Duruşma Haberleri

Madencileri anmak istediler işkenceyle gözaltına alındılar

Madencileri anmak istediler işkenceyle gözaltına alındılar

HAYRİ DEMİR

Amasra maden faciasında yaşamını yitirenleri anmak isterken gözaltına alınan 26 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşmasında savunma yapan sanıklar, anayasal haklarının engellendiğini ve  işkenceyle gözaltına alındıklarını söyledi. 

Bartın'ın Amasra ilçesindeki maden ocağında meydana gelen grizu patlaması sonucu 41 işçinin hayatını kaybetmesinin ardından, yaşamını yitirenleri anmak için Ankara’da yapılmak istenen açıklamada işkenceyle gözaltına alınan 26 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Ankara 65. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, bir kısım sanık ve sanık müdafileri katıldı. Duruşma, sanık sayısının çok olması nedeniyle ağır ceza mahkemesine ait büyük bir salonda görüldü. Duruşma sanıklara, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasının yöneltildiği iddianamenin okunmasıyla başladı. Ardından duruşmada hazır bulunan sanıklar savunmalarını yaptı.

‘Polisler uyarı yapmadan, darp ederek gözaltına aldı’

İlk olarak savunma yapan Alara Kanlı, yaşanan maden faciası ve iş cinayetlerini protesto etmek amacıyla sosyal medyadan gördüğü çağrıya istinaden açıklamaya kaldığını belirtti. Polislerin kendilerine herhangi bir uyarı yapmaksızın darp ederek, gözaltına alındıklarını söyledi. 

İddianamede haklarında dava açılan sanıkların, araç trafiğini engellediği iddia edilirken, savunma yapan Ali Oktay, kendilerinin böyle bir girişimin olmadığını, aksine polislerin trafiği engellendiğini söyledi. Oktay da darp edilerek gözaltına alındığını söyledi. 

Gülten Şevval Sarı, iddianamede basın açıklaması için sınırlı bir gruba izin verilmiş olduğunun aktarıldığını ancak, bunun doğru olmadığını dile getirdi. Kendilerine bir uyarı yapılmaksızın, henüz basın açıklaması başlamamışken gözaltına alındıklarını ifade etti.

‘Yerde ters kelepçe uygulanarak gözaltına alındım’

Deniz Çelik, kendilerine herhangi bir uyarı yapılmaksızın gözaltı işlemi yapıldığını dile getirerek, “Polis basın açıklamasının yapıldığı yeri kapatmış, kimseyi bölgeye almıyordu. Bize herhangi bir uyarı yapılmadı, yapıldıysa da duymadım. Darp edilerek, yerde ters kelepçe uygulanarak gözaltına alındım. Araca da fırlatılarak bindirildim. Anayasal hakkımı kullanırken, işkenceye maruz kaldım” dedi.

Sanıklar: Anayasal hakkımız engellendi

Savunmasında suçlamaları kabul etmeyen Zeynep Ülger, “İddianamede dile getirilenler, hukuksuz ifadelerdir. Aykırı grupların çağrı yaptığı belirtiliyor, ancak bunun çağrısını yapanlar siyasi partiler ve emek örgütleriydi. Ben de bu anayasal hakkım çerçevesinde açıklamaya katılmak istedim. Ancak, henüz açıklama yapılmadan işkenceyle polis tarafından gözaltına alındım” diye konuştu.

Deniz Sürücü de kendilerine bir uyarı ya da dağılmaları için bir ikaz yapılmadığını belirterek, suçlamayı kabul etmedi.

Türkiye’nin neredeyse her gün bir iş cinayetinin yaşandığına işaret eden Zeynep Tan, işçilerin ihmaller nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtti. Tan, ihmaller sonucu yaşanan bu ölümlere dikkat çekmek amacıyla açıklamaya katılmak istendiğini ancak, anayasal hakkının ihlal edilmesiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti.

Hasan Akman ise iddianamenin çarpıtmalarla dolu olduğunu dile getirerek, “Yolu trafiğe kapatan biz değil, polisin kendisiydi. Anayasada herkes önceden izin almaksızın bir açıklama yapma hakkına sahiptir. Biz, bu anayasal hakkımızı kullanmak isterken engellendik. Ankara’da özellikle bu hakkı kullanırken, polisin işkencesiyle gözaltına alınıyoruz. Bu açıklamadan sonra da polislerce bir eylemde gözaltına alındım, bu sırada üç kaburgam da kırıldı” şeklinde konuştu. 

‘Biz değil, bize şiddet uygulayanlar yargılanmalıydı’

Zarife Çamalan ise iddianamede ileri sürüldüğü haliyle suç işlediğini düşünmediğini ifade ederek, “Yaşadığımız toplum bir ölüm ülkesi haline geldi. Birkaç yıl önce 301 kişi Soma’da yaşamını yitirdi. Daha sonra başka maden katliamları da oldu. Son olarak Bartın’da 41 kişi yaşamını yitirdi. Tüm bu ölümlerin sebebi alınmayan önlemlerdi. Bir insan, bir kadın olarak hakkımı kullanmak istedim. Biz değil, bize şiddet uygulayanlar bugün yargılanmalıydı” dedi.

‘İddia edildiği gibi yasadışı bir eylem söz konusu değildi’

Deniz Gündoğdu ise iddianamede öne sürülen haliyle “yasadışı bir eylem” yapmadıklarını belirterek, “Orada polisin ihtarını ben duymadım. İhtar etmiş olsa bile, yasa dışı bir eylem yapıldığını düşünmüyorum. Daha geçen hafta aynı yerde bu kez asgari ücret talebi ile ilgili açıklama yaptık. Ancak, bu açıklama engellenmedi, maden katliamını protesto etmemiz engellendi. Açıklama yapmak neye göre yasaklanıyor, neye göre suç oluyor?” diye sordu. 

Duruşmada kısa beyanlarda bulunan bir kısım sanık da kendilerinin anayasada tanınmış olan toplantı ve gösteri düzenleme hakkı kapsamında yapmak istedikleri açıklamanın engellendiğini, darp edilerek gözaltına alındıklarını ve atılı suçlamaları kabul etmediklerini söyledi.

Beyanların ardından kararı açıklayan hakim, savunması alınmayan sanıkların savunmalarının alınması ve eksik hususların tamamlanması için duruşmayı 16 Nisan 2024 tarihine ertelendi.

İddianameden: Gözaltına alınanlar kendilerini yer attı 

Ekim 2022’de Amasra’da meydana gelen maden faciasında hayatını yitiren 41 madenciyi anmak için Ankara’da çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin yapmak istediği anma etkinliği engellenerek, çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda 26 kişi hakkında, "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” iddiasıyla altı aydan üç yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede gözaltına alınanların, “kendilerine zarar verecek ölçüde kendilerini yere attığı” ileri sürülürken, yapılmak istenen basın açıklaması “yasadışı” olarak öne sürülmüştü.

Ankara 65. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianame kapsamında Adem Güler, Alara Kanlı, Ali Oktay, Anıl Aktaş, Çağla Yeşim Çakır, Çayan Zeki Aksu, Deniz Çelik, Deniz Gündoğdu, Deniz Sürücü, Doğukan Akan, Ekin Tutgun, Enes Uğur Tekin, Ertürk Soysal, Gülten Şevval Sarı, Hasan Akman, İlayda Kekeç, Mahmut Demir, Melis Güneş, Meltem İlayda Eroğlu, Mert Orhan Ömerbeyoğlu, Reşo Birhat Kurtulan, Songül Doğan, Şilan Delipalta, Zarife Çamalan, Zeynep Tan ve Zeynep Ülger hakkında dava açıldı.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.