanlı bir soruşturma yürütüldüğünü düşündürmektedir" ifadelerini kullandı.
Soruşturmaya yer olmadığına dair kararının kaldırılmasını talep eden Şahin, şüpheli hakkında etkin soruşturma yürütülerek görevi kötüye kullanma, hakaret ve kasten yaralamaya azmettirme suçları yönünde iddianame tanzim edilmesini talep etti.
Soruşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı hukuka aykırı olarak değerlendiren Batmaz ise etkili bir soruşturma yürütülmediğini, belediye başkanının 'çakal' şeklindeki hitabıyla sadece kendisinin değil gazetecilik mesleğinin de illegalize edildiğini söyledi. Bilirkişi raporunun yanlı olduğuna dikkat çeken Batmaz, "Raporda lehime olan konuşmaların hiçbirisine yer verilmemiş ve savcılık makamı bu yanlı rapor üzerinden belediye başkanını aklamış. Basın kartımı ibraz ettiğim video kaydında sabit olmasına rağmen savcılık da bu hususları görmezden gelmiş. Ancak savcılık, basın kartımı ibraz etmemiş olsaydım dahi böyle bir karara imza atmamalıydı. Öyle ki Danıştay 10. Daire 2021/4123 E. 06/06/2022 tarihli yürütmeyi durdurma kararına göre basın kartı, basın mensuplarının mesleki faaliyetlerini yürütmeleri için zorunlu bir koşul değildir. Depremzedelerin, depremin üzerinden iki yılı aşkın süre geçmesine rağmen barınma sorunlarının çözülmemesine tepki göstermesini, belediye başkanına serzenişte bulunmalarını ve haklarını aramalarını görüntülemem gazetecilik faaliyetidir ve belediye başkanı da bu anları görüntüleyen tek gazeteci olmamdan kaynaklı darp edilmemi emretmiştir. Gazeteciliğin yükümlülüklerini yerine getirmeye de olayın takipçisi olmaya da devam edeceğiz" dedi.
Anayasa Mahkemesi’ne başvuru
Soruşturmaya yer yok kararının ardından yapılan itirazı değerlendiren Elazığ 1. Sulh Ceza Hakimliği, savcılık tarafından yapılan soruşturma işlemlerinde ve takipsizlik kararında hukuka aykırı bir durumun mevcut olmadığını belirterek itiraz reddeti. Gazeteci Ardıl Batmaz ise dosyayı Anayasa Mahkemesine taşıyacaklarını söyledi.
