DENİZ TEKİN
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Hukuk Birimi, gazeteci Sibel Yükler’in Diyarbakır’da 18 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ve yargılamayı yapan heyette yer alan eşinin tayin haberini paylaştığı için maruz kaldığı yargısal baskı ve taciz nedeniyle Maliye Hazinesi aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtı. Gazeteci olan Yükler’in iş için kullandığı haber ekipmanlarına el konulması nedeniyle uzun süre gazetecilik faaliyetlerine yerine getirmediği vurgulandı.
Gazeteci Sibel Yükler’in haksız bir şekilde gözaltına alındığı, adli kontrol kararıyla özgürlüğünün kısıtlandığı, bilgisayar ve telefonuna el konulduğu gerekçesiyle açılan dava dilekçesi Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. MLSA Hukuk Birimi’nin hazırladığı dava dilekçesinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yükler hakkında verdiği takipsizlik kararı ve içeriğine yer verildi.
Dilekçenin devamında, soruşturma dosyasında yer alan arama ve el koyma tutanaklarında gözaltı işlemi sırasında yapılan ev aramasında Yükler’in gazetecilik faaliyeti için kullandığı üç bilgisayarına ve üç ayrı telefonuna el konularak bunlardan uzun süre mahrum bırakıldığı hatırlatıldı. T24 Haber sitesinde editör olarak çalışan Yükler’in iş için kullandığı haber ekipmanlarına el konulması nedeniyle uzun süre gazetecilik faaliyetlerine yerine getirmediği, maddi ve manevi zarara uğradığı belirtildi.
Dilekçede, Yükler’in suç olmadığı mahkeme kararıyla da ispatlanmış olan bir sosyal medya paylaşımını yeniden paylaşması sebebiyle evinin basıldığı, gözaltına alındığı, gazetecilik faaliyetlerini yürütebilmesi için hayati öneme sahip olan telefon ve bilgisayarlarına el konulduğu ve adli kontrol tedbirlerine maruz bırakıldığı vurgulandı. Yükler’in soruşturmanın devam ettiği süre içerisinde meslekte motivasyon kaybı yaşadığını, maddi ve manevi olarak büyük zarara uğrayarak zor duruma düştüğü kaydedilen dilekçede, Yükler’in haksız soruşturma sebebiyle doğan maddi ve manevi zararlarının kanun gereğince giderilmesi gerektiği belirtildi.
Yakalama, gözaltı, haber materyallerine el konulması, adli kontrole tabi tutulması kararı verilmesine neden olan ancak, sonunda takipsizlik kararı verilen soruşturma nedeniyle Yükler’e 100 bin maddi, 100 bini manevi olmak üzere 200 bin TL tazminat ödenmesi talep edildi.
Ne Olmuştu?
Diyarbakır’da 16 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ve yargılamayı yapan heyette yer alan eşinin başka bir şehre tayinine dair Hâkim ve Savcılar Kurulu (HSK) kararnamesini paylaşan gazetecilere soruşturma açılmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” iddiasıyla başlattığı soruşturma kapsamında, 25 Temmuz 2023’te Ankara, İzmir ve İstanbul’da yapılan ev ev baskınlarında gazeteciler Sibel Yükler, Evrim Kepenek, Fırat Can Arslan, Delal Akyüz ve Evrim Deniz gözaltına alındı. Gazetecilerin evlerine yapılan telefon ve bilgisayarlarına “suç delili” olarak el konuldu.
Aynı gün ifadesi alınan Yükler, Kepenek, Akyüz ve Deniz yurtdışına çıkış yasağı kararıyla serbest bırakıldı. Gazeteci Fırat Can Arslan tutuklandı. Gazetecilerin gözaltına alınmasını eleştirdiği haberi nedeniyle gazeteci Yıldız Tar hakkında aynı suçlama nedeniyle soruşturma açıldı.
Gazeteci Fırat Can Arslan, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargıladığı davadan 31 Ekim 2023’te beraat etti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Yükler ve Mezopotamya Ajansı (MA) İmtiyaz Sahibi Ferhat Çelik hakkında, “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” iddiasıyla başlattığı soruşturmayı 11 Kasım 2023’te tamamlayarak, suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.
Soruşturma dosyaları ayrılan gazeteciler Evrim Deniz, Evrim Kepenek ve Delal Akyüz hakkında da takipsizlik kararı verildi.
