Haberler

Yargıtay, ‘hukuki değeri yok’ dedi ve AYM’nin ikinci Atalay kararına da uymadı  

Yargıtay, ‘hukuki değeri yok’ dedi ve AYM’nin ikinci Atalay kararına da uymadı  

MLSA - Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay'ın başvurusuna ilişkin verdiği ikinci hak ihlali kararını da “hukuki değeri yok” diyerek uygulamadı. Daire, TBMM’ye bir kez daha Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi için yazı yazdı.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın avukatlarının Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı ikinci başvuru sonrası alınan hak ihlali kararına ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararını bugün (3 Ocak 2024) açıkladı. Daire, AYM’nin ikinci ihlal kararına uyulmamasına karar verdi. Kararda, AYM'nin ikinci ihlal kararının “hukuki değerinin olmadığı” kaydedildi ve karar “jüristokratik” olarak nitelendirildi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 37 sayfalık kararında, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasayı “ihlal ettiğini” savundu. İlgili değerlendirme şu ifadelerle kararda yer aldı:

 “Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurular sonucu önüne gelen dosyalarda süper temyiz merci gibi davranmak suretiyle kendisi gibi yüksek mahkemeler olan Yargıtay ve Danıştay'ın, Anayasal yetki ve görev alanlarına müdahale etmesi halinde, ortada hukuki değerden yoksun ve yasal yetkiler aşılmak suretiyle verilen bir kararının mahiyeti karar bulunacağından; ihlal değerlendirildikten sonra Anayasa'yı ihlal eden Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararına uyulmayacaktır.”

Daire AYM kararına uyulmamasının “ilk kez yaşanmadığını” savundu ve kararında şu ifadeleri kullandı:

“Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru sonucunda verdiği ihlal kararına uyulmayan ilk karar, Dairemizin 08.11.2023 tarihli kararı da değildir. Anayasa Mahkemesi kararlarının bireysel başvuru sonucunda verdiği ihlal kararlarının icrasına yönelik yasal boşluk bulunduğu için, geçmişte de benzer şekilde Anayasa Mahkemesi'nin verdiği bazı yeniden yargılama kararlarının derece mahkemeleri tarafından da farklı gerekçeler ileri sürülmek suretiyle icra edilmediği durumlar söz konusu olmuştur.”

AYM’nin “süper temyiz merci gibi davrandığını” ileri süren Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı eylemlerini ise “vahim eylemler” diye tanımladı. Kararda şöyle denildi:

“Dairemizin Gezi Parkı eylemlerinin meşru ve seçilmiş hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik suç oluşturduğu kabulünü yok saymak suretiyle bu vahim eylemlerin, bir nevi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında kabul edilmesi gerektiği sonucuna matufen delil ve suç vasfı değerlendirmesi yapmak suretiyle kanun yolunda gözetilmesi gereken hususları da inceleme konusu yaparak yasal yetkilerini, Anayasal ve yasal düzenlemelere açıkça aykırı olacak şekilde aşmıştır.”

Yargıtay, Pakistan Anayasa Mahkemesi'ne gönderme yaptı

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, gerekçeli kararında Anayasa Mahkemesi'nin kararını jüristokrasiyi andırır bir yorum olarak değerlendirildi. Kararda, Pakistan Anayasa Mahkemesi'nin Başbakan İmran Han hakkındaki kararına atıf yapılarak, Anayasa Mahkemesi'nin sınırsız yetkilerle donatıldığı iddia edildi:

“Örneğin, 2022 yılında Pakistan'da Meclis'te çoğunluğu ele geçiren muhalefet tarafından güvensizlik oylaması yapılarak, seçilmiş ve meşru Başbakan İmran Han değiştirilmek istenmiş; bunun üzerine siyaseti dizayn etme çabasının bir ürünü olarak Pakistan Anayasa Mahkemesi, Başbakan İmran Han tarafından alınan Meclis'in feshi ve erken seçim kararını yok saymak suretiyle güvensizlik oylamasının yapılmasına karar vermiştir. Siyasi krize neden olan bu karar sonucu yapılan güvensizlik oylamasında İmran Han, Pakistan'da görevden alınan ilk başbakan olmuştur. Böylece Pakistan'da Meclis çoğunluğunu ele geçiren muhalefetin, Anayasa Mahkemesi kararı sayesinde yaptığı güvensizlik oylaması ile İmran Han'ın başbakanlığı düşürülmüştür.”

‘Dosyanın öncelikle incelenmesi manidar’

Yüksek Mahkeme kararında ayrıca şu ifadelere yer verdi: “Anayasa Mahkemesi'nin önünde birçok önemli başvuru bulunmakta iken ... ikinci başvurusunu birçok önemli dosyanın önüne alarak incelemesi de ayrıca Dairemizce manidar bulunmuştur.”

 Ne olmuştu?

AYM Genel Kurulu, 21 Aralık'ta, Gezi davasından 18 yıl hapis cezası alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı verdi.

AYM, Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınan “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ile 19. maddesinde güvence altına alınan “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar verdi. Bu karara İrfan Fidan, Muhterem İnce ve Muammer Topal karşı oy kullandı.

AYM, Anayasa'nın 148. maddesinde güvence altına alınan "bireysel başvuru hakkı”nın ihlal edildiğine ise oy birliğiyle karar verdi.

Hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, Can Atalay’ın yeniden yargılanmasına başlanması, infazın durdurulması, tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi için kararın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine oybirliğiyle karar veren Yüksek Mahkeme, Can Atalay'a da 100 bin lira tazminat ödenmesine de hükmetti.

Ancak, AYM’nin ihlal kararının gerekçesini açıklanmasının ardından toplanan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, kararı uygulamayarak, dosyayı bir kez daha Yargıtay'a gönderdi.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.