Haberler

Gazetecileri tehdit edenler değil, gazeteciler yargılanıyor

Gazetecileri tehdit edenler değil, gazeteciler yargılanıyor

Bursa’da Mart ayında oynanan Amedspor maçında, yaşanan olaylara tepki gösteren gazeteci Neşe İdil,  önce Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Saltık tarafından tehdit edildi. Ardından ırkçı, cinsiyetçi nefret söylemlerine ve hakaretlere maruz kaldı. Son olarak Irak’ta görev yapan bir asker video çekerek İdil’i ölümle tehdit etti.

 

PINAR GAYIP

Gazetecilere yönelik baskılar günden güne artıyor. Haberleri nedeniyle gazeteciler hedef gösteriliyor, soruşturma ve dava baskısına uğruyor. Ancak hedef gösterilen, tehdit edilen gazetecilerin suç duyuruları ya yanıtsız bırakılıyor ya da “kişi tespit edilemedi/kime hakaret edildiği belli değil” gerekçesiyle kovuşturmaya yer yoktur kararı veriliyor. Şayet davaya dönüşürse de boşa düşüyor.

Gazeteci Neşe İdil de bu saldırılara sıkça maruz kalanlardan. Mart ayında Bursa’da oynanan Amedspor-Bursaspor maçında, ‘90’lı yılların kirli yöntemlerinden gözaltında kaybetme saldırılarıyla simgeleşen Beyaz Toroslar ve bu suçun faillerinden Yeşil Kod adlı Mahmut Yıldırım’ın fotoğraflarının yer aldığı pankartlar açıldı. Sahada sık sık Amedspor aleyhine ırkçı sloganlar yükselirken, Bursaspor Başkanı Recep Günay Amedspor oyuncularını tehdit etti. Duruma tepki gösteren İdil, Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Saltık tarafından sosyal medyada ismi soyismi, adresi açıklanarak tehdit edildi, ardından ise ırkçı, cinsiyetçi nefret söylemlerine, hakaret ve ölüm tehditlerine maruz kaldı. Son olarak Irak’ta görev yapan bir asker video çekerek İdil’i ölümle tehdit etti. İdil benzer saldırılara birçok gazeteci gibi daha önce de maruz kaldı. Kişiler hakkında yargıya başvurdu ancak somut delil olmadığı iddiasıyla yargılama gerçekleşmedi.

‘Bir ilin ülkü ocakları günlerdir benimle uğraşıyor’

Kendisine yönelik saldırıyı MLSA’ya değerlendiren Gazeteci Neşe İdil, daha önce de bu tarz saldırılara maruz kaldığını ancak bir ilin ülkü ocaklarının tamamının günlerini kendisine harcamasının ilginç olduğunu belirtti. İdil, ekledi: “Arkaya Beyaz Toros koyarak kemiklerimi kıracağını söylediği video ve Irak’ta bir askere çektirdikleri destek videosu tehdidin boyutlarını gözler önüne seriyor.”

‘Fotoğraflarım paylaşılarak küfür ve hakarete maruz kalıyorum’

Saldırılara bahane olarak kendisiyle alakası olmayan bir Twitter hesabının gösterildiğine dikkat çeken İdil, “Saat başı tehdit almamın arkasında korku ve bir şeyleri saklama çabası var. Kadın olmam da konudan bağımsız değil, küfür ve tehditlerin oldukça cinsiyet temelli olması, fotoğraflarımın paylaşılmasından da görülüyor” ifadelerini kullandı.

‘Hukuki süreci başlatacağım’

Kendisini tehdit edenler hakkında hukuki süreci başlatacaklarının altını çizen İdil, daha önce yaptığı suç duyurularının bir kısmından sonuç alamamakla beraber anonim hesapların bazıları bulunamadığı için boşa düştüğünü de ekledi. İdil şöyle açıkladı: “Dava açılmamasının gerekçelerinden biri de ‘Tehdidin/hakaretin kime edildiği belli değil’ oluyor. Bunlar gazetecilerin, aktivistlerin karşılaştığı durumlar. Buradaki cezasızlık politikası bu kişileri cesaretlendiriyor. Tehdit ve hakaretleri alenen paylaşılmış, ismi cismi belli kişiler hakkında ilk kez suç duyurusunda bulunacağım ve sonucu merakla bekleyeceğim.” Kendisine destek verenlere teşekkür eden İdil, “Korkmaya yer yok, bu insanların tehditlerine boyun eğmek, susmak onları cesaretlendirmeye yarıyor yalnızca” dedi.

Gazeteciler tehdit edildi

“Dezenformasyon” yasası olarak bilinen sansür yasasıyla birlikte gazetecilere haberleri, haberlerini yorumlu paylaşmaları hakkında çoğu zaman re’sen soruşturma başlatılıyor, kimileri davaya dönüşüyor. Gazeteci Sinan Aygül sürekli yargı baskısıyla karşı karşıya kalırken, yolsuzluk haberi nedeniyle belediye başkanının korumaları tarafından darp edildi; saldırganlar 3 ay sonra tahliye edildi, olay “kavga” olarak nitelendirildi. Çocuk istismarını duyurdukları için gazeteci Timur Soykan ve Murat Ağırel tarikatlar tarafından hem de anaakım medyada çalışan gazeteciler tarafından tehdit edildi. Savcılık tehditleri görmedi.

Saldırıya uğrayan gazeteciler yargılandı

Bilinen bu örneklerin yanı sıra kasım ayında en az 60 basın emekçisi tutsak edildi. DFG’nin kasım ayı raporuna göre 1022 habere, 231 sosyal medya içeriğine erişim engeli getirildi, 3 internet sitesi ise kapatıldı. TGS’nin 2022-2023 raporu verilerine göre; 96 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı, 43 gazeteci sözlü tehdit edildi, 32 gazeteci tutuklandı. Örgüt üyeliği iddiasıyla onlarca gazeteci tutuklandı. 97 gazeteci gözaltına alındı. 33 gazeteci ifade verdi. 263 gazeteci yargılandı. 35 davada karar çıktı. 14 tazminat davasının 7’sinde verilen kararla toplamda 120 bin lira tazminata hükmedildi. 6 Şubat’ta Maraş merkezli meydana gelen depremlere ilişkin iki gazeteci halkı yanılttığı iddiasıyla tutuklandı, 6 gazeteci gözaltına alındı, 4 gazeteci ifadeye çağrıldı, 18 gazeteci linç girişimine ve fiziki saldırıya uğradı, 21 gazeteci tehdit edilerek haber yapması engellendi.

Gazetecilere saldırılar tüm dünyada arttı

Gazetecilere yönelik saldırılar yalnızca Türkiye’de değil dünyada da her geçen gün artıyor. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) kasım ayında yayımladığı raporla bu gerçeği gözler önüne serdi. Rapora göre, son 10 yılda dünya genelinde 261 gazeteci haberleri nedeniyle öldürüldü, 204’ü tamamen cezasız kaldı.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.