Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği ile Almanya Federal Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu ortaklığıyla düzenlenen “Yapay Zekâ ve Gazeteciliğin Geleceği“ isimli etkinlik, konsolosluğun Beyoğlu’ndaki binasında gerçekleşti. Etkinliğin ardından bir de panel düzenlendi.
Panelin moderatörlüğünü MLSA Eş-Direktörü Barış Altıntaş yaparken Göttingen Üniversitesi'nden Prof. Dr. Catrin Misselhorn ve Gazeteci ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Can Ertuna ile Gazeteci ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Akademi Direktörü Orhan Şener de panelist olarak yer aldı.
Almanya Federal Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Johannes Regenbrecht, katılımın yoğun olduğu etkinlik öncesinde bir konuşma yaparak katılımcıları selamladı.
MLSA Eş Direktörü Av. Veysel Ok Etkinlik, MLSA Eş-Direktörü Av. Veysel Ok’un açılış konuşmasıyla konsoloslukta başladı. Ok, konuşmasında yapay zeka ve gazeteciliğin geçeceği etkileşime ve gelişen yapay zeka teknolojisinin gazetecilik için de heyecan verici olduğuna değindi.
Ardından etkinlik, Göttingen Üniversitesi’nden Prof. Dr. Catrin Misselhorn’un sunumuyla devam etti.
Prof. Dr. Catrin Misselhorn “Yeni teknolojinin insanın yaratıcı potansiyelini genişletmek için pek çok fırsat sunduğuna şüphe yok. Ancak bunu ekonomi, toplum ve kültür için olumlu bir plana dönüştürmek için gereken yaratıcılık şimdilik sadece biz insanlara ait” ifadelerini kullanan Misselhorn, yapay zekanın tarihi, paradigması ve derin öğrenmenin açtığı çığır ile yapay ahlak ve makine etiğine değindi.
Catrin Misselhorn’un sunumunun ardından panele geçildi.
Misselhorn: Yapay zekanın ürettiği haberlere şüpheyle bakıyorum
Panelde konuşan Prof. Dr. Misselhorn, “Yapay zeka ile üretilen haberlere son derece şüphe ile bakıyorum. Özellikle siyasi olaylar söz konusu olduğunda yapay zeka ile otomatik olarak da makine ile üretilmiş haberleri mümkün olduğunca teyit etmeye çalışıyorum. Genel olarak siyasi gelişmeler hakkında yorum yapan haberler yapay zekanın eline bırakılmamalı” dedi.
Dr. Can Ertuna: Umarım Türkiye’de ifade özgürlüğünün daraltılmasına bahane edilmez
Dr. Can Ertuna Gazeteci ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Can Ertuna, Yapay zeka teknolojilerinin halihazırda Türkiye medyasında rutinin ikamesinden ibaret olduğunu söyledi:
"Yapay zeka teknolojileri pratikte elbette gazeteciliği farklı noktalara taşımak konusunda bir katkı sunabilir ancak kullanımına bağlı olarak rutinin ikamesi olarak kalmaya devam da edebilir. Bant daraltma yoluyla internete erişimin engellendiği, Vikipedi ve YouTube gibi sosyal medya platformlarının çeşitli nedenlerle erişime engellendiği bir noktadayız. Umarım ki ileride ‘Yapay zekanın ortaya çıkardığı tehdit ve tehlikelerle mücadele ediyoruz’ bahanesi sonucunda Türkiye'de zaten daraltılmış olan ifade özgürlüğü alanı iyice daraltılmaz."
Şener: Heyecan verici bir şey
Orhan Şener Yapay zeka teknolojisi için "İlk kez insan zihni dışında bir zihin bilgi üretiyor" diyen Gazeteci ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Akademi Direktörü Orhan Şener de şöyle devam etti:
"Bu heyecan verici bir şey ve sadece nicelik açısından değil niteliksel olarak da büyük bir dönüşüm sağlar. Büyük medya, büyük kurumlar bu teknolojiden zaten faydalanıyor. 'Eleştirel' veya 'muhalif medya' denilen kurumlarda çalışan gazeteciler ise resim yapan, şarkı sözü yazan, video klip oluşturan bu robotlar karşısında devam etmekte zorlanacak."
Şener, "Biz gazetecilerin işini kolaylaştıracak nasıl bir yapay zekadan bahsedilebilir?" sorusuna ise "Sahada insanlarla temas etmesi gereken durumlarda robot değil de tabii ki bir muhabir gerekecektir" yanıtını verdi.
Etkinlik, panelistlerin katılımcılardan gelen soruları yanıtlamasıyla sona erdi.