Haberler

Haberden kaçınma yükselirken iklim değişikliği medyada gündem olmak zorunda 

Haberden kaçınma yükselirken iklim değişikliği medyada gündem olmak zorunda 

 

Haberden kaçınma davranışı yükselirken, iklim haberleri medyada olumlu örneklerle ele alınmalı. Ekoanksiyetenin varlığı ise bu haberleri panik yaratmak için değil gündelik hayatın içinden ve çözümlerde anlatmak gerektiğini gösteriyor. İklim krizinin ana akım medyada yer alması şart; Görmek için gerekenler ve harekete geçmeye çağıracak olası iyi haber konularını listeledik. 

Türkiye, gelişmekte olan ülkelerden biri olduğu için iklim değişikliği konusu biz ve bizim gibi ülkelerde daha ciddi bir korku yaratıyor. Tarım alanlarının yok olması, ormansızlaşma, iklim değişikliğinin doğrudan yaşam alanlarımızı tehdit etmesi, hızlı kentleşme hepimizi sosyal güvencesizlikle yüzyüze bırakıyor. Hava ve su kirliliği ile biyolojik çeşitlilik kaybı gibi sorunlar hem sorunu derinleştiriyor, ekoanksiyeteyi artıran etmenler arasında yer alıyor. 2017 tarihli  Clayton, S., Manning, C., Krygsman, K., & Speiser, M. tarafından yazılan "Climate Anxiety: Psychological Responses to Climate Change" adlı makale bu korkunun kişilerin gündelik hayatını etkiler düzeye geldiğini ve gündelik yaşantısında stres ve endişeyi artırdığını ortaya koyuyor. Araştırmaya katılanlar ise iklim değişikliği konusunda hükümet ve politika bazında önlem alınmadığı için hayal kırıklığı yaşadıklarını anlatıyor.  

Yanısıra, 2023 Reuters Enstitüsü Dijital Haber Raporu’na göre, haberden kaçınma davranışı da dünyada yükselişte. 2017’de dünya genelinde insanların yüzde 63’ü habere çok ya da yoğun ilgi gösterirken, bu oran 2023’te yüzde 48’e kadar geriledi. Araştırmacılar yüksek siyasi kutuplaşmanın daha fazla olduğu ülkelerde bu düşüşün daha çok olduğu görüşünde. Çevrimiçi haber alma deneyiminde değişikliğe gitmek isteyen insanların yüzde 28’i daha az negatif haber almak istediğini söylerken, yüze 33’ü ise toksik içeriklerden uzaklaşmak istiyor.  

Hal böyleyken medyanın -haberi ele almıyor olsa bile- olur da görmeye karar verirse ele alış biçiminde değişikliğe gitmek zorunda olduğu konusu kaçınılmaz bir gerçek. Bunun için uzman gazetecilerin istihdamı, farkındalık, ana akım medyada iklim değişikliğine doğru biçimde yer vermek, görsel ve yaratıcı yaklaşımların kullanılması, hikayeleştirme ve insan odaklı haberler, toplumsal katılımı teşvik gerekiyor. Bu unsurları detaylandırabiliriz; 

Bilimsel temele dayalı haberler: Medya, iklim değişikliği hakkında bilimsel temele dayalı haberler sunmalı ve güvenilir bilim kaynaklarına başvurmalı, yeni araştırmaları takip etmeli. İklim değişikliğinin nedenleri, etkileri ve çözüm önerileri konusunda bilimsel araştırmalardan elde edilen verilere dayanarak bilgi sağlamalı. 

Uzman gazetecilerin istihdamı: İklim değişikliği alanında uzmanlaşmış gazetecilerin istihdam edilmesi, haberlerin daha nitelikli ve güvenilir olmasını sağlayacak. Bu gazeteciler, bilimsel verilere dayalı haberler ve analizler sunarak, topluma doğru ve etkili bilgi aktarımı sağlayabilir. 

Farkındalık oluşturma: Medya, iklim değişikliği konusunda halkı uyandırmak için önemli bir role sahip. Sürdürülebilirlik, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynakları gibi konuları vurgulayarak insanların iklim değişikliğinin ciddiyeti konusunda farkındalık geliştirmelerini sağlamalı. Yanısıra gazetecilerin iklim değişikliği konusunda daha bilinçli ve bilgili olmaları için eğitim programları düzenlenmeli. Bu sayede, medya çalışanları, iklim konusundaki haberleri daha iyi anlamlandırabilir ve topluma etkili bir şekilde aktarabilirler.

Politika ve politika yapıcılarına odaklanma: Medya, iklim değişikliği politikalarını ve politika yapıcılarının çabalarını takip etmeli ve bunları haberlerine yansıtmalı. İklim politikalarının etkileri, hedeflerin gerçekleşme durumu ve çevresel sürdürülebilirlikle ilgili gelişmeler hakkında haberler sunmalıdır.

Yerel sorunları vurgulama: Türkiye'nin iklim değişikliği ile etkilendiği temel alanları bulup bunlarla ilgili haberler yapma. Medya, yerel düzeydeki iklim değişikliği etkilerini, su kaynaklarının azalması, erozyon, orman yangınları gibi sorunları vurgulayarak yerel topluluklara ve politika yapıcılara yönelik ilgiyi uyanık tutmalı. 

İnsan hikayelerine odaklanma ve ana akımda iklim değişikliği hikayeleri: İklim değişikliğinin etkilerini, insanlar üzerindeki sosyal, ekonomik ve sağlık etkileriyle birlikte ele almak önemli. Medya, iklim değişikliğinin yerel topluluklardaki yaşam tarzlarına, tarım ve balıkçılık gibi sektörlere etkilerini anlatan insan hikayelerini paylaşmalı, haber dili suni olmaktan çok ’yaşayan’ bir dile dönüşebilmeli. Bu, kişilerin özdeşlik kurabilmesini ve iklim değişikliğinin uzaklarda yaşanan bir problemmiş gibi algılanmasını kıracak önemli unsurlardan biri. Ana akım medya kuruluşlarının tam da bu nedenle iklim değişikliği hikayelerine yer vermesi gerekiyor. 

Çözüm önerilerine yer verme: Hem haberden kaçınmanın yaygınlığı hem de ekoanksiyete ile birlikte düşününce haberlerde iklim değişikliği ile mücadeledeki çözüm önerilerini vurgulamak daha önemli bir hale geliyor.  

Bunların yanında ‘iyi örneklerin’ de greenwashing ya da toksik olumluluk gibi durumlardan kaçınması şart. Yerimizi olası ‘iyi’ haber konularına ilham verecek örneklere bırakmak isteriz; 

Sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji projelerine odaklanma: Medya, yenilenebilir enerji projelerini vurgulayabilir ve Türkiye'deki başarılı örnekleri haberlerinde paylaşabilir. Örneğin, Güneş Enerjisi Santralleri (GES) veya rüzgar enerjisi projeleri gibi sürdürülebilir enerji girişimleri hakkında olumlu haberler ve ilham verici hikayeler sunarak, yenilenebilir enerjiye geçişin önemini ve bu alandaki başarıları vurgulayabilir.

İklim dostu teknolojilerin tanıtımı ve teşvik edilmesi: Medya, iklim dostu teknolojilerin kullanımını teşvik eden haberler ve programlar yayınlayabilir. Örneğin, enerji verimli binalar, elektrikli araçlar veya atık geri dönüşüm sistemleri gibi teknolojilerin nasıl iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağladığını ve ekonomik faydalarını vurgulayabilir. Bu şekilde, halka bu teknolojilerin faydalarını anlatarak iklim dostu çözümlere yönelimi teşvik edebilirler.

Gençlerin ve yerel toplulukların sesine yer verme: Medya, iklim değişikliğiyle mücadelede aktif olan gençleri ve yerel toplulukları öne çıkarabilir. Genç iklim aktivistlerinin çabalarını, iklim grevlerini ve projelerini haberlerde ve röportajlarda paylaşarak, gençlerin iklim değişikliği konusundaki rolünü vurgulayabilirler. Ayrıca, yerel topluluklardaki sürdürülebilirlik projelerini ve çevre odaklı girişimleri tanıtabilir, bu başarı hikayelerini kamuoyuyla paylaşarak ilham verici örnekler sunabilirler.

İklim değişikliğiyle mücadeleyi günlük yaşama entegre etme: Medya, günlük yaşamın farklı alanlarında iklim dostu uygulamaları vurgulayabilir. Örneğin, organik tarım, sıfır atık yaşam, geri dönüşüm, su tasarrufu veya yeşil enerji kullanımı gibi konuları ele alarak, bireylerin günlük hayatta yapabilecekleri küçük adımları ve bu adımların iklim değişikliğiyle nasıl ilişkilendirildiğini anlatabilirler.

İklim krizi etkisini artırırken özellikle ana akım medya bu konuyu görmek zorunda. Halkın konuya dair bilgi ve ilgisi bu kadar yüksekken bunu talep etmekten vazgeçmemesi çok kritik. 

Yazı dizisinin 1. bölümüne buradan ulaşabilirsiniz

Yazı dizisinin 2. bölümüne buradan ulaşabilirsiniz

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.