HAMDULLAH KESEN
ADANA - Sosyal medya paylaşımında Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin'e "Suç örgütleri ile arana mesafeye koy" dediği için soruşturmaya tabi tutulan Adana Barosu avukatlarından Tugay Bek'e yaptığı paylaşımla Çetin'in onur, şeref ve saygınlığına somut fiil ve olgu isnat etmek suretiyle saldırıda bulunduğu iddia edilerek, "hakaret" suçundan dava açıldı.
Adana Barosu avukatlarından Tugay Bek hakkında sosyal medya paylaşımında Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin'e "Suç örgütleri ile arana mesafeye koy" dediği için hakkında "hakaret" iddiasıyla Ankara 44'ncü Asliye Ceza Mahkemesi'nce dava açıldı. Bek kişisel Twitter hesabından, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin, Metro Turizm sahibi Galip Öztürk ve Alaattin Çakıcı'nın adamı Ferhat Aydoğan'la birlikte çektirdiği fotoğrafın üzerine "J. Komutanı, suç örgütleri ile arasına mesafe koysun. Cinayetten müebbet alıp, kaçtığı Gürcistan'da uyuşturucu suçundan 8 yıl ceza alan Metro Turizm sahibi Galip Öztürk samimi pozlar veren Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin, şimdi de Çakıcı'nın adamı Ferhat Aydoğan'ı ağırlamış" şeklinde paylaşımda bulundu.
"Dava önümüzdeki günlerde görülecek"
Çetin, paylaşım üzerinde Bek hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığa, "Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" ve "TSK'yi küçük düşürmek" iddialarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunurken, Avukat Bek, 8 Haziran'da Adana İl Emniyet Müdürlüğü'ne giderek ifade verdi. Soruşturmasını tamamlayarak iddianame hazırlayan savcılık, Avukat Bek hakkında "hakaret" suçlamasıyla iddianameye hazırlayarak, Ankara 44'ncü Asliye Ceza Mahkemesi'ne sundu. iddianameyi kabul eden Ankara 44'ncü Asliye Ceza Mahkemesi Bek hakkında "hakaret" iddiasıyla dava açtı. Dava önümüzdeki günlerde görülecek.
"İfade özgürlüğü vurgusu"
İddianamede Avukat Bek'in ifadesine yer verilirken, Avukat Bek, yaptığı paylaşımın kendisine ait olup, ifade özgürlüğü kapsamında yaptığını belirtti. Savcılık, Bek'in; "J. Komutanı, suç örgütleriyle arasına mesafe koysun. Cinayetten müebbet alıp kaçtığı Gürcistan'da uyuşturucu suçundan 8 yıl ceza alan Metro Turizm sahibi Galip Öztürk samimi pozlar veren Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin, şimdi de Çakıcı'nın adamı Ferhat Aydoğan'ı ağırlamış" şeklindeki paylaşımla Çetin'in onur, şeref ve saygınlığına somut fiil ve olgu isnat etmek suretiyle saldırıda bulunduğunu ileri sürdü. Savcılık, "Şüphelinin müştekiye karşı sarf ettiği sözlerin müştekinin şeref, onur ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olduğu ve müştekinin yürüttüğü kamu görevi sebebiyle sarf edildiği, söz konusu eylemin herkes tarafından algılanabilir bir mecra olan sosyal medya aracılığıyla işlenmesi sebebi ile aleniyet unsurunun gerçekleştiği, böylece şüphelinin üzerine atılı kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret suçunu işlediği anlaşılmıştır" şeklinde değerlendirmede bulunup, Avukat Bek'in "hakaret" suçundan cezalandırılmasını istedi.
"Hakaret suçu yok'
İfade özgürlüğü kapsamında yaptığı eleştirilse paylaşım nedeniyle hakkında "hakaret" iddiasıyla dava açılmasına tepki gösteren Avukat Bek, "Suç örgütleriyle arana mesafe koyma" diye söylemenin "hakaret" suçunu oluşturmayacağını dile getirdi. Çetin'in avukatı aracığıyla hakkında suç duyurusunda bulunup, soruşturma ve dava açıldığını anlatan Avukat Bek, "Kaldı ki Jandarma Genel Komutanı 180 bin kişilik bir orduya hükmediyor Türkiye'de. Yani böylesi bir gücü var. Mafya grupları suç örgütlerinin maddi menfaat temin ederken zorca bir güçle bunu yapıyorlar. Topluma korku veriyorlar, insanların mallarına çöküyorlar, paralarını gasp ediyorlar ve burada korkutuculuklarıyla bunu yapıyorlar. Bu korkutuculuk yalnızca silah göstermekle, dövmekle, tehdit etmekle değil. Bu jandarma komutanıyla bu suç örgütlerinin fotoğraf çektirmesi tümden anlamsız, manasız işler de değil. Bunların bir amacı var. Yani fotoğrafları çektirirken, bu fotoğrafları da çektirmekle kalmıyorlar. Bizzat kendileri basında bunu paylaşıyorlar, medyada bunu paylaşıyorlar fotoğrafları çektiren mafya grupları. Yani malına çökmek istedikleri, gasp etmek istedikleri vatandaşlara aslında bu fotoğraflar üzerinde belindeki silahtan daha büyük bir tehditin bu fotoğraflar olduğunu biliyorlar. Dağ başında bir vatandaşın malına çöken bir mafya grubunu düşünelim, varsayalım. Ne yapacak? Jandarmaya gidecek. Hangi jandarmaya gidecek? Malına çökecek olan mafya grubuyla fotoğraf olan komutanın emrindeki jandarmaya gidecek. Bunu yapacak mı? Yani dolayısıyla bunları jandarma genel komutanı bu fotoğrafların böyle amaçlar için kullanılabiliyor olduğunu bilmeyecek durumda mıdır? Bunu tahmin edemez mi? Elbette eder. Bizim uyarımız burada, yani bu fotoğrafların niyetten de bağımsız olarak, yani bu tip toplumu korkutmak, sindirmek amacıyla kullanılabileceğini düşündüğümüz için diyoruz ki Jandarma Genel Komutanı, suç örgütleriyle, güvenlik bürokrasisi, asker, polis, suç örgütleriyle arasında mesafe koymalıdır. Kaldı ki bu ülkede egemen siyasi iktidar muhalefete yönelik olarak sık sık bu uyarılarda bulunuyor. İlgili, ilgisiz, terörle arasına mesafe koy, şiddetle arasına mesafe koy. Alakasız yerlerde bunu kullanıyor. Kimse de bundan alınganlık göstermiyor. Üstelik ki bu iddiaların tamamı da mesnetsiz iddialar. Benim gördüğüm şey, basında çıkan fotoğraflar ve haberlerden yola çıkarak bir uyarıda davranıyorum. Bunu hakaret olarak kabul etmek, buradan suç türetmek herhalde toplumu sindirme amacının bir uzantısıdır diye düşünüyorum. Çok da dikkate alınacak bir yargılama gibi de gelmedi bana doğrusu" dedi.